3 Aralık 2014 Çarşamba

İkinci Bebekte Yapacaklarım/Yapmayacaklarım

İlk bebeğim doğmadan önce büyük konuştuğum ve tükürdüğümü yalama gibi bir deneyimim hiç olmadı. Gerçekten her opsiyona açıktım ve bebeğimi gözlemleyerek hareket ettim. Şimdi de öyle yapacağım ancak, ilk bebekten tecrübe kazanınca bu aralar ister istemez Helo'nun bebekliğini düşünüyor, tavırlarımı şimdiki bilincimle gözden geçirip değerlendiriyorum. Buraya yazacaklarım yine "asla"lar değil, oğlumun ihtiyaçlarına göre şekilleneceğim elbet, fakat ilerde düşüncelerim ne kadar değişmiş, yazacaklarıma uymuş mu uymamış mı bunları karşılaştırmak istiyorum.

1- Helo'yu çok uzun süre kucakta taşıdım. Belki 6-7 ay hiç indirmedim. Şimdi bunun doğru bir tavır olmadığını farkediyorum ama bu "aman kucağa alıştırma, çok çekersin" şeklinde bir sebepten ötürü değil. İlk 40 günden sonra özellikle, algılarının açılmasıyla bebekler etrafı keşfetmeye başlıyorlar. Kızımda o uyumadığı her an tepesindeydim veya kucağıma alıp sürekli eğlendirmeye çalışıyordum. Oysa onun biraz kendi başına kalıp gözlemeye, sesleri dinlemeye, keşfetmeye ihtiyacı var. Bu bebeklere ait olan kendi öz zamanlarına saygı duymak lazım, fazla müdahale etmeden izin vermek. Önceden bu zamanları (keşif zamanı, uyku zamanı, kucak istiyorum zamanı... gibi zamanları) ayırt edemiyordum. Şimdi bunları anlayabiliyorum ve sürekli kucak değil de o gelmek istediği zaman kucak olacak şekilde davranışlarımı ayarlayacağım. Diğer zamanlarda tercihlerine saygı duyacağım. Özellikle bu ülkedeki annelerde farkettiğim en belirgin tavır bu, daha bebeklikten itibaren çok saygı duyuyorlar.

2- Şimdi farkediyorum ki yine yukarıdaki sebepten ötürü, kızımın gündüz uykuları hiç bir zaman iyi olmadı. Uzun bir süre (7-8 aya kadar) yarım saatten uzun uyumadı. Belki uyanıp yeniden dalacaktı ama ben müdahale ediyordum muhtemelen. Şimdi uyku zamanları konusunda daha rahat olacağım ve uyanınca yeniden uyursa diye zaman tanıyacağım. Tabi bu yazdıklarımda kızımın hiç müdahalesi olmayacakmış gibi varsayıyorum ama sanırım olmaması pek mümkün olmayabilir.

3- İlk bebeğimde sütüm çok aşırı olmasa da yeteri kadar vardı ve besleyiciliği iyi olmalı ki kızım 3-4 saatte bir emerdi. Bir kere karnı iyice doyduğunda uzun süre durabiliyordu. Bazı bebekler daha sık emmek istiyorlar ve bunun bir sebebi de de çeşitli nedenlerden dolayı (emerken yorulup uyuyakalması, sütün az gelmesi yavaş akması vs..) tam doymadan bırakmaları olabilir diye düşünüyorum. O zaman kısa süre sonra yeniden acıkıyor ve sık sık emmeye başlıyorlar. Bu bir süre sonra rutine dönüşüyor. Nasılsa bir saat sonra yine emeceği için fazla doymadan bırakıyor, veya bir saatte göğüs yeteri kadar dolmadığı için birikmiş sütü içiyor, çekmeye uğraşmadan vazgeçiyor ve ne yazık ki bu süreç bebekte meme tiryakiliğine yol açabiliyor. Kızımda bir süre ben de bu döngüye girdim. Sık sık emmek istiyor, emince onu doyuracak yeterli süt birikmemiş oluyor, acıkıyor ağlıyor uyumuyor vs. Bir hafta kadar böyle stresli bir süreç yaşadıktan sonra stokladığım sütleri de bitirince, ağlaya ağlaya biberon maması vermiştim. O mamayı verişim 2-3 seferi geçmedi ama döngüyü kırmayı başardım. Yeniden uzun süre tok durabilmiş, benim memelerimin süt dolması için zaman kazanmış ve eski rutinimize dönmüştük. Şimdi yine böyle tam doymasını sağlayacak şekilde bir döngü kurabilmek isterim. Bu arada "sık emsin ne olacak ki anne kokusuna da muhtaç bebeler" diye düşünüyor olabilirsiniz, ben de öyle düşünüyordum ama şimdi o kokuyu alması için illa emmesi gerekmediğini düşünüyorum. Yine kucağımda taşırım, sling ile bağlarım falan ama sık emzirme anne için çok yorucu olabiliyor, hele evde bir diğer çocuk olacağını da düşünürsek.

4- Gece uykularına geçişle ilgili biraz daha dikkatli adımlar uygulayacağım ancak genelde uyku öncesi tavsiye edilen rutinlerin (banyo-masaj-ninni-uyku gibi) yatmadan önce yapılması gerektiğini düşünmüyorum. Kızımda da bunu hiç yapmadım, banyosunu öğleden önce yaptırırdım, akşam yatmadan önce böyle bir rutinin sürekliliğini sağlamanın zor olacağını düşünüyordum. Geçenlerde okuduğum şu yazıda da (https://babayizbiz.wordpress.com/2014/03/03/uyku/bu ayrıntıdan bahsediliyordu. Ferber'in ağlatma yöntemi olarak bilinen uyku eğitiminde aslında bir çok şeyin yanlış anlaşıldığı ve ana düşüncenin 

Her insan (bu ister bebek olsun,ister yetişkin) uykuya daldığında önce derin uykuya dalar, 2-3 saat kadar sonra uyku hafifler ve çoğu zaman uyanır. Uyandığı anda,”ilk uykuya daldığı an”daki ortam ve şartlar değişmemişse geri uykuya dalar ve muhtemelen sabah olduğunda gece uyandığını hatırlamaz bile.  Ancak ortam ve şartlar değişmişse uykusu açılır ve iyice uyanır. İlk uykuya daldığı andaki şartlar tekrar sağlanana kadar da geri uykuya dalamaz. Örneğin bebeği kucağında sallayarak uyuttuysan, 2-3 saat sonra uyandığında yine kucakta sallanıyor olmayı bekler, ama eğer yatağında sabit bir şekilde yatıyorsa muhakkak uyanır ve tekrar kucakta sallanma pozisyonuna geçene kadar geri uyumaz.

Olduğundan bahsediliyor yazıda. Buna göre banyo gibi uyku öncesi rutinlerinin de eğer her gün tekrarlanması mümkün olmayacaksa yapılmaması gerektiği vurgulanmış. Gerçekten ilk andan itibaren bu metotda söylenen şartlar uygulanabilirse, uyku sorunu olmayan bebekler olabiliyor. Böyle bir tanesine çok yakından büyük bir şaşkınlıkla şahidim. 

5- Ayaklanma döneminde fazla evhamlı davranmayacağım. Kızımı aşırı kolladığımı itiraf etmeliyim. Belki de bu yüzden ayaklandıktan (tutunup dikilmeyi öğrendikten) bir ay sonra ancak emeklemeye başlamıştı. Şimdi yine kollayacağım elbette ama zararsız yumuşak düşüşlerine müdahale etmeyeceğim. Düşe düşe kaslarını geliştiriyor ve bebekler.

6- Vee yemek mevzusu. Ek gıdaya geçtiğimizdeki ilk birkaç ayı saymazsak, hala da devam eden yemek sorunumuz oldu kızımda. İnşallah yemeyi seven bir bebe olur ama bazı tutumlarımın da değişmesi lazım. Birincisi illa dayatılan 5-6 öğünü yesin diye dertlenmeyeceğim, ne zaman ne kadar yemek isterse o kadar yesin, yeteri kadar anne sütü alıyorsa hiç yemesin mesela farketmez. Acıkması için zaman tanımak lazım, verilen listelere uyarsak bebeğin acıkacak zamanı kalmıyor ki. Yine elimden geldiğince sağlıklı yiyecekler hazırlayacağım ama evde bir çeşit çorbam iki çeşit yemeğim yoksa paniklemeyeceğim. Kızımda hala böyleyim, aman ne yapsam ne yedirsem, ya yemezse aç kalacak endişemi atamıyorum. Gerekirse bir öğün ekmekle veya meyveyle de geçebilir, sonraki öğünde elbet tamamlanır eksikler. 

Şimdilik aklıma gelenler böyle. Bakalım nasıl olacak yaşayınca göreceğiz :)





12 yorum:

  1. Benimde böyle bir kenarda notum var yapıp yapmayacaklarım konusunda..Henüz ikinci bebiş düşünmüyoruz ama aklıma geldikçe yazıyorum:)) güzel olmuş paylaşımınız..Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tükürdüğümüzü yalasak bile insana bir umut oluyor yazmak kimbilir belki olur :)

      Sil
  2. Cocuklu hayatta asla yapmam dememek lazim bencede :))) insan caresiz kalinca her seyi yapabiliyor. Tecrubeyle sabit :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle sen bizden daha iyi bilirsin ama masallah senin anneliğine özeniyorum ben yaa

      Sil
  3. Yazdıklarınız içinde yalnızca emzirme ile ilgili olan kısımlarına katılmıyorum. Ben 5 sene Ana Çocuk Sağlığı'nda çalıştım. Bu sene boyunca ve daha sonraki Aile Hekimliğimde en büyük uğraşım bebekleri ilk 6 ay anne sütü ile beslemek oldu. Anne sütünün ne kadar mucizevi bir şey olduğunu bilseniz böyle bir şeyi bebeğinizden asla esirgemezsiniz. Anne sütü emzirmenin başında %90 su içeren bir besindir. Yalnızca meme başı uyarısı ile salgılanır. Meme birikmez ve depolanmaz. Annenin bebeğini düşünmesi, onu hissetmesi ve meme başını emmesi ile beyine giden uyarılar ile salgılanma olur. Bebek emmeye devam ettikçe bu salgı da devam eder. Emzirmenin sonuna doğru içindeki su miktarı azalır ve yağ miktarı artar. Bu yağlı sütü de emen bebek doyduğunu hisseder ve emmeyi bırakır. Bu sayede de kilo alır. Ama yeterince emmez ise yalnızca bol sulu bir süt emdiği için çabuk acıkır, kısa süre sonra yeniden emmek ister. Bu durum bebeğin hızlı büyümesinin olduğu ilk 4-6 aylık dönem için geçerlidir. Ve hastalarımız hep bu dönemde pes ederler. Çünkü hemen hemen tüm zamanları yaklaşık 1 saat boyunca emzirmek, sonra uyuyan bebeği yatırmak, altını temizlemek ve uyanıp ağlayan bebeği yeniden emzirmekle geçer. Ama bu döngü gayet normal ve beklenen bir şeydir. Bebek her ay en az yarım kiloyu da ancak bu sayede alabilir. Daha sonra ek gıdaya geçince bu durum biraz daha kolaylaşacak ve emme süresi kendiliğinden azalacaktır. Bence siz de 6 ay sabredin ve bebeğinizi ileride hastalıklardan korumak istiyorsanız, zeka gelişimine katkısı olsun istiyorsanız yalnızca emzirin. Unutmayın ki her annenin kendi bebeğine yetecek kadar sütü vardır, bebeğinizi en doğal, en sağlıklı, en steril şekilde yalnızca anne sütü ile besleyebilirsiniz. Belki biraz başınızı ağrıttım ama ne yapalım ki bu konuda çok hassasım. Sırf bebeği emmeyi becerebilsin diye bir anneyle saatlerce uğraşabilir ve onu emzirmesini öğretebilirim. Benim için de en büyük mutluluk bunu başarabildiğim bebeklerdir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdıklarınızı biliyor ve katılıyorum. Pek tabi ki bu yazıda genelleme yapmadım önceki bebeğimin ve vücudumun süt durumunu göze alarak kendim için yorum yaptım. Kızımı kendi bırakana kadar 14 ay emzirdim, kilo alımı da iyi gidiyordu. Sütümün kalitesini de iyi buluyordu doktorum beslenmeme de çok dikkat ettim. Her bebeğin talepleri ve annesinin vücudunun tepkisi farklı. Benim ikşnci bebeğimde bile aynı olmayabilir süreç bunu kabulleniyorum.

      Sil
  4. İki çocukla çok zor plan yapmak. Çünkü büyük kızımın kardeşini uyandırdığına çok şahit oldum maalesef.
    Aslında bu cüceler kendileri belirliyorlar yaşam tarzlarını :) biz sadece elimizden geldiğince şekillendirmeye çalışıyoruz. Ve çok hızlı büyüyorlar. Emme, ek gıda falan derken bir bakmışsın seninle tavuk kemiriyor :D Ben de miniğimin inşallah ablası gibi sorunsuz yemesi için dua ediyorum.
    Çok sık emen bebeklere yeğenim örnek. Annesini çok uyarmama rağmen dinlemedi. 2,5 aya kadar saat başı emzirdi. hem de en az yirmişer dk. memesindeki yaralar iyileşemedi. bebek doymadı , uyumadı. cidden çok zor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de ablam yaşadı sık emzirmeyi abartmıyorum 30 ay emzirdi ve gece sürekli memeye yapışık gündüz de 2 saat içinde 4-5 kere emecek şekilde yaşadılar

      Sil
  5. bende böyle planlar yapıyordum ama 2.doğunca planlar tutmadı evet daha az evhamlı oluyorsun her agladıgında basında bitmiyorsun aman yesin diye pesinden kosmuyorsun amaaa 3.cocugu nasılsa dusunmuyorum diyerek cocugu koynumuzdan kucagımızdan indiremedik dusununce hala inanamıyoum :) hepsinide iyiki yapmısım diyorum 1 tek sey haric 1 yas oncesi uyku egitimini kesinlikle vermeliydim 2.cocukda en cok bu konuda zorlanıyoruz.cocuklarımın arası 7 yas belki de biz bu yüzden 2.cocukda resmen görmemişin cocugu olmuş deyimi kendimize yapıstırdık :)) sağlıkla kucagınıza almanız dileğiyle sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aradaki fark çok olunca bebek özlemi daha da büyümüştür tabi anlıyorum iyi yapmıssınız, uyku konusunda ben de dikkatli olmayı umuyorum bakalım :)

      Sil
  6. Ne güzel bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil
  7. Ee ben bu dediklerini hep yapıyorum, bak 2 çocuk doğurmuş gibiyim görüyor musun :D

    Şaka bir yana, belli aralıklarla emzirmeyi ben ilk başlarda hiç becerememiştim. Emerek uyuduğu için, uyandığı an dayıyordum memeyi ilk aylarda, sonradan sıkıntı olmaya başladı ama ek gıdaya geçince zaten emme araları açıldığı için düzene girdi.

    Ben de ikincisinde sırf iş yerinde süt sağmaktan bıktığım için ücretsiz izin alacağım mümkünse diye planlar yapıyorum işte :)

    YanıtlaSil