31 Aralık 2009 Perşembe

Yeni Yılınız Kutlu Olsun

Aralık 31, 2009 34 Comments

Hepinizin iyi dilekleri için çok çok teşekkür ediyor, tüm arkadaşlarımın, ziyaretçilerimin yeni yılını kutluyorum.

İnşallah 2010 ülkemize huzur istikrar, evlerimize sağlık ve bereket getirir.

Kocaman sevgilerimle herkese mutlu yıllar.

Not: Yukarıdaki elmalı çörekleri, okulda dün yapılan parti için hazırladım ve üzerndeki süsleri de kendim yaptım. Renkli kağıda çıkardığım yazıları kürdana yapıştırdım. Tarif burada ama daha minikleri.

30 Aralık 2009 Çarşamba

Hala Hediye Alamadıysanız Şipşak Çözüm

Aralık 30, 2009 23 Comments



Ay tamam biliyorum bana da fenalık geldi ama bu son. Belki yeni yıla az zaman kala hediye alamamış olanlar varsa fikir olsun dedim.



Hani daha önce hazır kurdeladan kolayca yapabilirsiniz demiştim ya, geçenlerde yapmıştım ama hemen yayınlayamadım.



10 dakika bile sürmeyecek bu halkaların yapımı. Kırtasiyeden asetat kağıdı alın (sanırım tanesi 25-50kuruş falan, bir taneden 30 halka çıkabilir tabi kalınlığına göre), onları kurdela kalınlığında kesip zımbalayın. Daha önce folyo kartonunu önermiştim ancak, kartonun düzgün şekilde kesimi pek mümkün olmadığından ve saman kağıdı rengi halkanın iç kısmından gözüktüğü için, iyi bir kamuflaj gerekiyordu.



Oysa şeffaf halkalarla bu sorun kalkıyor. Kurdela da normal bir tuhafiyede (toptancılarda daha ucuzdur elbet, metresi 2-3 lira arasında değişiyor ve bir metreden 15 kadar halka çıkabiliyor).

İşte size ucuz ama şık bir hediye, üstelik el emeği göz nuru. Bu halkalarınızı oluklu kartondan yapacağınız kutuyla da verebilirsiniz, ben öyle yapmıştım.

Daha yeni yılınızı kutlamıyorum, yarın kutlayacağım ve herkesi ziyaret edeceğim. Bu pazartesi öğrencilerin finalleri başladı ve hergün 2 şer 3 er sınava girdim. Bu gün de aynı yoğunluğum devam edecek malesef. Görüşmek üzere sevgilerimle.

29 Aralık 2009 Salı

Hediyelerim ve Hediye Paketlerim

Aralık 29, 2009 21 Comments


Geçenlerde beyaz çizme alan arkadaşıma ben sana beyaz atkı şapka örerim demiştim. Tamamen doğaçlama şekilde böyle birşey ördüm.



Sonra da bu hediye için yukarıdaki gibi bir paket yaptım.



Hafta sonu ziyaretine gittiğim bir arkadaşıma yaptığım peçete halkalarını koymak için bir kutuya ihtiyacım vardı. Yine tamamen deneyerek ortaya böyle birşey çıktı. İpi de iki renk ipi burarak yaptım ancak, aceleden yeteri kadar burulmuş değil.



Yine bir yorumda kese kağıtlarını nasıl yaptığım sorulmuştu bende adım adım resim çekerek anlattım.




Sizde hediyeleriniz için böyle paketler yapabilirsiniz. Şimdilik hoşçakalın. Sınavlar başladı ve sınava gitmem lazım, hatta yazarken geç bile kaldım .

28 Aralık 2009 Pazartesi

2009 a Veda Ederken

Aralık 28, 2009 22 Comments


Yeni yıl gelmek üzere, ama ben hiç farkında değilim nedense, hala o heyecana giremedim.



2009 un biraz daha farklı geçmesini umuyordum ama çok şükür kötü bir şey de olmadı.



Hani yeni yılın ardından bir yıllık burç falları yayınlanır ya, şu ayda böyle bir döneme gireceksiniz diye.



Benimkinde de yazıyordu ki, 2009 sizin için tamamiyle değişimlerin yılı olacak. Her alanda değişiklikler içinde kalacaksınız. Mekan değişimi, ruhsal değişiklik.



Doğrusu buna sevinmiştim. Çünkü eğer bebeğimiz olursa yeni bir eve taşınacaktık, belki işim de değişirdi malum araştırma görevlilerinin kritik durumu devam ediyor. Ruhsal değişime gelince yaşamışımdır elbet o zaten hiç stabil durmuyor.



Malesef hiç bir değişiklik olmadı hayatımda, hayır olsun. Ama yılın bitmesine birkaç gün kala bir değişim yaşadım.



Daha önce gün ışığı almayan bir odada oturduğumdan bahsetmiştim fakültede, işte geçen hafta başka bir odaya taşındım. Yeni odam ışık alıyor ve hatta martıları bile görüyorum. Ancak bu fotolar tabi ki penceremden değil.



Son anda falım ucundan da olsa tuttu yani. Bakalım 2010 neler getirecek ve neler katacak bana.



Ancak yeni odama gelen arkadaşlarım, dediler ki eski odan daha sıcacıktı, sanki ev gibi ve sana özeldi. Dedim ki onu öyle yapan bendim, zamanla burası da o hale gelecek. Şimdilerde odamı süsleme düşüncelerindeyim ve tabi daha da sıkı çalışmam lazım zaman daralıyor

23 Aralık 2009 Çarşamba

İşte Böyle Fotoğraflar

Aralık 23, 2009 15 Comments


Bugün fotolar benden değil burdan ve en çok da burdan.



Böyle basit ama sevimli işlemeler yapmak,



Böyle yaratıcı paketler hazırlamak, parıltılı değil sade ama ferah.



Evde böyle kurabiyeler yapıp sevdiklerime aşağıdaki gibi minik paketlerle sunmak,



Evde daha çok vakit geçrmek istiyorum.



İkinci link verdiğim blogu şiddetle tavsiye ediyorum. İş arasında hayallere dalıp gitmek için harika bir site ve neden benim blogum böyle değil :(

21 Aralık 2009 Pazartesi

Fotoğraf Makinem

Aralık 21, 2009 21 Comments

Merhabalar, iyi haftalar. Zaman zaman fotoğraf makinemle ilgili sorular alıyorum, ben de bugün bu konuda yazayım dedim.

Öncelikle söyleyeyim makinem öyle profosyonel bir makine değil: Sanyo Vpc-e860. Orta halli orta fiyatlı sıradan bir dijital kamera. Ancak çok memnun kaldığımı söylemeliyim.

Tabi öncelikle fotoğrafların daha iyiye gitmesinin bir anda değil zamanla olan birşey olduğunu hatırlamak lazım. Blogumun eski resimlerini görmek dahi istemiyorum bazen. Gerçi kamera farklıydı ama bana göre bu tip kameralarla aşağı yukarı aynı kalitede resimler çekilebilir.

Aslında birçoğumuz elimizdeki harika özellikli kameraları doğru kullanmıyoruz. Ce nin de yardımlarıyla makineyi kurcalamayı öğrendim, sonra okudum araştırdım ve bol bol da denedim. Ayça'nın ve eşi Serhat'ın yazılarından faydalandım. O kadar çok çekim yaptım ki 1 yıllık bile olmayan makinemle 7000 e yakın resim çekmişim. Artık çoğu fotoğrafı daha iyi çekiyor ve az sayıda denemeyle istediğim şeyi yakalıyorum ama bu tekrarlardan sonra olan birşey ki benim elim çok fazla titrer normalde.

Diğer yandan birkaç püf nokta da var dikkat ettiğim.

* Birincisi ışık tabiki, kesinlikle gün ışığında çekmeye çalışıyorum, evde yatak odam daha iyi ışık alıyor, bu yüzden çoğu resimler orada çekiliyor. Yada bir tepsiyle cam kenarına yapışıyorum.

* Diğeri asla flash kullanmamam, benim için bitmiştir kendisi, derinliği azaltıyor, ışığın doğallığını bozuyor. Belki onun da ustaca kullanımları vardır ama ben daha bilmiyorum.

* Yakın çekimlerimi mutlaka makro yapıyorum. İlk başlarda çoğu titrek çıkıyordu, sonra alıştım. Bir de her makinenin bir odak uzaklığı var, ekrandan görülüyor. Çok yaklaşırsa yada çok uzaklaşırsa flulaşıyor, o ayarı yakalamak lazım.

* Bundan başka açılar konusunda değişik denemeler yapıyorum. Eskiden vurgulayacağım şeyi tam ortaya koyar şak diye çekerdim şimdi açılarını değiştiriyor, çevresindeki objeleri zenginleştiriyor ya da fotoğrafın ortasına değil belli bir kısmına yerleştiriyorum.

Dolayısıyla her normal dijital makine ile benimkilerine benzer görüntüler yakalanabilir. Ancak sanırım bir konuda şanslıydım , ki makineyi alırken tamamen başka daha popüler bir markayı alacakken aşağı yukarı aynı fiyatta olup da ekstra bir özelliği olması sebebiyle bunu almıştık. O ekstra özelliği titreşim önleyici olması. Normalde hareket halindeki çekimler için tüm makinelerde action modu vardır ancak bu ondan da farklı. Poz süresi çok kısa ve çok hızlı hareketleri bile yakalıyor, (daha önce de koymuştum yine koyacağım mesela uçan martıları). Arabada hareket halindeyken titreşimsiz pozlar yakalayabiliyor.

Bir diğer alternatifim ise renkler sanırım. Makinenin tam olarak hangi parçasıyla ilgili bir mesele bu bilmiyorum ama mesela ablamın makinesiyle benimki aynı ortamda aynı şeyi çektiğimizde onun renkleri daha solgun gibi çıkıyor. Özel ayarla diğer makinelerde bu durum düzelir mi bilmiyorum ama benim normal ayarı bu şekilde.

Hee bir de mp olayına girsem iyi olacak. Kameram 8 mp olmasına rağmen en fazla 2 mp de çekim yapıyorum.  Sebebi hafıza kartı değil elbette, bence hiç gerek yok. Çünkü hep söylüyorum 2 mp resmi kağıda bastırsan A4 den biraz büyük bir resim elde edersin ve 8 yada 10 mp bastırsan billboardlar kadar büyük bir resim. Hiç kimsenin o kadar ayrıntıya ihyiyacı yok  ve sanırım o koskocaman resmi küçük bir bilgisayar ekranından görmeye çalışınca pek de net görünmüyor. Bu yüzden en fazla 3mp çekin derim ben. Kamerayı zorlamayın, bilgisayarı da gereksiz doldurmayın.

Eğer ışık doğru ayarlanmışsa, photoscape gibi düzenleme programlarında otomatik düzenlemeye basınca hiç mi hiç değişiklik olmuyor. Ben de böylece doğru resim çektiğimi anlıyorum. Geriye sadece en boy oranını küçültmek kalıyor, genelde 800*600 piksel yapıyorum. Bir de adımı ekliyorum o kadar. Jpg olarak kaydedilen fotoğraflarda fotoğraf kalitesinin yüzde kaç olması gerektiği sorulur ve %75-%100 e kadar değişir. Ben çoğu zaman %75-80 lerde bırakıyorum ki hafızası daha makul oluyor. Blogların büyük boyutlu resimleri yüklerken zorlandığını biliyoruz, özellikle farklı adreslerden eklenen resimlerde bu sorun çok ortaya çıkıyor. %100 kalite ile kaydedilmiş resim 500 kb iken %75 lik resim 50-70 kb yer kaplıyor ve fark neredeyse gözle görülmeyecek kadar az oluyor.

İyi haftalar.

20 Aralık 2009 Pazar

Burada Bir Süre Peçete Halkası Göreceksiniz

Aralık 20, 2009 30 Comments


Malesef öyle. Geçen hafta yapmaya başladıklarımı bitirdim ve ilk seri fotoğraflar burada. Bugün bir yere gideceğim, oraya hediye olarak götürmek üzere yapmıştım.



Hazır plastik halkalara kurdelaları sardım ve üzerine simli ipten ördüğüm motiflerden oluşturduğum süslemeyi koydum.



Genelde ben daha sade süslemeleri seviyorum ancak, yemek takımlarının çoğunun altın yada gümüş işlemeli olmasından dolayı böyle yapmayı tercih ettim.



12 kişilik şık bir takım oldu.



Halkaları koymak için basit bir paket tasarlayıp yaptım, yine aynı kağıttan.



Bence bu haliyle daha sevimli oldu.



Siz de yeniyıl hediyelerinize böyle paketler hazırlayabilirsiniz.

Cuma akşamı ayrıca Avatar filmine gittik, filmin görselliği muhteşemdi ama görselliğin gölgesinde kalabilecek bir mesajı var aslında. Hem mesajıyla hem de kurgusuyla muhteşemdi. Aslında bir çok mekan hayal ettiğim yerlere benziyordu. Kesinlikle tavsiye edilir.

18 Aralık 2009 Cuma

Yeniyıl Sürprizlerim

Aralık 18, 2009 34 Comments
Günaydınlar herkese, Pazar gününden beri malesef ne kimseyi okuyabildim, ne de yazabildim. Ancak bugün hepinizi ziyarete geleceğim.



Dün iki güzel sürpriz yaşadım onları paylaşmak istiyordum. Birincisi yukarıdaki kolye ki, şu anda da boynumda, ben normalde fazla takı, aksesuar kullanan biri değilim ama bunu çok sevdim.



Yelda'da bu bardak altlıklarını gördüğüm zaman, o kadar beğendim ki hemen almak istedim ve kendisine ulaştım. Aslında işyerlerimiz yakın olmasına rağmen, bir türlü tanışamamıştık.



Hem bunları almak için hem de tanışmak için dün yanına gittim. Yarım saatlik kaçamağım biraz uzun sürdü ama çok keyifli zaman geçirdim.



Bütün bu desenleri kendisi tasarlayıp kestirmiş ve eliyle zımparalayıp cilalamış. O kadar hoş duruyorlar ki resimlerden de anlaşılıyordur.

Yelda'dan dönüp okula geldiğimde çok şık bir paketle gelen hediyeyi görünce resmen bayıldım.



Pasta Şehri'ne yaptığım blog tasarımı ve kartlardan sonra kendisi bana hediye gönderceğini söylemişti, böyle kurabiyeleri çok merak ettiğim için (hep resimlerini görüyoruz ama gerçek hali bana sanki çok uzak gibi gelirdi) kabul ettim.



Aslında aynı kurabiyelerde olduğu gibi yaptığım kartların iliştirilmiş hallerini görünce de çok duygulandım. Çünkü genelde tasarımlarımı hep sanal ortamda görüyorum ve böyle kağıda basılmış halini görmek, dokunmak çok garip hissettirdi. Diğer yandan hani hep görürüz ya mağazalarda, alışverişlerde falan böyle kartlar, paketler tasarımlar, sanki benimki onlar gibi görünmeyecek sanırdım ama öyle değilmiş. Çok orjinal ve sevimli duruyormuş.



Melek figürlü kurabiye sitenin ikonlarından biriydi çok hoş olmuş. Kurabiyelerdeki emek o kadar farkediliyor ki dokunmaya bile kıyamadım bırakın yemeyi.



Ama tabi sonrasında yedik, üstelik akşam annemlere gittiğim için birçok kişi tadına baklı, yeğenler ablamlar falan. Hatta bizim yeğenlenler paylaşamdı, kız olan melek figürünü, erkek olan kar figürünü kaptı.

Bu güzel hediyeler beni ne kadar memnun etti ki, dünden beri çok neşeliyim. Bu ince düşünceleriniz için verdiğiniz emekler için çok teşekkür ederim arkadaşlar. Geçekten çalışmalarınız övgüyü fazlasıyla hakediyor.

13 Aralık 2009 Pazar

Yeniyıl Hediyelerimizi Kendimiz Yapalım

Aralık 13, 2009 35 Comments


Bu hafta sonu evdeki malzemeleri yine ortaya döktüm. Aklımda hediye götürmek üzere peçete halkaları yapmak vardı.




Yukarda görülen boncuklar hazırdı, daha önceden almıştım. Aklıma boncuk yerine fındık koyup, simli motifler ördükten sonra, fındıkları bu motiflere sarmak gelmişti.




Resimde görülen simli ipten aldım. Zincirlerden rasgele küçük motifler örmeye başladım. Baktım ki fındığı tamamen saracak ve de altında fırfırlı geniş bir kısım kalacak şekilde olması için, motifi bayağı bir büyük örmem gerekiyor.



Ve her halkaya iki tane fındık koyacağım için 12 kişilik bir takıma yirmidört tane dantel motif örmek zor geldi. Resimde boncuğun üzerinde hali hazırda bulunan simli fileden olsaydı elimde, örmeye gerek kalmadan fındıkları sarabilirdim. Şimdi gözlerim heryerde böyle birşeyler arayacak. Ben de şimdilik fındıktan vazgeçip, resimdeki gibi süsler oluşturdum.



Bundan başka çok pratik şekilde halkalar yapılabilir, henüz yapmadım örnek olsun diye resimlerini çektim. Yine bu amaç doğrultusunda daha önce süslü kurdelalar almıştım.



Buna bezer hazır kurdelaları kestiğiniz bir folya kartonuna (yada plastik bir halkaya, mesela pet şişeleri şeritler halinde kesip zımbalayarak, yada eski plastik amerikan servisleri, kutular paketler artık ne olursa) sıkıca yapıştırın, oldu size çok şık bir peçete halkası.




Fırfırlı pullu bir kurdela ile şirin



Böyle bir kurdela ile lüks sofralar oluşturabilirsiniz.



Folyo kartonunu malesef düzgün kesemediğimden en kusursuz kaplama yöntemi olarak yünle örmeyi buldum. Böylece az kalmış ipler değerlenecek, tabi bu halka daha süslenecek, bitmiş değil.

Bunları yine kendim yapacağım paketler veya kutularla hediye edeceğim. Bittiği zaman son hallerini de paylaşırım. Burada hiç yer almayan birkaç tane daha fikrim var, deneyeyim bakalım olacak mı?