7 Ocak 2019 Pazartesi

#7/2019 Denemeye İhtiyacım Var

Geçen gün tatile gittiğimiz arkadaşımın eşi ile sohbet ederken konu iş hayatına geldi. Fiziğe geri dönmek istediğimi söyledim ve gerekçe olarak içimde kaldığını. O da benzer şeyler yaşamış. Hayat onu yapmak istediği şeylerden farklı bir yola sürüklemiş ve yıllar sonra o içinde kalan ukdeyi gerçekleştirmek amacıyla harekete geçmiş. Ve başarmaya çok yakın bir noktada şu an. Dedi ki sadece bir sınava gireceğim ve olacak ama şimdi istediğimden emin değilim. Hayatın gerçekleri daha ağır basıyor. Para kazanma gerekliliği. Sen de o içinde kalmışlığa fazla bel bağlama anlamına gelen bir şeyler söyledi.

Dedim evet, belki de öyle olur sonuçta. Denemelerim boşa gider ve belki başka rüzgarlarla savrulurum. Ama bunu deneyip görmeye ihtiyacım var. Kendi kendime bunun olup olamayacağını görmeye ihtiyacım var. Hem ne kaybederim ki. Vardığım nokta da bir kazanç olur. Denemem lazım...

Bu gece bir an geldi, hüngür hüngür ağladım. Onunla konuşurken takındığım güçlü duygularımın yerini korku almıştı. Ya olmazsa, ya olmazsa... Allahım ne olur yardım et. Çok istiyorum çünkü o konuşma sırasında dillendirmediğim çok güçlü başka bir gerekçe daha var:

Babam şu an 85 yaşında ve sağlıklı. Ve ben ona kariyerimi bırakmayacağıma dair söz verdim!


8 yorum:

  1. Benim babam da çalışmayı bırakmamı hiç istemezdi. Arada hüzünlenirim onu düşününce. Bak kızım ben hem çalıştım hem sizinle de ilgilendim diyordu. Hiç aklıma gelmemiş ki babacığım sen öyle yapabildin çünkü eve döndüğünde işin bitiyordu benimse yeni başlıyor.

    Bence hiç negatif düşünmene gerek yok. Derin bir nefes al ve başla. İnsan karar verince önünde yol açılır. Açılmadıysa, henüz zamanı gelmemiş demektir o kadar. Yine de kazancın büyük olacaktır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında babam illa devam et demedi ben kendim vazgeçmemek için ona söz verdim. Gerçekten çok naif biridir ve bizim üzülmemize dayanamaz. Hakkımızda hayırlısı inşallah

      Sil
  2. Gececim, senle ben ailemize verdigimiz (onlar istemeden kendi icimizden bile vermis olsak) sozleri cok fazla onemsiyoruz. Soz bazen yuk oluyor, hayat oyle dinamik ki, degisiyor, o zamanki ilgilerin degisiyor, yasama bakisin, verdigin anlam degisiyor, zaman cok onemli bir degistirici. Arkadasin bunu demek istemis, sozler insana yuk, bu derece bir yuk altina girme, cok fazla anlam yukleme demek istemis gibi geldi bana. Babana verdigin soze donersek, kendisini tanimiyorum ama yetistirmis oldugu cocugun tanidigim kismiyla sunu dusundum, kendisi o sozu senden alirken, birebir meslegine don demek istememistir, zaten senin aklini kullanan, yeteneklerine bir amac ve uretim yolu bulan bir insan oldugunu o biliyor, bence onun demek istedigi, tek yonlu olma, uretken ol, ki bunu da gayet guzel basariyorsun. Tabii ki hayat firsatlar cikartacak, sen bazisina tutku duyacak, peainden gideceksin, bazisi istedigin gibi, bazisi ise hic beklemedigin sekillerde sonuclanacak, bazen de tutkuyla sarilsiklarindan sen uzaklasacaksin, bu hayatin guzelligi, dinamikligi iste. Yoksa dusunsene birbirimize verdigimiz sozlere kanun gibi uymak zorunda olsak, hic esneklik olmasa.. Baban bunu isteyecek bir insan degil, bu sozun altinda ezilme. Merak etme, bu firsat olmazsa baska firsat cikacak, baban zaten seninle gurur duyuyordur eminim, sen nasil daha hayatin basinda olan cocugunla gurur duyuyorsan, bu icgudu.. Ama gece yarilari uyanip da daralma :) Hayat surprizlerle dolu.
    Kendime de diyorum bunlari aynen :)))
    Ben de bir yazi dizisi hazirliyorum, annelikten hayata donus diye, eminim hosuna gidecek. Ufak adimlarla buyuk degisiklikler olacak inan, yilma, umutsuzluga dusme, gece de dusunme bak ingilizlerin bi sozu vardir gece yarisindan sonra dusunulen hic bir is hayirli degildir diye :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gece yarısı yazdığımı farkettin değil mi? Aslında yazı eksik kaldı. Babam aynen söylediğin gibi. Benden bir söz almak istemedi aslında, sadece ben kendi isteğimle bu sözü ona verdim. Belki sevmediğim istemediğim bir iş olsaydı zaten söz vermezdim. Bu benim kendi kendime bir nevi teminatım, motivasyon kaynağım, ittirince gücüm. Elbette ki olmazsa olmaz, bir söze uyacağım diye de zorla birşey yapmam.

      Yine de öyle görünüyor ki önümüzdeki süreçte bol bol çeşitli korkularla yüzleşmek zorunda kalacağım

      Sil
  3. Belki de mesleğinize geri dönme isteğinizin altında babanıza verdiğiniz söz yatıyordur. Mesleğiniz emek verebildiğiniz müddetçe gerekli doyumu vermiş daha doyum verici bir hayata kavuşunca da doğal olarak menzilinizden çıkmıştır. Tüm anne olunca mesleğine ara verenlerin yaşadığı bir durum. Sonuçta önemli olan (nacizane fikrim) şu anki hayatınızdan doyum alıp almadığınız. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok aslında tam da öyle değil. Bilmem öğrenen anneyi takip ediyor musunuz? Onun hep bahsettiği 4 kollu terazi var her insan için gerekli olan. İnsan bilişsel, sosyal, duygusal ve fiziksel olarak aktif olduğunda tam olarak dengede oluyor. Benim bilişsel parçam annelikten sonra günlük ufak tefek üretimlerle tatmin olmaya çalışıyordu. Ama yetmiyordu. Hayat standartım değişti belki diğer kollar için ama bilişsel kol hep kanadı. Şimdi onun tedaviye ihtiyacı var. Bu yüzden babama verdiğim söz (o söz ver diye istemedi ben vazgeçmemek için verdim) benim teminatım, itiş gücüm. Yine de olmazsa olmaz tabi ve ben bilişsel kolumu farklı şekilde tedavi edeceğim her halükarda.

      Sil
  4. Hayat ne kadar garip siz geri donmek istiyorsunuz,bense artik birakmak istiyorum.Is Hayati icin hissiyatim cok uzun sure bir ucurumun ucunda ,dalin birine tutunup sallandigim seklinde.Artik birakmak istiyorum hani ucuruma duseceksemde duseyim ama oyle islenmis ki icime birakmamam gerektigi cekemiyorum ellerimi bir turlu.Allah gonlunuzdekini hakkinizda hayirlisi etsin.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam bilmiyorum ama zannedersem çok yoğun çalışıyorsunuz. Yukarıdaki yoruma verdiğim cevapta bahsettiğim 4 kollu terazinin muhtemelen diğerleri hiç beslenemiyor bu durumda. O yüzden iş hayatı bir süre sonra birsin isteniyor ki insan azıcık kendine gelsin. Çok doğru bir karar biraz ara verip dengenizi bulmak iyi olur. Fakat bir süre sonra bilişsel kol eksik kalacak (eğer kendi kendinize birşey üretip beslemezseniz) ve yeniden bu yan ağır basacak. Hollanda’da çoğu çalışan için bu terazi denge halinde seyrediyor. 3-4 gün ve günde maksimum 8 saat veya daha az çalışma imkanına sahip insanlar. Ben de çalışırsam öyle yapacağım.

      Sil