Gectigimiz Eylul ayi itibariyle, kizimin okuma yazmasina iliskin ne yapacagini bilememe hallerimiz nihayetinde sonuca erdi. Simdi ikinci cocukta sudan cikmis baliga donmeyecegiz. Bizim gibi anadilinden farkli bir ulkede, hatta hakim olmadigi bir dilde cocugu, okuma yazmaya baslayacak cok kisi oldugunu biliyorum. Bu yazim biraz da onlara isik tutar belki.
Daha once bahsetmistim, Hollanda'da basisschool (ilkokul, elementery school) 4 yasinda basliyor. Ilk iki yil anaokulu formatinda ama yine diger cocuklarla ayni binada, ayni bahcede, benzer programlara tabi durumdalar (ayni giris cikis saatleri, ayni tatil gunleri vs). Ilk iki yilda bol oyunlu ama nispeten okul hayatina giris seklinde bir egitim sistemi var. Yine dersler, temalar, yapilacak odevler. Okuma yazma konusunda da bol bol el alistirmalari, ufaktan harflere giris, ama asla zorlama ve harf/ sayi yazdirma gibi seyler olmuyor. Daha cok sanatsal aktiviteler seklinde cocuklarin el becerilerini gelistiriyorlar. Gorunce hayret ediyordum, cok iyi dusunulmus ama gelecekte yazi yazmasina yardimci olacak cizimler, boyamalar vs.
Bir cok cocuk ikinci yilda okumaya heves duyuyor. Okulda zaten bazi harfleri ve iki uc harfli kelimeleri ogreniyorlar. Fakat bu konuda cocugun talebi disinda bilgi verilmiyor sinifta. Bazi cocuklar ailesinin destegi ile okumayi cozebiliyor. Biz yabancilara tavsiye edilen suydu, okumayi ogretmeyin (anadilinde dahi) ilk once dogru kisilerden Hollandaca okumayi ogrenecek sonra anadil ogrenilecek. Cunku asil kullanacagi dili dogru ogrenmesi daha onemli. Biz de bu yuzden ustune dusmedigimiz gibi kacindik da. Simdilerde ise anadilde okumayi ogrenmis olsa da sorun olmayacagi gorusu oldukca yayginlasiyor. Sonucta kizim icin, ucuncu sinifa geldiginde durum suydu: harflerin cogunu taniyor, bazi basit kelimeleri okuyabiliyor ama turkce harfleri biliyor olsa da okuma yok.
3. sinifa gelince ise (ki tam olarak 6 yasinda olmus oluyorlar) okuma ve yazma basliyor. Siniflarda her cocugun ayri masasi sandalyesi, cekmecesinde kalemleri defterleri, yazi ve matematik alistirmalari icin dergileri (workbook) oluyor. Ilk haftadan itibaren haftada 5-6 ses ogrenerek, ogrendikleri kadarini iceren kelimeleri de okuyarak okuma ve yazmaya basliyorlar. Burada el yazisi ile yazmayi ogretiyorlar ve bu yuzden bence daha zor ama buna ragmen aynen ogretmenin dedigi gibi, Ocak ayina geldigimizde tum sesler bitmisti, tum harfler ogrenilmisti (okuma ve yazma) ve simdi her seyi okuyup yazabilir haldeler.
Turkiyede oldugu gibi burada da harfleri sesler ile ogretiyorlar ve o sesleri yanyana getirdiklerinde okuma ve yazma oluyor. Bizdekinden farkli olarak burada iki harfli sesler de var. Mesela 'ee', 'eu' , 'oe' , 'aa' , 'ij' gibi. Bunlari da, ayni yeni bir harf gibi ogrendiler. Cok basit bir ornek olarak "moeder' vereyim. Okunusu mudır, yani oe = u sesi veriyor. Alfabedeki u sesi ise bizdeki 'ü' sesi gibi telaffuz edildigi icin aslinda u sesini veren baska bir harf yok, sadece "oe" u sesini veriyor. Sonucta alfabedeki her bir harfin ve cifli harflerle olusmus her bir sesin, soylenisleri birbirinden farkli. Boylece duydugunu yazarken hangi ses hangi sembolle gosterilmis ise (tekil harf mi coklu harfli kaliplar mi) onu yazdiginda; bizimkinden farkli olmuyor aslinda. Sonucta yine duydugunu yaziyor. Hani turkce duyuldugu gibi yazilan bir dildir ya.
Tabi yine de bazi karisikliklar olmuyor degil. Mesela Turkce'de de ozellikle "ğ"nin icerdigi sozcuklerde yazim hatalarina bolca rastlanir. Cunku dogru telaffuz edilmemis olabiliyor ve sonucta dogrusunu duymamis oluyorsunuz. Simdi kizim da Hollandaca'yi iyi konusuyor olmasina ragmen konusurken yanlis soyledigi veya yuvarladigi yerleri yazarken o kisimlari haliyle yanlis yazabiliyor. Mesela Hollandacadaki g harfinin okunusu girtlaktan bir k sesine benziyor. Bu durumda bazi kelimelerde g mi k mi var karisabiliyor. Bu hatalari bol bol dikte calisarak cozecek zamanla.
Bu ogrenme surecinde neler yaptik onlardan bahsedeyim. Bize en cok soylenen, hic birsey yapmaniza gerek yok, okulda ogrenecekler ama gunde 10-15 dakka okuma yapabilirseniz yeter dendi. Eve hic odev gelmedi, yazma alistirmalarini sadece okuldaki calisma dergilerine yapildi, sayfalarca defterlere hic yazilmadi. Bazen bir bakiyorum yeni harfi sadece iki satir yazmislar ve o kadar. Oldukca sasiriyordum tabi ki fakat gayet de sorunsuz ogrendiler.
Biz evde hic Hollandaca konusmadigimiz icin, esim diger cocuklardan geri kalmamasi adina haftalik ogrendikleri harfleri iceren kelimeleri bulup bir tablo hazirladi. Her aksam yatmadan once bu kelimelerden 5-10 tanesini okuyup, duraksamadan okuduklarina isaret koymak suretiyle okuma hizini arttirmayi ogrendi. (Her aksam akici okuyamadiklarini tekrar tekrar okudu). Ogrendikleri kadar harfleri iceren okuma alistirmalarini (asagidaki gorsellerde fotokopi okuma dergileri bunlar), okulda yapip bitirdikten sonra, onlari tekrar okuduk ve ayrica kutuphaneden duzenli olarak aldigimiz (yine seviyesine gore gruplandirilmis) kitaplari da okuduk.
Bu arada Hollanda'da yasayanlar icin not: Kutuphanede kitaplarin sirtinda zorluk derecesini belirten bazi simgeler oluyor. Bunlar birkac sekilde gruplandirilmis Kolaydan zora dogru soyle:
1) Ay, Yildiz, Roket ve Gunes ( Maan, Ster, Raket, Zon)
2) E S, E M3, E E3, E M4, E E4
3) AVI Start, AVI M3, AVI E3, AVI M4, AVI E4, AVI M5, AVI E5, AVI M6, AVI +
Kitaplari secerken, tam olarak ne seviyede oldugunu gorebilmek icin, bir alt ve ust siniflardan kitaplar aliyor ve gelisimine bakiyorduk. Bazen sinifta kabul edilen seviyesinden bir ust seviyeyi okuyunca motive oluyordu. Sinifta her cocugun okuma seviyesi farkli cunku bazi cocuklar baslangicta da okuma yazmayi biliyor olabiliyor ve her cocugun gelisim hizi da ayni degil. Yil sonunda her cocuk okumayi ogrenmis olsa bile seviyeleri yine farkli olacak cunku daha iyi bilenler yine ilerlediler ama az bilenlerin onlari yakalama sansi da var tabi ki.
Matematik konusunda da basit islemleri ve saatleri ogrendiler bu zamana kadar. Ve bence cok hos alistirmalar vardi. Kizim matematik gorevlerini her zaman oncelikli olarak ustlendi bu zamana kadar ve cok seviyor.
Okulda derslerden haric yine bol oyun, bol resim/sanat ve spor aktiviteleri var. Oyle ki her gun kosa kosa sevincle gidiyorlar ve hic bunalmadan bu sureci atlattilar. Oyle saskinim ki? Meger okuma yazma veliyi ve cocugu darlamadan da ogrenilebiliyormus :))
Bu gune kadar sadece iki dergi yazi yaptilar, bazen fotokopi kagitlari da oluyordu elbette. Bir de kucuk dikte defterleri var biten. |
Yukaridaki yazi kitaplarinin ic yuzu :) |
Matematik dergisi yine iki adet bitmis. |
Okumaya dayali aktivite dergileri. Bunlardan daha cok yaptilar. |
Yine okuma icin fotokopi dergileri. |
Bunlar da calisma kagitlari. |
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil