28 Mart 2019 Perşembe

28/03 Lily the muhabbetkuşu :)

Geçtiğimiz haftasonundan beri artık bir kuşumuz olduğunu yazmıştım. Erkek bir kuş olmasına rağmen adı Lily oldu. Aslında yaklaşık on adet isim düşünmüştük. Karar veremeyince helodunya onları kağıda yazdı, kuşa tutup fal gibi isim çektirdik. Gagaladığı isim Sisie idi fakat cebren ve hile ile Lily’i seçtirmeyi başardık :))

Lily kızımın en sevdiği isim. Yıllar önce anne benim adımı neden Lily koymadınız diye ağlamışlığı çoktur. Ondan sonra neredeyse tüm sevdiği oyuncaklara Lily adını verdi. Kısmet bu ya, geçen yıl okul sezonunun sonuna doğru, okulun yenilenen mobilyaları sebebiyle bahçeye isteyen alsın diye bırakılmış masalardan birini seçip eve getirmiştik. Mobilyası çok iyi harika bir masaydı, şimdi odasında duruyor. Ve bilin bakalım üzerinde ne yazıyor: öğretmen Lily’nin masası. Etiketini tabi ki çıkarmadık.

Lilykuş (genelde onu böyle çağırıyorum ben), bize oldukça hızlı alıştı. İkinci el satış sitesinden yaşlı bir çiftin evinden satın aldık. Kafeste 4-5 kuş vardı. İlk başta arkadaşlarından ayırmakla hata mı ettik diye falan üzüldük ama eğer bir sorun oluşursa bir arkadaş edindirmeye karar verdik. Şu ana kadar herşey yolunda.

Sahipleri dışarı çıkarmıyormuş ama kafesin içine ellerini sokup parmağına alıyorlardı (bizim yanımızda da yaptı), nispeten insana alışkın bir kuş. Boncuk başlıklı yazıda bahsettiğim gibi ben, özgür bizden kaçmayan bir kuş istiyorum. Daha doğrusu böyle alıştırmak. Eve getirdikten sonra biraz ürktü bolca etrafı inceledi, elimize geldiği de oldu (kafesin içinde), ürktüğü de.

Pazartesi çocuklar okula gidince kafesi açtım elime alıp dışarı saldım. Öncesinde youtube’dan muhabbet kuşları sesi dinlettiğimizde kafesin içinde çırpınmaya başlamıştı. Saldıktan sonra yine aynı sesleri açınca çok kereler uçtu. Tabi bu uçuşlarda biraz konacağı yerleri bulmakta zorlandı. Sonra bir iki kere cama çarptı (hemen storları yarıya indirdim), sonra bir yere tüneyip kaldı ve bir saate yakın böyle dışarda kaldıktan sonra yine elime alıp kafese koydum.

Salı günü yine benzer şekilde oldu. Bu sefer konacağı yerlerde biraz daha başarılıydı. Ben bulaşıkları düzenlerken mutfak tezgahında yarım metre ötemde bekledi.

Çarşamba sabahı alışverişe gitmiştim ve son iki gündür onu çıkardığım saatte dışardaydım. Kapıdan girer girmez bana oldukça kızgın şekilde öttü. İlk defa böyle bir tepki vermişti ve hemen kapısını açtım. Ve kapının yerini öğrenmiş meğerse ok gibi fırlayıp uçtu, birkaç turdan sonra avizeye kondu. Arada dinlendi arada uçtu ve o gün çocukları okuldan almaya gidene kadar yakalayıp koyamadım (anlıyordu hep kaçtı). Uçmalarından birinde sırtıma bile kondu. Çocuklar okuldan gelince hala dışardaydı, onlar varken de şakıyıp uçuşlar yaptı. Hatta bir ara Helo ile oyun oynadı. Ve yaklaşıp beş saat dışarıda kaldıktan sonra zorla yakalayıp kafese koydum. Acıkmış olmalıydı.


Bu gün ise yine sabah geç saldım, beş saat kadar dışarda kaldı. Bari yemeğini dışarı koyayım dedim, mutfakta yedi içti. Avizede oturdu, sonra yorulmuş olacak ki fazla direnmeden yakaladım.

Bir kaç günde yaşadığımız bu gelişme beni şaşırttı ama hayran kaldım. Bu küçücük yaratık öyle akıllı ve farkında ki herşeyin. Sevildiğini hissediyor, yakalayacağımı anlıyor, kızım onu kafesinde iken yaklaşıp öpücük verdiğinde o da tüneğinde ona doğru yaklaşıyor.

Gün içinde hepimiz o kadar çok yanına gidiyoruz, o kadar çok konuşuylruz ki, çocuklar uyanır uyanmaz ona koşuyor, iyi geceler Lily deyip uykuya gidiyorlar. Daha onlarla temaslı ilişkisi başlamadı ama umuyorum o da olur.

Evimize hoşgeldin Lilykuş.

3 yorum:

  1. Anneannemin gümüş diye bir kuşu vardı (tipi lilynin aynısı, böyle maviş) sürekli kafesi açık, evde (genelde avizede) takılırdı. Cam açıksa bile dışarı uçmazdı. Anneannem gümüşü kafesine sokmak istediğinde mutfaktan oklavayı alıp gelirdi. Gümüşe gösterip kaşlarını çatarak “hadi bakayım evine” derdi. Gümüş pırr diye uçup hemen kafesine girerdi. Anneannem bu olaya çok gülerdi (oklava gösterme sahnesini büyük bir ciddiyetle oynasa da :)) “aptal kuş, oklavayla dövücem sanıyo, şuncacık canı var oklavayla vurulur mu hiç” falan derdi :)
    Uzuuuun yıllar baktı gümüşe. (Dayımlar fransaya göç edince gümüş kuş anneanneme kitlenmişti. Tipik yaşlı tarzı hem söylenir hem severdi:)) Bir gün gümüş açık camdan uçtu ve dönmedi. Eceli geldi evde ölmek ve anneannemi üzmek istemedi ondan gitti diye düşündük hep.
    Ev hayvanları candır. Hayata zenginlik katar. Ne iyi yapmışsınız lilyi sahiplenmekle <3 mutlu mesut, uzuuuun yılları olsun lilynin inşallah sizinle. Güle güle bakın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay Gümüş ya çok duygulandım, evet bence de o yüzden ayrılmış olabilir evden. İnşallah bizim kuş da uzun yıllar sağlıklı olur. Bir hayvan nasıl da iyi geliyor eve

      Sil
  2. Aynı renkte 3 muhabbet kuşum oldu; Efe, Afacan ve Can.. Bana onları hatırlattın Gece :) Hele sonuncusu, köpeğimiz de vardı beraber nasıl oynarlardı.. Ben de kafesleri hiç kapayamayan biriyim, o nedenle çok gülümseyerek okudum <3

    YanıtlaSil