6 Ekim 2013 Pazar

# Helodunya # Helodunya büyürken

Sosyalleşme Çabaları

Biliyorsunuz Amsterdam'a taşındığımızdan beri yalnızız. Daha doğrusu önceden de yalnızdık da az da olsa arkadaşlarımız vardı. Burada ne arkadaş ne komşuluk ilişkileri olmayınca, sokağımızdaki park da genelde boş olunca, ne yazık ki Helodunya'nın oynayabileceği ve etkileşeceği kimse yok. Yaşının ilerlemesiyle birlikte ihtiyaç duyduğu sosyal ortamı sağlamak adına taşındığımızdan beri araştırma yapıyoruz. Araya yaz tatili girince ve biz de Türkiye seyahati yapınca bu sosyalleşme etkinlikleri biraz gecikmiş oldu ama bu günlerde yavaş yavaş başladık. Gerçi her hafta sonu mutlaka çocuklara uygun bir mekana bir gezi yaptık ama tabi asıl istediğimiz sürekli göreceği arkadaşlıklar edinmesiydi. 

Burada 2 yaşına gelen her çocuk, neredeyse her mahallede olan yarım günlük oyun okullarına (playschool) başlıyor. Bu yerler devlete ait ve aylık ücretleri oldukça az. Fakat sanırım her çocuk gitme mecburiyetinde değil ama çoğunlukla gidiyorlar. Bizim eve oldukça yakın böyle bir yer var ama henüz yaşı uygun olmadığı için gidemiyor. Geçenlerde bilgi almak ve vermek için sosyal hizmetten gelen bayan bu okullara yabancı çocukların öncelikli alındığını, onların flemenkçe öğrenmelerini istediklerini, haftada birkaç gün dil adaptasyonu için özel öğretmen geleceğini, teşvik amaçlı yabancılardan çok az bir aylık aldıklarını söyledi. Helo'nun da dört gün yarım gün gitmesini tavsiye etti ( gün sayısı değilebiliyormuş tercihe göre). 

Bundan başka çalışan annelerin çocuklarını bıraktığı ücretli tam gün kreşler var. 0 aylıktan itibaren kabul ediyorlar. Yine burada haftanın bir kaç günü, tam veya yarım gün gönderme seçeneği var ama fiyatı müthiş pahalı. Bizim amacımız bakım değil de oyun olduğu için bu seçeneği geçtik. 

Dolayısıyla geriye anne- bebek katılımlı oyun grupları kalıyordu. Amsterdam genelinde o kadar çok alternatif var ki bunların içinden bize konum olarak yakın ve içerik olarak uygun bulduklarımızın deneme derslerine başladık. Bu oyun grupları ikiye ayrılıyor. Biri annelerin toplanıp çay kahve içtikleri çocukların da oynadıkları gruplar, diğerleri de başlarında bir eğitmen eşliğinde (artık konusu ne ise) anne çocuk grupları. Hepsi ücretli. İlkinde anneler kiraladıkları mekanın parasını çıkarmak için para topluyorlar, ikincisi de zaten bir kurum olduğu için ücretli. Yine de bu ücretler makul düzeyde.

Biz eğitmenli grupları tercih ettik. Genelde ilk derse ücretsiz katılıyorsun, eğer memnun kalırsan 10-20 derslik paketler satın alıyorsun. Bunlardan biri geçen hafta deneme dersine katılmayı niyet ettiğimiz ama yerini bulamayınca saatini kaçırdığımız Baby Sensory. Bu hafta yeniden şansımızı deneyeceğiz ve eğer Helocuk hoşlanırsa katılacağız gruba.

İkincisi ise, bu hafta sonu ikinci kez katıldığımız theLittleGym grubu. Yani ilk denemeden sonra üye olduk ve 20 derslik bir pakete başladık. Şu ana kadar gittiğimiz iki derste de sürenin yarısında olmayacak şeyler yüzünden ağladı. Grupla ortak hareket etmeye, toplumdaki kurallara uymaya, oyunların sırasını beklemeye hiç alışkın olmadığından bu huysuzlukları. Ancak ikinci sefer ilkine göre bazı açılardan gelişme göstermesine vesile oldu, zamanla toplulukla yaşama alışacağını umuyoruz ki iki yaşında oyun okuluna başladığında geçiş biraz daha kolay olsun.

Bu derslerde bir salonda çocuklar ebevenleri ile toplanıyor, bizim grubun hocası Dennis önce ziller dağıtıyor, şarkı söylüyor, şarkıya zillerle eşlik ediyor çocuklar, ardından hepsini selamlayıp hi five yapıyor. Sonra çeşitli hareketler gösteriyor biz de yapmaya çalışıyoruz bebekle ancak bu konuda pek başarılı olamadık henüz, Helo sultan keyfinin kahyası ile takılmayı tercih ediyor.

Yine de son derste az biraz hareket yaptı, bknz aşağıdaki resim :)


Son derste oyuncakları paylaşma konusunda bir tecrübesi oldu, başlangıçta pek hoşlanmasa da alıştı. Ayrıca oyunlar için sıra beklemesi gerektiğini anladı sanırım. Toplarla oyun zamanı gelmediği halde onları isteyip ağlamıştı, Dennis vermedi, biz de vermedik. Top zamanı gelince ise çok az oynadı. Ders sonunda konuştuğumuzda ise olayın farkındaydı ki babası

-" bir kız vardı bugün hep top için ağladı ağladı hiç susmadı, sonra toplar gelince de oynamadı kimdi o" 
diye sorduğunda sırıtarak
-Diya 
Olarak cevapladı yaramaz.

Bir diğer etkinlik olarak da haftada en az bir kez havuza gitmeyi düşünüyoruz. Yine  şansımıza kasabanın havuzu eve çok yakın ve haftada iki gün bebek/çocuk yüzme dersleri oluyor. Bu derslere henüz katılmadık ama serbest zamanlarda gidip takılıyoruz ve ilerleyen zamanlarda derslere de düzenli girmeyi umuyoruz.

Herhalde bu kadar aktivite şimdilik yeterli olur, yani umarım :)

5 yorum:

  1. Gecem öyle normal ki ilk başlarda yadırgaması Lina bile okula başladığında topluluk ile hareket etmeyi yadırgadı..

    Çok iyi yapmışsınız evdesiniz diye Dila'da çok sıkılıyordu sen de,şimdi yeni arkadaşlıkları kurmanız açısından bile bir fırsat çok sevindim içine sinen yerler bulmana..

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Vuuu yeterli olur mu bence aktivita olarak superler ;) mutlu bebis iste boyle olur ;)

    YanıtlaSil
  3. oooo harika olmuş bu! :) eminim kısa zamanda alışır ve sever helocuk!

    YanıtlaSil
  4. Çok iyi olmuş, bizde burada sizden farklı değiliz inan..
    Bende bayramda Bursa dönüşü oyun gruplarına bakacağım,
    dediğin gibi artık yaşları gereği evde sıkılıyorlar ve bende bazen yeterli olamayabiliyorum

    YanıtlaSil
  5. Yaklaşık aynı şeyleri yaşıyoruz sanırım, bizde avusturyaya geleli 6 ay oldu. kızım 16 aylık ve cok yalnızız... oyun grupları araştırmalarıyla bır yer buldum ama pek memnun kalmadım...kim kime dum duma... su gym grubu işini araştırayım bir de... ikimize de iyi gelir umarım..

    YanıtlaSil