Ay yüzlü meleğim
Geçen mektubu yazmaya ay bir gün geç kaldım hayıflanırken bu ay üç gün geciktim :( Hayır günü unutmadım asla ama yazmaya fırsat bulamadım. Bu ay gerçekten rüzgar gibi geçti. O kadar çok şey yaşadık ki bu ay hangisini öne çıkan konu olarak seçeceğime karar veremiyorum.
Artık düzenli bir sosyal hayatın var. İlk başta yadırgadığın oyun gruplarına gayet iyi alıştın. Jimnastik grubunda 18 aya kadar olan gruptan, 19-36 ay grubuna atladık ve bu sana daha iyi geldi. Diğer grupta da yürüyenler vardı ama çoğu ufaktı ve senin sıkılmana neden oluyormuş o grubun aktiviteleri. Yeni grupta daha katılımcı ve hareketlisin. Hatta evde de jimnastik yapıp duruyoruz beraber ve koltuk kenarlarında yürümek/emeklemek en sevdiğin.
Dilin her geçen gün daha da açılıyor. Artık gün içinde iletişim sorunumuz kalmadı. Durmadan konuşuyorsun ve bazen başım bile şişiyor konuşmandan. Gerçekten.
Ve geriye baktığımda hatırladığım nedense en zorlandığım yerler. Tavan yapan inadın, ağlamaların beni çok çaresiz hissettirdi bu ay. Yavaş yavaş alışıyorum ama büyük bir pheeeew diyemeden geçemeyeceğim.
Bu yeni dönemde artık sürekli aktivite yapmak istediğin için ve oyuncaklar, oyunlar, kitaplar sana yetmediği için yeni oyunlarımız ev işlerini beraber yapmak. Evin bilimum yerlerine dağılmış çöpleri atmayı, yumurta kırmayı, yemeklerin hazırlanma işlerini, sofraya tabak ve bardakların taşınmasını, lavaboları yıkamayı, senin tuttuğun küreğe süpürüp, küreği çöpe dökmeyi, makineleri boşaltmayı... gibi bir çok şeyi beraber yapıyoruz. Bunları yaparken çok mutlusun ve eğleniyorsun. Bazen bu işler bitmek bilmiyor ama olsun ;)
Her gün gözlerimin önünde mucizevi şekilde büyürken bu anına ortak olabildiğim için ne kadar şükretsem az. Hele ara sıra gelip boynuma sarılman, üzerime yatman, ellerinle yanaklarımı tutman, muck sesi çıkararak öpmen yok mu? İşte bu anlarda beni anne olarak seçtiğin için, rabbim bu mutluluğu yaşattığı için şükrediyorum.
Amsterdam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder