Yazı tarihi:25 Eylül
Bu haftalık günlükleri uzun zamandır tutmak istiyordum, ancak henüz blogumdan ilan etmediğim için yazmamın anlamsız olacağına karar vermiştim. Ancak sonradan aydınlandım, ben yazar kaydederim daha sonra da yayınlarım diye. Bu kadar basit birşeyi önceden akıl etmemem hamilelik şaşkınlığından olsa gerek. Gerçi bazı yazılar yazdım ama düzenli değildi. Bundan sonra düzenli olarak yazacağım.
Bu hafta genelde sakin ve mutlu geçti benim için. Geçen hafta Szeged'e gittikten sonra geldiğimde braz dinlendim, yarım kalan işlerimden bazılarını bitirdim, tezini bitirmek üzere çalışan arkadaşıma yardım ettim, e tabi bu arada kendi araştırmalarıma çalışamadım ama olsun. Yine de mutluydum.
Bir süredir bu konuda kendimi daha kontrol altında tutabiliyorum. Moralimi yüksek tutarsam mutlu bir bebek olacağını düşünüyorum. Yine eskiden kendime ayırmadığım kadar çok zaman ayırıyorum. Biraz yorulunca hemen dinleniyorum, keyif alacağım şeyler yapıyorum vs. Mesela en sık yaptığım şeylerden biri, yatarken cep telefonumdan mahjong oynamak. Bu oyunu yıllardır oynarım ama bu aralar yoğunlaştı. Oynarken illaki kendimi şarkı söyler halde buluyorum, türkçe şarkıları sevmeyen eşim bile alıştı. Repertuarım ise genelde 90 lı yılların şarkıları çünkü daha sonralardaki Türkçe şarkıları takip etmedim bilmiyorum. Bebeğin anne sesine alışması için konuşması, şarkı söylemesi lazım ya, ben bunu şarkıyla yapıyorum. Zira aman da annecim benim miniğim gibi konuşmaları yapamıyorum. Normal hayatta da böyle samimi konuşmalar yapamayan biriyim malesef. Dolayısıyla bebeğe de daha başlayamadım. Gerçi çok konuşkan biri değilim o da var. Ben de bol bol şarkı söylüyorum işte.
Yavaş yavaş eşimle çocuğun ağzından konuşmaya başladım. Hadi hayatım bebeğin seni sofraya çağırıyo, ya da bebeğimin babası gelmiş gibi laflar. Geçenlerde eşim yine beni kızdırıyordu sataşarak, oğlum babana söyle anneni rahatsız etmesin dedim. Cinsiyetimiz belli olmamasına rağmen ağzımdan "oğlum" lafı kaçıverdi. Bakalım cinsiyeti ne olacak. Bu hafta aldığımız 3-boyutlu ultrason resminde onu erkeğe daha çok benzettiğim için oldu sanırım.
Bu hafta çarşamba günü ikili testimiz vardı. Teste kadar, rüyalar, dualar endişeler beni yedi bitirdi. Sabah erkenden kliniğe gittiğimizde çok komik anlar yaşadık. Bakın anlatayım.
Gittiğimiz klinik özel bir yer, Kosice de bu testler sadece burda yapılıyormuş. daha önce doktorun önerisiyle gidip randevu almıştık. Kliniğin doktorları arasında ingilizce bilen olduğunu biliyorduk ama şansımıza hangisi gelir bilmiyorduk tabi. İki tane sekreter var biri hiç ingilizce bilmiyor, diğeri de anlar gibi oluyor ama tek kelimelik cevaplar veriyor. Neyse bekleme salonunda beklerken, ing bilmeyen bayan birşeyler söylüyor slovakça. Eşim az buçuk bilgisiyle tuvaleti anladı. Bana tuvalete git diyor ama neden bilmiyorum.
Tuvalete gittim acaba test mi yapıcam baktım bardak falan yok. Çişim de az var, yapmadan çıktım. Şimdi biz anlamadık ya bir de bardak verirse naparım sonra. Sonra hiç bişey olmamış gibi beklemeye devam ettik. Sıra bize geldi kadın yine tuvaleti sordu, allahtan bekleyenlerden biri biraz ing biliyormuş, biz de test için mi falan dedik yok öylesineymiş. Anlamadım neden illa tuvaletimi yaptırdı bana. Neyse az da olsa yaptım.
Sonra doktorun odasına girdik ikimiz. Ultrasondan bakılacak bebeğe ve kafa, ense ölçümleri vs yapılacak. Bu sefer ilk defa monitöre doğru yattım (öyle ayarlamışlar) ve bolca bebeği gördüm. Daha önce eşim hep görüyordu ben monitor bana çevrilince bir anlığına. Ay nasıl güzel birşeymiş bebeği görmek. Kıpır kıpırdı elleri kolları, bayıldım mıncıklamak istedim. Bu ultrason cihazı biraz daha gelişmiş olanlardan olmalı. Ayn zamanda büyük bir LCD tv ye çıkış vermişler, eşim de ordan seyretti. Baya uzun süre ayrıntılı şekilde inceledi. Üç boyutlu görüntülerini de verdi, ilk 3 boyutlu resmini aldık bebeğimizin. Boyu 9.9cm olmuş şaşırdım en son gördüğümüzde 3cm.di çünkü.
Ancak burda da komik birşey yaşandı, kadın doktor slovakça durmadan anlatıyor bebeği, şurası bu falan diye herhalde, biz de öyle aptallaşmış şekilde bakıyoruz ama hiç birşey anlamadan tabi. Sonlara doğru eşim sonuçlar normal mi diye sordu. O da slovakça bilmiyor musunuz dedi şok oldu, zira boşu boşuna anlatmıştı. Sonra eşim slovakça biraz biliyorum dedi, ona sordu ingilizce biliyor mu diye o da biraz dedi. Ama kadının yüzünü görmeliydiniz.
Neyse ultrason sonuçlarının normal gözüktüğünü ama tam bilginin kan testi ile anlaşılacağını söyledi. Resmimizi alıp çıktık.
Eşim ödemelerle uğraşırken sekreter kızlar bana belgeleri verdiler imzalattılar falan, ama anlaşamıyoruz bir türlü. Kız meğer forma yazacak diye kilomu soruyor ama ben anlamıyorum. Sonra gitti bir yerden tartı getirdi gösterdi. Ben de iyi oldu deyip çıkıp tartıldım :) Sonra kilomu yazdı ve bana bir kağıt verdi. (Kilo ve beslenme düzenim ile ilgili ayrı bir yazı yazacağım) Birkaç oda ötedeki laboratuvara kanımı verdim, pazartesi alacağız sonucu. Umarım normaldir her şey.
Sonra asıl doktoruma gidip raporu verdik o da dosyama koydu. Bundan sonraki gelişler üzerinde konuştuk. Geçen sefer doktorum usb getirirsek bebeğin filmini alabileceğimizi söylemişti, biz de bir heyecan ile götürdük ama malesef ultrasondan bakmadı, vajinal muayne yaptı ama neye baktı inanın bilmiyorum. Gerçi günde iki ultrason da zarar verirdi belki bebeğe, böylesi daha iyi. O günden sonra haftanın geri kalanında da mutlu ve huzurluydum. Gerçi biraz kuyruksokumu kemiğim ağrıyor arada. Normal yaşamımda çok oturursam yada yorulursam ağrırdı, ben de şimdi sürekli pozisyon değiştiriyorum, umarım ilerde daha fazla sorun olmaz.
29 Ekim 2011 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
ay pek maceralı olmuş Gecem.. e siz niye doktora bilmiyoruz demediniz baştan.. ama oluyor öyle ya.. bizim de epeyce şey gelmişti başımıza rusyalarda:)
YanıtlaSilaynı dönemde hamilelik yaşıyoruz bende o bel bölgesindeki ağrılardan baya şikayetçiyim ilk hamileliğimde 9 ay sürmüştü bunda ne olur bilmiyorum
YanıtlaSilNe güzel bir duygu... O minik ayaklar içinde şimdi pıtı pıtı bir kalp atıyor, sen ne yana dönsen dönüyor küçük vücudu ile, hakikaten mucize değil de ne... Hayırlısı ile dünyaya gelir inşallah...
YanıtlaSilSonuçların inşallah iyi çıkar GeCeciğim ama aksi çıksa da üzülme. Benim Trizomi 18 yüksek çıkmıştı mesela ikili testte. Sonuçta sen de biliyorsun istatiki değer bunlar. Anne yaşına göre risk artıyor tabii ki. Üçlü test de yaptırmamıştım ben amniyosentez de. Detaylı ultrasonda gayet iyi görünüyorlardı, sonuçta Allah şükür çıkmadı da :) Bu arada doğum orada mı olacak? Yoksa Türkiye'ye gelecek misiniz öncesinde?
YanıtlaSilcanım ikili testin sonuçlarını aldık, üçlü test istemişti o da tamam şimdilik sorunsuz sonuçlar, detaylı taramayı bekliyoruz önümüzde o var. kısmetse doğumu burda istiyoruz ama bakalım nasıl olacak hepsi bir macera
YanıtlaSilDoğru ya, yazılar geriden geliyordu :) İyi çıkmalarına çok sevindim.
YanıtlaSilGülümsettin beni,hadi bakalım hamilelikten başlayarak pimpirik anne moduna girmiş bulunuyorsun, aramıza hoşgeldin Gece'cim;)))
YanıtlaSilHakkınızda hayırlısı olsun her şey için cnm.Sevgilerimle...