21 Şubat 2017 Salı

Kapasite Meselesi



Ablamlarla olan WhatsApp grubumuzda çok güzel sohbetler ediyoruz. Doğrusu yüzyüze olan konuşmalarımızda bu derece açılmaya sıra gelmiyor. Akşam uyku öncesi hesaplaşma saatlerinde yaptığımız sohbetler, iç dökmeler hepimize iyi geliyor. Bu açıdan whatsapp sohbetlerini çok seviyorum.

Son konuşmalarımız genelde bizi kıran insanlara olan tepkilerimiz konusunda yoğunlaşmıştı. Çevremizde bizimle aynı hassasiyete sahip olmayan kişilerin bilerek veya bilmeyerek takındıkları tavırlar, duyarsızlıkları, ayrımcı davranışları gibi. Eğer hassas bir insansanız bu tip detaylar kalbinizi kırabilir, onun anlamasını sağlamak için  imalarda bulunmak üzere harekete geçirebilir, ne zaman özür dileyeceğini beklemekle zaman geçirebilirsiniz. Fakat genelde sonunda hiç bir değişiklik olmaz, incinen kişi yine incindiği ile kalır.

Evet ne yazık ki böyle. Ben bu tarz konularda neyi kafama takıp neyi takmayacağımı kolay ayırabiliyorum ancak ablalarımdan biri çok hassas. Dolayısıyla ne kadar çok boşvermesini söylesek de fayda etmiyor.

Fakat muhabbette katılan herkesin hemfikir olduğu bir konu var. Bu haksız davranan kişi gerçekten dengesiz biridir veya ince düşünen biri değildir veya umursamaz biridir...  gibi bir karakteristik özelliğe sahip olduğunu itiraf ediyoruz. İşte bu kanaate vardıktan sonra gerisi boş aslında. Bu kişiye değil imada bulunmak, açık açık anlatsan bile değişmeyecektir. Onda bunu idrak edecek kapasite yoktur. Zaten olsaydı bu olay vuku bulmayacaktı bile. Bu durumda haksızlığa uğrayan kişi, haklı olsa da gerçekten kendini boşu boşuna üzmüş oluyor.

Yazıya uygun görsel ararken bulduğum resim ne güzelmiş: "i'm broken" değil "i'm ok"


9 yorum:

  1. Bu kadar olur.
    Şuan evde dönen gündemimiz. Aynı tespitleri yapıyorduk. Fakat bende etkili olmuyor. Kafaya takmaya engel değil.

    :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben pek takmıyorum ya valla kafamı güzel şeylerle meşgul etmeye çalıştım yıllarca şimdi otamatikleşti

      Sil
  2. Ben de aynı konuyu arkadaşımla konuşuyorum, başıma gelen olumsuzluklarda hep kendimi suçluyor iken arkadaşım şöyle dedi; herkesin bir aynası var, senin aynan kendine bakıyor, onun aynası dışarıya dönük, hep karşısındakini görüyor, kendini göremiyor...aynanı her an gördüğün için tozunu kirini silebiliyorsun, parlatabiliyorsun dediğinde nasıl mutlu oldum anlatamam...insanın konuşmaya ihtiyacı oluyor, ablaların ve sen çok şanslısın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok şükür fakat ben arkadaşlarımla da konuşurum böyle konuları sanırım sen konuşunca onlar da başlıyor

      Sil
  3. Ayyy annem öyledir.. Çok vericidir ama karşındakinden de bekler, aynı kibarlık gelmeyince ya da daha beteri kabalıkla karşılaşınca çok kırılır. Bu kadarla da kalmaz senelerce aklından atamaz. Ay bana fenalıklar gelir, "herkesi kendin gibi bekleme" iki lafımdan biridir ama annemi de değiştiremedik senelerdir.. Ben onun hayatı boyunca kırıldıklarını izlerken, baya bir şey öğrenmişim ki, çok fazla önem vermem, "amaaaan hak etmiyormuş, bundan sonra vermem" der geçerim, kin de tutmam hiç, hep unuturum hatta bazen biraz fazla unuturum :D Kafam rahat en azından..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O biraz fazla unutma durumu bende de var yaaa :)

      Sil
    2. Ben de unutuyorum hatta o tavrı bile farketmiyorum

      Sil
  4. Ben aynı aydınlanmayı yaşadıktan sonra şöyle bir değişime uğradım (hangisi daha fena bilmiyorum) :
    Yani inceliksiz, düşüncesiz, bencil, nankör :) vs bir tutum içindeyse karşı taraf ve ben bunu o insanın karakteri olarak kabul ettiysem asla kırılmıyorum, üzülmüyorum ama acccccayip sinir oluyorum ve hırsımdan kuduruyorum :)))

    Kırılmak ve hırslanmak ikisi de negatif hatta yakıcı duygular. Ama mesela kırılıp üzüldüysem kafaya takardım; ne yapsam da buna bu davranışının beni kırdığını hissettirsem (ne söylesem, ne ima etsem, ne konuşsam ne yapsam ? Vs) hatasını kabul ettirip haklı olduğumu ispatlasam, beni anlamasını ve birdaha yapmamasını sağlasam gibi hesaplaşmalar yapardım zihnimde.. Gündemimi böyle meşgul ederdi.
    Ama şimdi ne yapsam ne söylesem anlamayacağını bildiğimden bu düşüncelere hiç girmiyorum "ayı yaaa öküz gerizekalı" falan gibi pasif agresif yorumlarla kendi içimde kurulup duruyorum :))))
    Yani evet üzülmüyorum, boşveriyorum, takmıyorum ancak o insanla birarada olma zorunluluklarımda da gerilip sinirleniyorum, tahammül edemiyorum falan...
    Birine karşı olan olumsuz duygu ve düşüncelerimizi pozitife çevirmek, ve ya hiiiç takmadan sükunet ve huzur içinde çözmek gibi Bi yöntem mevcut değil bence :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediğinde haklısın fakat asıl önemli olan biziz madem o kişi için o karara vardık, daha fazla sinir etmesine izin vermemek lazım. Aksine ekstra relax olalım ki o kudursun :)

      Sil