25 Mayıs 2015 Pazartesi

# 2 çocuklu hayat # kardeş kıskançlığı

Boklu O Sevmeyeceğim Ben Onu

İstanbul'a geldiğimizden beri, Nova'yı tanıştırdığımız neredeyse her orta yaşın üzerindeki insan kızıma böyle dedi. Ben onu sevmem seni severim, kaka o, altına yapıyor vs... Kızım sözün sahibine şaşkın şaşkın bakarken hemen araya giriyorum, hayır o daha minicik kakasını söyleyemiyor, çok tatlı biz onu çok seviyoruz.

Doğmadan önce iki çocuklu hayata dair yaptığım okumalarda vurgulanan şey; eve gelen yeni bebeğe karşı anne-babanın tavırlarının, söylediklerinin büyük önem taşıdığı. Evdeki diğer çocuk yeni durum karşısında nasıl davranacağını, yeni bebeğe nasıl yaklaşacağını rol modellerine bakarak karar veriyor. Bu yüzden bebeği gizli gizli değil de, büyük kardeşin yanında aleni şekilde sevin, ben onu sevmiyorum seni seviyorum, o çok ağlıyo, yaramaz gibi şeyler söylemeyin. Büyük çocuk böyle tepkiler karşısında, nasılsa annem babam da onu sevmiyor, tüm düzenim bozuldu, onu ortadan kaldırırsam tekrar eskisi gibi olabiliriz fikrine kapılabilirmiş. Allah korusun.

Ne yazık ki belli bir yaşın üzerindeki herkes bu anlayışta. Güya kıskanmasın diye öyle söylüyorlarmış. Herkese tek tek açıkladım böyle söylemenin zararlarını. Çocuğun kıskandığı şey bebek değil ki, anne babanın veya diğer insanların bebeğe verdiği ilgi. Eğer ikisine de ihtiyacı olan ilgiyi verirsen kıskançlık olmaz. Bu paylaşımda eşitlik değil, ihtiyaç miktarı kriter alınmalı. Blogcu Anne de bu kriteri şöyle özetliyordu: ekmeği ortadan bölüp iki çocuğa eşit paylaştırırsan, daha çok yiyen aç kalır, az yiyene ise fazla gelir. O zaman aç olanın, diğerinde gözü kalır. İkisine de doyacağı kadar vermek lazım, işte o zaman adil olur.

Elbette ki zaman zaman anneyi, oyuncağı veya ilgiyi paylaşamadıkları olacaktır. Bu durumda acil öncelikli olan çocuğun talebini, sonra diğerini karşılamalıyız. Çocuklar her konuda anne babayı rol model aldıkları için, bu durumda onların nasıl davrandığı da, ilerki yaşamlarında onların da çocuklarına nasıl davranacağını etkiler.

Helo'nun yanında kardeşini sevmekten hiç kaçınmadım, aynı şekilde Helo'yu da severken oğlum izliyor. Kızım şu an etkilenmeye daha müsait olduğundan onun isteklerini fazla ertelemeden yapmaya çalışıyorum, ancak anında yapamadığım durumlar oluyor ve ben ne zaman yapabileceğimi açıklayıp, sonrasında hiç oyalanmadan ve unutmadan yapmaya çalışıyorum. Şimdi böyle bir güveni oluşmuş durumda, annesi söz verdiğinde mutlaka yapar :)

İkisi de mutlu olduğundan olsa gerek, kızım kardeşine karşı her zaman iyi davrandı şu ana kadar. Elbette ki o da daha ufak olduğu için, sevmeye çalışırken ufak kazalar olabiliyor ama kasıtlı zarar verme hiç olmadı. Onları gönül rahatlığıyla aynı odada beraber bırakabiliyorum ve hatta kızıma kardeşine ben gelinceye kadar dikkat etmesi sorumluluğunu da veriyorum bazen. Bu akşam mesela, kızımın uyku öncesi sütünü hazırlamak için gittiğimde Nova ağlamış ve Helo hemen onun yanına gidip yanağını okşamış. "Beni görünce sustu anne, beni çok seviyo Eyen" dedi sevinçle. Ben de onun davranışını övüp bana yardımcı olduğu için çok teşekkür ettim. 

Umarım oğlum yürüyüp de kızımın oyunlarını, derslerini bozacağı zamanları da rahatça atlatabiliriz.



4 yorum:

  1. Benim de en sevmediğim şey birisi giderken çocuklar peşinden ağlarsa giden kişinin "Ben geleceğim hemen" demesiydi. Araya girip " Yoo, gelmeyeceksin" derdim hemen. Çocukları bu şekilde kaç defa aldatabilirsin ki.. Sonra da çocuk beni hep izliyor hiç rahat bırakmıyor diyorlar. Söylediklerine güveni kalmayınca gözünün önünden ayırmıyor tabi.

    Konuyla alâkalı değil ama aklıma geldi bir anda, başkalarının sözleri deyince..

    YanıtlaSil
  2. Herkes her halta karışmasa olmaz. Bu sıralar sürekli ettiğim bir küfür var: Bok yesinler! Konuya da uygunken söyleyebilirim bence. Tövbe yarabbim ya :) nasıl sinir oldum :)

    YanıtlaSil
  3. her durumu kolayca atlatacağınıza inanıyorum canım ;)

    YanıtlaSil
  4. Çok faydalı bir yazı oldu benim için lütfenteşekkürler canım

    YanıtlaSil