Venedik'te birçok resim çektim. Kategoriler halinde yayınlayacağım. İlk önce cam çalışmalar. İyi çalışmalar gerçekten çok pahalı ama kimbilir ne kadar emek harcanmıştır.
Dün Triste'ye trenle 2 saat uzaklıkta olan Venedik'e gittim. Daha önce de gitmiştim, bu yüzden çok ilginç değildi benim için. Yine kalabalık ve sıcak bunaltıcıydı. Bu sefer daha önce fazla dikkatimi çekmeyen cam tasarımları inceledim. Gerçekten orjinal çalışmalar var. Venedik her köşesiyle sanat kokuyor ancak bazı yerler de kanalizasyon kokusuna karışmış. Belki gece ve nispeten boş olduğu bir halini daha çok beğenebilirdim. Yine de turizm açısından örnek alınmalı, müzeler, sergiler para basıyorlar.
Bir önceki postta yazan dil İtalyanca'ydı. Burası da İtalya'nın fazla bilinmeyen bir yeri Trieste. Trieste turistik bir yer değil ama daha önce yazdığım bu yazıdan, bilimle ilgili olduğumu ifade etmiştim. Trieste'de bulunan neredeyse tek önemli şey ise burada bulunan bir bilim merkezi. Bu merkezin adından da (adı ICTP) hangi bilim dalıyla ilgili olduğum anlaşılabilir. Yukarıdaki resimler odamın balkonundan çekildi. Manzara çok güzel fakat iki gündür hava yağışlı ve kapalı. Resimler de o yüzden çok iyi değil. İlk resimde görüldüğü gibi çok yeşil ancak dik bir yamacın sonunda ulaşılıyor denize. O yüzden neredeyse hiç kumsal ve sahil yok. Kayalarla başlıyor deniz. Burada sahil şeridine beton dökmüşler plaj yapmak için. Bazı yerlerde karayolu denizin hemen kenarında ve insanlar kaldırımlarda güneşleniyor, yoldan arabalar geçiyor. Tabi güneşlenenler de neredeyse birşey giymiyor.
Trieste Venedik'e çok yakın, daha önce gitmiştim ama süresini hatırlamıyorum sanırım 1-2 saat sürüyordu trenle gidildiğinde. Eğer yine gidersek oraya ait resimleri de koyacağım. Gerçi eski resimlerim de duruyor ama. Venedik herkese rüya şehir gibi gelir. Ben gittiğim zaman çok sıcak ve bunaltıcı bir gündü. Kanallar kokuyor, kalabalık bunaltıyordu. Fazla hoşlandığımı söyleyemeyeceğim. Bu sefer gidersek belki beğenirim, bilemiyorum.
Şu anda bloguma her zaman yazı yazdığım yerden uzakta, farklı bir yerdeyim. Daha önce de burada bulundum ama, evlendikten sonra Ce' den ilk uzun ayrı kalışımız olduğu için daha da zor benim için. Pazar günü öğle saatlerinde geldim, iki hafta sonra pazar günü döneceğim. Herkes için yeni yerleri keşfetmek cazip gelse de benim için olması yada olmaması arasında bir fark yok. Gezmeye yeni yerler görmeye meraklıyım ben de tabi, fakat bu Ce ile zevkli oluyor benim için. Birlikte internetten görülesi yerler araştırıp gidilebilecek yerler listesi oluşturuyor, bunlar için fırsatlar yaratmaya çalışıyor, hayaller kuruyoruz. Sadece bu aşama bile çok zevkli bizim için. Tabi hepsine gidebilir miyiz orası meçhul. Sanırım yukarıdaki resimden ülkenin dili anlaşılıyor. Zamanla burası hakkında daha fazla görsel malzeme ekleyeceğim. Bloga gezdiğim yerleri de koymaya karar vermiştim 1 hafta önce ama arşivden resimerin ayırılması, hatıraların canlandırılması için bayağı bir zaman gerekiyor. Yavaş yavaş onları da ekleyeceğim. İnternette dünyanın her yerine ait resim ve bilgilerin bulunması çok kolay olsa da, belki yıllar sonra yukarda bahsettiğim listenin ne kadarını yapabildiğimiz konusunda bize bir rapor olacak.
Bu bizim nikah defterimiz. Nikahın konseptine uygun olarak incili ve kırık beyaz renginde hazırladım. Ortasına da davetiyemizi koyup kişiselleştirdim. Sanırım çok yaygın olmadığından insanlar şaşırmış ve beğenmişlerdi.
Bu fikir sadece nikahlara değil diğer özel günlere de uygulanabilir. Mesela geçenlerde yaptığım ve hala son hallerini yayınlayamadığım bebek şekerleri, şeker sepetine ilave olarak bir de hastaneye ve eve gelen ziyaretçilerin bebeğe küçük notlar yazmaları için bir defter süslemeyi düşünmüştüm. Ama bebeğimiz 15 gün erken gelince malesef yetişemedi. Diğerleri neyse ki hazırdı. Artık bundan sonra akrabalar içinde ilk bebeği olana kısmet olacak.
Klozet kapağını açma kapama işlemini daha hijyenik bir hale getirmek için klozet takımları kullanmak kaçınılmaz. Ne var ki hem gönlüme göre bir model bulamadığımdan hem de küçük olan banyomu boğmaması için bu şekilde basit ama sevimli görünecek bir kılıf tasarladım. Bu fikir farklı renkler ve süslemeler ile zenginleştirilebilir. Basit bir kılıf da olsa gerçekten görevini iyi yapıyor :) Benim çok hoşuma gitti, bakalım siz de beğenecek misiniz.
Güncelleme: Bu yazıda anlatılan dersler bloggerın kumanda panelinde sunduğu mevcut temalar üzerinden değiştirme yaparak düzenlemeyi esas alıyor. Ancak blogger sıkça yenilikler sunduğu için, güncellenen temalar üzerinden yazılarımdaki değişiklikleri uygularken birebir aynı kodları bulamayabilirsiniz. Ancak temelde komutlar ve etkilediği bölümler aynıdır. Diğer yandan blogger yeni temalarını kişinin çok rahat düzenleyebileceği bir arayüz sunuyor artık. Bu yüzden kodlara hiç bulaşmadan bu arayüz ile çok kolay sevimli ve size özel temalar oluşturabilirsiniz.
Not: Özellikle şablon oluşturma derslerinde ilerleme aşamalarını buradan görebilirsiniz diyerek verdiğim linkler ölmüştür. Sadece resimlerle yetinmek zorunda kalacaksınız malesef.