Hamileliğin 18. haftalarına kadar deKraamvogel merkezine hamileliğinizi bildirmeniz tavsiye ediliyor. ( Burada bir not düşmeliyim. Bu hizmeti veren birdrn fazla firma var, bizim başvurduğumuz Kraamvogel isimli olan. Dolayısıyla bu yazıda tecrübe ettigim firmayi yazdim). Bu konuda gebeliği takip eden ebeler de hatırlatma yapıyorlar. Kaydınız alındıktan sonra telefon veya ev ziyareti ile (bizim telefon görüşmesi oldu) detaylı bilgi topluyorlar ve kendilerini tanıtıyorlar. Bizim evin şekli, hemşire tercihlerimiz gibi konularda konuştuğumuzu hatırlıyorum.
Doğum zamanı geldiğinde onlara da haber vermek gerekiyor, doğumdan hemen sonra göreve başlıyorlar çünkü.
Benim durumumda ise doğumun sezeryan olduğu ve hastanede uzun süre kaldığım için (4gün), eve geldikten sonra alacağım hizmet günü sayısı 4'e düşmüştü (çünkü hastanede debakılmış oluyordum) ancak istersem sezeryan olduğum için ekstra iki gün alma hakkına sahiptim.
Bu hemşireler bildiğimiz anlamda hemşireden biraz daha farklı. Çünkü işinin kapsamı daha geniş: hem bebek ile hem anne ile ilgilenecek, dolayısıyla yenidoğan bakımı, emzirme, annenin doğum yaraları gibi konularda bilgiye sahipler, hem de evin bebek ve anne için uygun hijyende olmasını sağlayacak, annenin ihtiyaç duyduğu yardımı yapacak ki bu açıdan bir nevi hizmetçi konumundalar. Bize gelen hemşirenin bebek ve anne konusunda bu kadar bilgili olup da evdeki temizlik işlerini hiç yüksünmeden yapması beni çok şaşırttı doğrusu, çünkü ülkemizde benzer deneyimde bir hemşire olsaydı, ev işlerini yapmayı küçük düşürücü bulurdu diye düşünüyorum.
Doğumum aniden başladığı için ve evde hazırlayacak başka kimse olmadığı için birçok şey hazır değildi. Hemşire ilk geldiğinde beşiklerin çarşaflarını ve nevresimlerini serdi, bizim yatağımızın çarşaflarını değiştirdi, ortalığı topladı, hastane çantamı boşalttı. Sonra ise her gün evi süpürdü, lavabo ve klozeti yıkadı. Bir kere banyoyu temizledi, hergün yıkanan çamaşırları katladı, birkaç kere ben yıka demeden yıkadı. Bebeğin kirlenen çarşaf ve diğer eşyalarını değiştirdi vs. O kadar aktifti ki gerçekten dinlenme amaçlı hiç oturmadı, tek oturduğu zamanlar doğum sonrası takip kitapçığımızda ilgili alanları doldurmak için oldu.
Evet lohusalık dönemi için bir kitapçığımız var. Bu daha önce eve birkaç hediye ile birlikte posta ile gönderilmişti.
Kitapta yenidoğan bakımı ve post natal periyod ile ilgili ihtiyaç duyulan tüm bilgiler mevcut.
Ayrıca bazı boş alanlar var. Bu kısımda bebeğin beslenme-kaka-çiş saatleri ve miktarları not ediliyor. Hemşire hergün bebeğin ve benim ateşimi ölçüp kaydediyor ve gelişmeleri yazıyla not ediyordu.
Ayrıca her gün benim yaralarımdaki iyileşmeyi ve bebeğin kilosunu takip ediyordu. Bütün bu bilgiler daha sonra toplamda üç kez evimize gelen midwife'lar tarafından kontrol edilip kayıt altına alındı, muhtemelen sisteme kayıt edildi.
Yaptığı işler bir yana, ev hemşiremizde en sevdiğim şey, sürekli yanımda olup sohbet etmemiz, bazı psikolojik gelgitlerimde anlıyorum deyip elimi tutması, bebekle bir anne kadar özenle ilgilenmesi gibi tavırları oldu. Ayrıca o kadar çok şey öğrendim ki, ikinci çocuğum olduğu için ben zaten herşeyi biliyorum havalarında olmama rağmen, emzirme teknikleri, bebek bakımına dair bazı püf noktalar, pratik bilgiler, banyosuyla ilgili detaylar, bir sürü şey...
Sezeryan olduğum için ekstra iki gün hakkım olmasına rağmen almadım. Şimdi pişman olsam da o anki lohusa psikolojisinden dolayı olsa gerek, üzerimde sürekli bir göz olması beni rahatsız etmişti. Bana hep yat diyor, şöyle emzir böyle yap diye akıl (!) veriyor diye kendimi çok bilmiş kişiler tarafından kuşatılmış gibi hissetmiştim ve bunalmıştım. Tabi varlığının ne büyük bir nimet olduğunu daha ertesi gün 6 saatte bir içmem gereken haplarımı unuttuğumu dikiş sancılarını çekince anladım. Evet haplarımı, suyumu hatta yemeğimi ve tüm atıştırmalıklarımı getiriyor, bir tek eliyle beslemediği kalıyordu :)
Tabi hemşirenin nasıl olacağı biraz da şans işi. Çoğu kişiden olumlu şeyler duymama rağmen (muhtemelen hemşirelerin tavırları sıkı takip ediliyor) birkaç olumsuz yorum da duymuştum. Ancak daha sonra internet üzerinden bir anket ile durum değerlendirmesi yapmamı istediler ve ankette evimize gelen tüm hemşirelerin (birkaç saatliğine gelen iki hemşire daha olmuştu bizde) her bir hizmeti için puanlanması söz konusuydu.
Bu yüzden sistemin iyi çalıştığını, hastanedeki bakıma göre evde bakılmanın, hem bire bir ilgilenme söz konusu olduğu için, hem de anne evinde daha rahat edeceği için çok iyi düşünülmüş bir uygulama olduğunu düşünüyorum.
Hizmet dediğin böyle olmalı....Elde ne hizmetler var yaa imrendim gerçekten..Kurtarıcı meleklermiş aslında bu hemşireler sevgiler :)
YanıtlaSilNe kadar güzel bi uygulama okurken bile kendimi çok iyi hissettim,Türkiye de bırak doğum sonrası ilgilenmeyi,doğum anında bile insanları azarlıyorlar,süper gerçekten valla imrendim sevgiler :)
YanıtlaSilVay be.. yeter ki çocuk yapın diyen devlet budur işte..!
YanıtlaSilAlmanya'da da benzeri bir hizmet var ama hiç öyle eve ve sana hizmet etmiyor tamamen bebeğe bakıyor, o da kilosuna gelişimine ve emzirme ya da başka türlü problemler yaşıyorsan ona.. Bu hizmeti ama uzun veriyor, doğru hatırlıyorsam ilk ay istersen her gün geliyor, sonraki 2 ay da çağırdığında geliyor.. Ayrıca 18 yaşına dek de telefonla çağırabileceğin ya da gidebileceğin bir destek hizmeti daha var yine ücretsiz. Ama Hollanda iyiymiş :)
O danışmanlık hizmeti burda da var hep var onlar da eve geliyorlar
Sil