20-30 Nisan tarihleri arasında İstanbul'a gidip döndük. En son geçen yaz gittiğimiz için çok özlemiştik. Referandumdan çok önce biletleri aldığımız içim doğrusu biraz gergindik ama neyse ki birşey olmadı. Yetmedi tabi on gün ama çok güzel geçti. Çocuklar eğlendiler, tabi bizimkilerin ne kadar büyüdüklerine şaşırdılar. Özellikle Nova'cım bebeklikten çocukluğa terfi ettiği için çok değişmiş oldu. Artık bıcır gıcır konuşuyor ne de olsa. İstanbul bize iyi geldi, ileriki günler için hayaller umutlar... Helo'cum ayrılmak istemedi ve sessiz gözyaşları döktü. Her zaman hassas bir çocuktu ama bu dönem empati duygusunun biraz daha geliştiğini gözlemliyoruz. Filmlerde ağlıyor, birşeyler düşünüp ağlıyor, okuldan bir arkadaşı ayrılacağı için ağlıyor. Eşimle bu kadar hassas olması iyi mi kötü mü diye tartıştığımızda, bunun da öğreneceği bir süreç olduğuna karar verdik. Ve bizce duyarlı olması her ne kadar kendini yıpratsa da duyarsız olmasından daha iyi.
Oğlana gelince o yaşadı doydu ve olayı bitirdi. Tamam dönelim dedi. Burayı da özlemiş. Bazen onların buralı olduğunu düşünmek tuhafıma gidiyor. Ben orda doğdum büyüdüm okudum yaşadım 30 yaşıma kadar. Hayatımın yüzde sekseni falan orada geçti. Ama onların hayatının neredeyse yüzde yüzü Hollanda'da. Tabi ki onlar da burayı isteyecek, benim kalbimin Türkiye'de olması gibi.
Evde günlerimiz çok yoğun geçiyor. Gerçekten günün özeti yazılarını yazsam anlarsınız. Ablamın deyişiyle maraton. Gerçekten bu maraton bana yaşam enerjisi veriyor. Bir de mesela Türkiye'deki tanıdıklarımla şöyle bir fark var buradaki yaşamımızda. Burda hayat programlı. Önümüzdeki iki hafta falan (bazen bir ay bile oluyor) neler yapacağımız belli oluyor genelde. Orda öyle değil. Sabah uyanıyorlar bugün onu mu yapsak bunu mu yapsak diye kararsızlığın ardından üşenilmezse dışarı çıkılıyor. Bizdeki bu programlanmış hayat elbette ki yüzde yüz kontrolümüzde değil, yani topluluk içinde öyle süregeldiği için biz de ona uymak zorunda kalıyoruz. Tabi kendim de programlar yapıyorum ama ne diyim böyle yaşamaya gerçekten alıştık. Üstelik çocuklar da fena alıştı, ufaklık hele hergün bugün nereye gideceğiz diye soruyor :)
Çocukların aylık yazıları kaç ay oldu ertelendi yazamadım ama hayatımızdaki değişiklikleri ufak ufak not edeyim. Helo'cum geçtiğimiz sonbaharda başladığı yüzme ve ritmik jimnastiğe devam ediyor, yılbaşında biten müzik okulundan sonra özel piyano dersleri almaya başladı. Çok hevesli ve ilgili şimdilik piyanoda iyi gidiyor. Hatta geçen gün evde amuda kalkmış şekilde dururken bir eliyle de piyano çalıyordu, gülmekten öldük. Jimnastikçi piyanist böyle olur dedik :))
Oğluşumun hayatı ablasının kadar yoğun değil ama iki sabah oyun okuluna gitmeye başladı ve nihayet artık ağlamadan severek gidiyor. Haftasonu da bir sabah müzik okuluna gidiyorlardı babasıyla ancak tek dersi kaldı, bitince yeni birşeyler bulmamız gerekecek. Aslında bir jimnastik dersine ihtiyacı var çünkü enerjisini atması gerek. Bazen gittiğimiz kapalı eğlence mekanlarında (buralarda hep bedensel hareketler yapılıyor, tırmanma kayma vs) kendi yaş grubunun bölümünde değil ablasının bölümünde takılıyor. Geçen gün ablasının jimnastik dersini beklerken hemen öncesinde aynı salonda yetişkin adamların oynadığı futbolu büyük bir ilgiyle izledi, gerçekten şaşırdım. Bunun dışında öyle bıcır bıcır konuşuyor ki tüm zamanları doğru kullanıyor, şartlı edatlı cümleler kuruyor, üstelik gönül alma şaka yapma, kekleme gibi cümleleri de gayet iyi kullanıyor. Hızı müthiş. Uzun zamandır tuvalet olayını da çözmüştü, istanbuldayken (tamamen kendi isteğiyle) bezi bıraktı. Geceleri bağlıyoruz ama kimi zaman yapmıyor, kimi zaman çişim geldi diye uyanıyor, kimi zaman da çok süt içiyor ve yapıyor. Onu da zamanı gelince yaparız. Herşeyi kendi yapmak istediği için (tuvaletini yapma pantolonunu indirme kaldırma) salonun ortasındaki lazımlık pek hoş görünmese de şimdilik en iyisi bu. Tuvaleti geldiğinde bana bile söylemez gider yapar ve kalkar. Doğrusu gerçekten hiç ama hiç uğraşmadım bu konuda, herşeyi kendi yaptı canım oğlum.
Bana gelirsek hayatım çocuklardan arta kalan zamanda baharın tadını çıkarmakla geçiyor. Bol bol çiçek fotosu çekiyorum. Doğayı inceliyorum, çocuklarla doğada vakit geçiriyorum. Güzel yemekler pişirmek evimi düzenlemek istiyorum. Bir de bu ara daha çok dizi izledim, geçen ay This is Us izlemiştim, Big Little Lies da bitirdim, şimdi yeni arayışlardayım. Bir de dün ehliyet teori sınavını geçtim çok sevinçliyim.
İçin daralmazsa "13 reasons why".. İnsan ergenlikten korkuyor, biz de mi böyleydik yoksa bu devirde ergen olmak daha da mı zor falan diyor ama, fena değil.
YanıtlaSilAğlama konusu bence çok özel, hiç ellemeyin, ağlamak güzeldir. Ağlayamayan öyle çok insan var ki Gece..
Göz atacağım ilk fırsatta sağol canım. Doğru söylüyorsun ağlayabilmek kolay değil ben de zor ağlarım mesela, üstüne yıkılan güçlü kız rolü sebebiyle. Varsın duygularını doyasıya yaşasın
SilNe tatlı gelişmeler olmuş, hepsi için maşallah diyeyim :)
YanıtlaSilbiz de geçenlerde Lie To Me izlemeye başladık, fena gitmiyor, henüz izlemediysen bir bak derim :)
Maratona devam :)
sevgiler
Evet biliyorum o diziyi onun konusundaki şeylere meraklıyız kaç yıl oldu bilmiyorum ama (en az yedi yıl var tr deydik başladığımızda) yayınlandığı zaman haftalık takip edip izledik bitirdik tabi. Hatta tema şarkısının yeri bende ayrıdır, eşim ilk yurt dışına gidip birkaç ay ayrı yaşadığımızda o şarkıda ağlar umutlanırdım. Kitabı da var bizde kesinlikle fanıyız diyebilirim.
SilHouse M.D. benim favorim..The Closer,Ally Mcbeal ..simdilik hatirlayabildiklerim..Lie To Me baslamistim ama bir turlu isinamamistim..Tabii bunlar seneler onceydi..Hayatima bir sureligine ara verdim:))Kim bilir neler neler vardir simdi vizyonda..Oneriler benim de aklimin bir kosesinde dursun :))
YanıtlaSilGececiğim biz de senin yazılarını özledik <3
YanıtlaSilMinnoşlar cephesindeki tatlı gelişmelere kalp, ehliyet sınavını geçmene tebriks! Bu işi de kotardın helal sana.
Dizi tavsiyelerim
Komedi: New girl (hakır hakır güldürüyor ben bayılıyorum)
Suç: the night of, fargo
Tokat gibi: black mirror
Dram: six feet under
Animasyon: rick and morty
Seç beğen al :)
Rick ve morty seyrediyoruz arada, Black mirror başlamıştık ama sarmadı belki o zaman çok yorgunduk, six feet under tavsiye üzerine başlamıştım ama çok bölüm var dedim bu kadar zamanım yok vazgeçtim diğerlerine bakacağım. Sağol başakçım
Sil