Pırlanta gözlüm;
Her geçen gün büyümeni hayranlıkla takip ediyorum. Artık pek çok şeyi rahatça yapıyorsun, konuşman oldukça ilerledi. Bu ay yazısında son iki aydır aramızın daha sıkı fıkı olmasından bahsetmek istiyorum.
Genelde emeklemeye başlayıncaya kadar bol bol kucağımızdaydın ama kendini sevdirmek için değil, daha çok seni taşımamızı istediğin içindi. Ondan sonra bağımsızlığına kavuştuğunda bizi umursamazdın bile. Yürümeye başladığında da öyleydi ancak artık hevesini aldığın, istediğin zaman yürüyüp koşabileceğini bildiğin için olsa gerek, kucağımıza kendi isteğinle, genelde bize yakın olmak için gelmeye başladın.
Beraber kitaplarına bakmamızı, birşey izlerken kucağımda oturup birlikte seyretmemizi, oyuncaklarınla oynarken ben senin minik sandalyene oturup sen de bacaklarımın arasında durup beraber oynamamızı istiyorsun ve ben mest oluyorum. Müzik çalmayagörsün hemen evimizin pist alanına elele gidip dans ediyoruz, asla ve kataa mekanı terketmemize izin vermiyorsun. Bazen hiç birşey yapmadan sadece kucağıma oturup bana yaslanıyorsun, seni öpüyorum, okşuyorum ben de doya doya. Öyle güzel ki bu anlar sanki bu süre içinde dünyadan kopuyorum, sadece sen ve ben kalıyoruz boşlukta.
Fakat bu davranışın bağımlılıktan değil, kendi başına da oyun oynuyor, kitap okuyorsun. Yine bir şeyi istediğin zamanlarda da yakınlaşıyorsun ama bu da değil. Kucağıma gelmeyi gerçekten istediğin, duygusal zamanlar bunlar. Çok değerli çok özel anlar benim için. Galiba artık sen de tensel temasın verdiği huzurun farkındasın ve bunu istiyorsun.
Biliyorum zamanla bu özel anlarımız azalabilir. Ancak şunu unutma ki, her ne ile meşgul olursam olayım, hiç bir şey sen istediğinde kucağıma almam için vazgeçilemez değil ve her zaman bu kucak sana açık olacak bebeğim.
Annen, Amsterdam.
İşte süt kuzusundan ana kuzusuna geçiş diyoruz biz buna :) Aren de gelip durduk yere öpmüyor mu gelip fıstık fıstık yapmıyor mu kollarımı tutup anneeee diye içerden seslenip hopp noldu diye gittiğimde gel gel yat diye yanına yatırıp ellerimi tutmuyor mu eriyorum eriyorum eriyorum.
YanıtlaSilKoca dana olunca da gelsinler kucağımıza be Gece :) taşıyamayız o ayrı ama
Ne güzel tabir süt kuzusundan ana kuzusuna geçmeleri çok doğru. Valla son iki aydır bu aşk meşk hallerinden sarhoş oldum önceden sanki sadece hizmetçiydim şimdi anayım :)
SilBen de oğluşlara "Ne kadar büyürseniz büyüyün, anne kucağına her zaman sığabilirsiniz merak etmeyin" derim hep. Sarılmak , sımsıkı kucaklaşmak kadar güzel bir şey var mı?
YanıtlaSilYok tabi inşallah büyüyünce de kucaksever olurlar :)
SilE o kadar hizmetçiliğin mükafatı da bu olsa gerek. Minicik kolları ile sarılmaya başlayınca bütün zaman duruyor.
YanıtlaSilBu mükafat bir ömre bedel çok büyükmüş çok
SilBenimde en sevdiğim anları,böyle kanı kaynayıpta iki eliyle yanaklarımı tutum yüzümü sıkıştırıp dudağımdan öpmüyor mu,hele bir de "Anne ben seni çok seviyorum!" demiyor mu ahhh ahhh içime sokasım geliyor..
YanıtlaSilBir gün uçup gidecekler,şimdi bu anların tadını çıkarmak lazım..
ay birde konuşsa eriyip biterim herhalde :)
SilOyy kuzucuk, kocaman olmuş, maşallah:)
YanıtlaSilÇok duygulandım ben yaa...
bayıldım bu yazıya...
YanıtlaSil