Öncelikle bir önceki yazıma gelen yorumlara nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum, çok duygulandım ve malesef hala hüzün yumağı şeklinde dolaştığımdan yine ağladım. Dün akşam 11 de Slovakya'ya geri döndük Helo ile. Babamız geçen Pazar günü İstanbul'a geldi ama şimdi de o İstanbul'da kaldı, bu haftasonu gelecek.
Bu seyahatte yapmak için gittiğim işlerin hiç birisi olmadı. Sanki boşu boşuna gitmiş gibi oldum. Üzüldüğüm işlerin iyi sonuçlanmaması değil, onca emeğin ve zamanın boşa gitmesi. Çünkü ailem ve arkadaşlarımla bile doğru dürüst hasret gideremedim, bari o tam olsaydı. Neyse sağlık olsun ne yapalım, ayrıntılarını bir sonraki yazımda yazacağım, şimdi haftalık raporumu yazayım.
22. Hafta yine babamızdan ayrı ve koşturmaca ile geçti. Haftanın ikinci yarısında biraz Helo ile ilgili hazırlıklara zaman ayırabildim. Babannemizle bebek alışverişine çıktık ve annemle de dikiş makinesinde bir şeyler diktik. Aslında annem dikti ben çocukluğumda olduğu gibi onun yanı başında oturup izledim, bir şeyler kestim vs. Bir kaç tane keçe oyuncak diktim akşamları, sadece bir gün arkadaşımla görüşüp hasret giderebildik, sohbet edip, bebeklerimizle ilgili hayaller kurduk.
Beslenme düzenimi yeniden kurmayı başardım ancak öyle aşırı yiyen biri olmadım en başından beri. Arkadaşım, benimle aynı haftalarda hamile olan kuzeniyle kıyasladığında benim onun yanında çok az yediğimi söyledi. Yeteri kadar yediğimi ve dengeli beslendiğimi düşünüyorum ama öyle gün içinde canım durup dururken bir şey çekmiyor. Doyduysam da başka birşey gözüm görmüyor. Sık sık ve az beslenmeye devam ediyorum. Ne kadar kilo aldığım konusu muallak başlangıcını bilmediğim için ama kafamdaki başlangıçtan itibaren sadece 4.4 kg almışım (kıyafetlerle) bu yüzden de memnunum açıkçası.
Helo'nun hareketleri artık iyice belirginleşmeye başladı. Dışardan elle hissedilebiliyor. Gündüz koşturmacalarımdan sanırım, bu bebek gezmeye alıştı. Ne zaman otursam yada yatsam başlıyor tekmelemeye. Ben de evin içinde volta atıyorum yada geceleri uyanıp biraz sallanıyorum, kesmezse geziyorum. Bazen uyuyamamak beni huzursuz etse de, biliyorum ki annesinin sağ olduğundan emin olmak istiyor. Ben nasıl onun hareketini bir süre hissetmezsem deli gibi korkmaya başlıyorum o da öyle hissediyordur diye kıyamıyorum, kalkıp geziniyorum elimle seviyorum, merak etme iyiyiz annecim diyorum. Gündüzleri çoğunlukla uyuyor olmalı. Okuduğuma göre 20. haftalarda, doğduğunda sürecek olan uyku düzeni anne karnında oluşmaya başlıyormuş. Şimdi bu gündüz ben gezerken sallantıdan uyuyor gece ben yatarken uyanıyor ya, doğduklarında bebeklerin gece uyanık kalmalarının sebebinin bu alışkanlık olduğunu düşünüyorum nedense. Acaba gece uyanık kalıp gündüz mü uyumalı?
Bu hafta gece yatış pozisyonlarımı kendi zevkine göre düzenlemeye başladı Helo, sadece sola ve sırt üstü yatmamı istiyor, sağa yattırmıyor. Sanırım pozisyonu hala dikey durumda ancak biraz eğik olmalı. Kafası sağ karnıma doğru, ayakları da sol kasıklarıma doğru yerleşmiş galiba. Sağa yatınca baş aşağı kalıyor oluşundan olsa gerek pek hoşlanmıyor. İyi de bu bebik nasıl ters dönecek bilmiyorum. Tekme attığında mesanenin hemen üzerinde hafif solda hissediyorum. E haliyle annesinin tuvalet meselelerine müdahale etmiş oluyor :) Tekmelerin bağırsaklarıma yaptığı masajlardan olsa gerek genelde zorlandığım tuvalete çıkma eylemi kolaylaşmaya başladı. İçeriden çalışıyor boş durmak yok :p
Kendimi rahatsız hissettiğim pek bir durum yok. Sadece en başından beri devam eden üzüldüğümde yada stres olduğumda midemde oluşan yanma ve huzursuzluk. Helocum annesini uyarıyor ama hala akıllanmış değilim. Tr de bulunduğum tüm süre boyunca, önceden dile getirdiğim şen şakrak hallerim gitti, yüzümde hep bir üzüntü ve gözlerimde damlamaya hazır yaşlar oldu. Zaman zaman içimdeki hareketlere bile sevinmek gelmiyordu içimden. Bugünden itibaren yeniden kendimi iyi hissetmek için uğraşsam iyi olacak. Çünkü bebekler annelerinin tüm endişelerini algılıyor ve onun üzgün ve mutsuz bir bebek olması en son isteyeceğim şey.
1 Aralık 2011 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yazılarını keyifle okuyorum..Resmen karşıma oturmuş anlatıyorsun, sohbet ediyormuşuz hissi yaşıyorum.
YanıtlaSilÇocuk programlarından izlediğim kadarıyla yeni doğanlarda uyuma sistemi tamda keşfettiğin gibi:)
Yatma pozisyonuna gelince sırtüstü ve tek yönde rahat ettiklerini biliyorum :) ama sağ mı sol mu hatırlamıyorum belki o sebeptendir :)
Sağlıkla helloya kavuşman dileğiyle .öptüm ikinizide :) ÇİÇO
Sizi Ra Mutfakta bloğunda keşfettim. O bloğun şablon tasarımını çok beğendiğimden altta sizin adresinizi gördüm. Açıkçası sizi tanımış olmak beni çok mutlu etti. Hangi bloğunuza yorum yazacağımı da şaşırdım doğrusu. (En günceli bu olduğundan buna yazayım dedim)
YanıtlaSilİlerleyen günlerde şablon tasarımı derslerinizden yararlanacağım.
Yazdıklarınızdan benim de anladığım kadarıyla (hiçbir tıbbi bilgim olmayarak) Helo kız bebek olacak sanki.
Sağlıkla doğmasını ve ailenize güzellik katmasını diliyorum.
Sevgilerimle..
Neslihan
hihihi :)
YanıtlaSilsu an kendi hamileligim gozlerimin onune geldi. ben de 6. ayimdayken çok duygusallasmistim, ya kotu bir anne olursam korkusu kaplamisti icimi. sevgili "kara kitap" ve doktorumuz sevil hanim, cok strese girersen bebisinin saclari kirpi gibi dik dik olur demislerdi. cok gulmustum :)
mutlu anne, mutlu bebek demekmis.
uzat bakiim ayaklarini, konus gobisinle. ona masallar anlat tatli tatli. ben de buradan sana pozitif enerci yolluyorum ohmmm :))