İlk okuldan itibaren Türkiye'nin bir cennet olduğu, dört mevsimin aynı anda yaşandığı öğretilir. Çocuk aklımızla bunu idrak edebiliriz ancak Türkiye'de yaşayan biri olarak bu değerin farkında olamayız.
Ce ile yeni tatlar keşfetmeyi severiz. Tropikal bir meyve olan guava suyunu da hafta sonu denedik (denemediğimiz bir o kalmıştı). Çok güzel bir lezzeti var, bardağa koyunca pembe renkli domates suyu gibi görünüyor. Resmini ararken ayrıca Kylie Minogue'nin kanser tedavisinde bu meyve suyundan içtiğini öğrendim.
Çok olmasa da birkaç ülkede bulunmuş olduğum için ülkemizin zenginliğini sadece algılamış değil, tamamen idrak etmiş durumdayım. Ve gerçekten ülkemizde yetişen sebze meyve zenginliğinin herhalde başka bir ülkede bu kadar olamayacağını düşünüyorum.
İtalya bizimle hemen hemen aynı enlemde olmasına ve İtalyan yemekleri çok meşhur olmasına rağmen artık benim için bir orjinalliği kalmadı. İlk başlarda ben de hevesli meraklıydım ancak bir süre sonra anladım ki yemeklerin neredeyse hepsi hemen hemen yakın tatlarda. Sanki yemeğin içindeki malzemeler ne olursa olsun şu pizzalarda aldığımız peynirli ya da kremalı tat hepsinde var. En son İtalya'da kalışımda Türk yemeklerini o kadar özledim ki normal bir domatese bile hasret kalmıştım. Düşündükçe ağzım sulanıyor. Bizim yemeklerimiz ekşili- acılısı , tuzlusu-baharatlısı, tereyağlısı-zeytinyağlısı, her bir yemeğin bir diğerine benzemeyen tadı var.
Yemek çeşitlerinin bitki örtüsünden başka kültürle de şekillendiğini göz ardı etmemek lazım. Ülkemizin her köşesindeki farklı kökenlerden gelen insanların oluşturduğu kültür de çok önemli. herhalde italya'da bizim kadar köken yoktur.
Mesela orda kahvaltıda zeytin yok (sadece salata ve makarnalarda bazen) , salatalık domates gibi şeyler de yok. Ya corn flakes tereyağı, karper peynir, bal reçel ya da croissant gibi hamurlar.
Ama en önemli eksiklikleri ise yoğurt tabiki. Yoğurt kültürü sadece küçük bardaktaki meyvalı yoğurtlar. Yemeklerde yoğurt kullanmak ya da ayran nerdeeee. Bir de bizim peyaz peynirimiz onlarda yok. Bin türlü peynir var ama şöyle tuzlu sert, ya da yağlı yumuşak peynirsiz bir kahvaltı olur mu?
Hep aynı tatlarda yemekler yemekten gına gelmişti, arkadaşımla markete gittik şöyle tuzlu bişeyler alalım da kendimize gelelim diye. Zorla turşu bulduk, sonra domates aldık ama bi tuhaf. Marketteki sebze reyonları da farklı sanki çoğu ürün ithal gibi. Hele kabakları salatalıklardan ayırmak imkansızdı.
Diğer yandan meyvelerimizi zenginliğini de Maldivlere ve Mısır'a gidince farkettim. Maldivler'de mango, ananas, papaya, passion fruit, hindistan cevizi ve değişik bir kavun (daha ufak tadı da biraz farklı) dışında meyve yok. Bir de ithal karpuz ve muz. Bütün bu meyveler de neredeyse birbirine yakın tatlar. Mısır da da zeytin yoktu, biraz daha bize benzemekle birlikte tatsız tuzsuz kavun ve karpuz.
Bizimkileri düşünüyorum da, yaz meyveleri kış meyveleri çeşit çeşit. Yine ekşisi tatlısı, serti sulusu bir sürü meyve. Erik (çeşit çeşit) kiraz vişne portakal mandalina elma armut kayısı (ha italya da şeftali gördüm ama kayısı görmedim) şeftali kavun (bir sürü çeşit) karpuz üzüm greyfurt (italya da vardı ama ithal genelde avrupalılar pek bilmiyor) muşmula, nar ve daha bir sürü.
İtalya'da arkadaşımın oda arkadaşı Venezuelalı idi. Onunla yemekler üzerine sohbet ederken onlar da da fazla meyve çeşidi olmadığını (ekvator civarında olduğundan) yoğurdun aslında Araplara özgü bir yiyecek olduğunu sandığını öğrendim. Yoğurdu yemeklerde ve sarımsaklı kullandığımızı duyunca çok şaşırdı. Sarımsak ile yoğurdu bağdaştıramadı. Tabi onlarda birbirinden fazla farkı olmayan iki mevsim olduğundan bizdeki dört mevsimin çok güzel olduğunu, kar yağışını hiç görmediğini söyledi.
Başka insanların ağzından böyle şeyler duyunca bizim için aslında sıradan olan şeylerin nasıl güzel olduğunu anlayabiliyoruz. Gerçekten ülkemiz içindeki farklı iklimlerden oluşan bitki örtüsü zenginliğiyle nadir ülkelerden birisi.
Diğer yandan tanıdığım herkese yoğurdun kökeninin Türkler olduğunu anlatıyorum Ce'nin de dediği gibi "Türklerin tek geleneği yoğurtdur". Buna sahip çıkıp herkese anlatmalıyız. Baklava ve Karagöz'ü yunanlılara kaptırdık, bari bu kalsın elimizde.
Bizim tek eksiğimiz herhalde yemek servisi konusunda daha tutucu olmamız, bu resim mail olarak gelmiş TAVUK KANADI NASIL SERVİS EDİLİR? diye, bakar mısınız seksiliğe.
16 Kasım 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Cidden çok ama çok seksi :) düşünsene bunu kayınbabamın önüne ikram ettigimi :D ahahha
YanıtlaSilAblacım dün ki mailini aldım, yalnız cok fazla bişey anlaymadım. neyi degiştirmem gerektigini anlayamadım. Şimdi biraz daha ugraşacagım, inşallah başarabilirim :)
Ahh ahh su yogurt mevzusunu da ben anlata anlata bitiremedim.Japonlarda ayni ya meyveli yada sekerli yiolar normali ise tatli yapmak icin kullaniolar.Ne zaman Japon misafirim olsa yapiyorum biber dolmasi ortaya atabak tabak yogurt once ole kalakaliyorlar sonra catalin ucu ile deniyorlar sonra kasik kasik
YanıtlaSilbalik ta ayni ilk zamanlar cay kasigi ile sonra tatli kasigi simdilered kepceye gecmek uzere :)
birde ricasi var her hafta cacik yapar misin bana diye :)
cok konustum
sevgiler canim
Yazıyı okudukça sonlara yaklaştıkça resmi görünce gerçekten de çok şaşırdım. Çok ilginç ve seksi bir sunuş. Tabak süsleme de servis de yaratıcı olduğumu düşünüyordum. Ama bu görsellik beni de aşmış :)
YanıtlaSilosmanlı mutfağı gerçekten çok lezzetli hele yabancılar dönere bayılıyolar bazı yemeklerimize sahip çıkmalıyız aynı şu kanattan lokantalarda servis yapılsa millet şoke olur......
YanıtlaSilNe de güzel anlatmışsın memleketimizin kıymetini bilmemiz gerektiğini.Ama bunlar da yaşamadan bilinmiyor. Yurt dışı deneyimi olmayanlara dışarısı daha cazip geliyor.Bu arada tavuk çok komik ve güzel bir sunuş:))
YanıtlaSilaaa bende çok şaşırdım heheheeh seksi tavuuuuk...yemek konusunda çok haklısın kardeşim;hele osmanlı yemekleri de söz konusu olunca hiç de hafife almamalıyız...pazara çıktığımda mesela ıspanaga bile benzeyen; sebzeler,salata çeşitleri o kadar çok ki benzerliklerinin aksine lezzetlerinin farklı oluşu bir o kadar ilginç değilmi?...o meyve suyundan sana gelince tadarız artık.:))))
YanıtlaSilvallahi serrose'cuğum sen orada bizim elçimizsin, yoğurdu böyle tanıtmana sevindim ama oralarda bizim marketlerdeki gibi yoğurt var mı? Ben bir tane görmüştüm İtalya'da ama bana pek iyi gibi görünmemişti.
YanıtlaSilne guzel bir yaziydi, keyifle okudum... Turkiyede yasamaktan, Turk olmaktan bir kez daha gurur duydum...
YanıtlaSilBir baskadir benim memleketiiiim....
Heheh bana da maille gelmişti bu valla canım ülkem ne uzakdoğu ne avrupa asla değişmem ah birde değer bilebilsek ama nerde :(
YanıtlaSilNasıl doğru yazdıkların yurtdışında kaldığım zaman kahvaltılarından hiç zevk almazdım, kahvaltısız bir hayat da düşünemiyorum kendi adıma. Yurdumuz gibisi yok. Ülkemizde yaşadığım 4. şehirdeyim şu an hepsinin yemek kültürü birbirinden öyle farklı ki, geçen tatil dönüşü hayatımda ilk kez yiyecek taşıdım oralardan, gittiğimde özlediğim lezzetlerden tıka basa yedim.
YanıtlaSilDaha fazla tanıtım ihtiyacımız var. hatta komik bir şey diyeyim uzun olacak ama; geçen hafta eşim bir toplantı için bir oteldeydi, şirketin yabancı ekibi de gelmişti ülkelerinden öğle yemeği menüsünü anlattı onların lezzetleri. Niye ki ben bunu anlamıyorum biz gidince bizim lezzetlerimizi mi seçiyorlar, kendi lezzetlerimizi tanıtmak için fırsatları kaçırıyoruz gibi geliyor. Misafirperverlik sınırlarımızı aşıyoruz biraz