benim yaptıklarım Craft etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
benim yaptıklarım Craft etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Şubat 2012 Perşembe

Keçe Kapı Süsü

Şubat 16, 2012 7 Comments
Bloguma son olarak yazdığım karamsar yazı daha fazla kalmasın, biraz renk gelsin diye bugün yaptıklarımı koymak istedim. Daha önce burada kısmen belirttiğim üzere, bu kapı süsünü arkadaşımın bebeği için hazırlamıştım. Eşim İstanbul'a giderken götürecekti ama malesef kısmet olmadı. Umuyorum Helocum doğduktan sonra hep beraber gittiğimizde Elacık henüz doğmamış olacak ve biz yetiştirebileceğiz.


Ela harfleri biraz yamuk çıkmış ama gerçekte daha düzgün görünüyor, aydınlık olsun diye perdeye astığım için yamulmuş. Gerçi renkleri tam çıkmadı, bu yüzden aşağıda yeniden çektim. Asmak için kullandığım ip ve bayrakları sanki kuşların ağzı ile tutuyormuş gibi ayarladım.


Aşağıda da dolabın kulplarının bitmiş hali. Geriye kendimize yapacağımız kapı süsü ve tamamlanmasına az kalmış duvar süsümüz var. Sonra yerleştirip resimleyeceğim inşallah köşemizi.


7 Şubat 2012 Salı

İsim Yazılı Duvar Süsü

Şubat 07, 2012 15 Comments

Birçok yerde görmüşsünüzdür, beşiğin üzerine bebeğin ismini yazan blok harfler asılarak süsleme yapılıyor. Çok önceden beri yapılacaklar listemdeydi ancak nasıl yapacağımı uzun uzun düşünmek zorunda kaldım.

Burada hayatımızda ilk kiracılık tecrübemizi yaşadığımızdan mıdır nedir, eşim çok hassas ev konusunda. Çivi bile çaktırmıyor. Zaten iç duvarlar da bir değişik, ince ve taş gibi değil de başka bir malzeme sanki. Duvarlara çivi çakamayınca raf hayallerim de suya düştü ama napalım artık, başka evlerde güzel odaları olur inşallah kızımızın.

Genelde ahşaptan olan bu harfleri duvara monte etmek için çivilemek gerekiyor, biz başka çözüm bulmak zorundaydık. Aklıma yalıtımda kullanılan izolasyon köpükleri geldi. Hani daha sıkı ve kalın olanlar. Onlardan bir tabaka alır, harfleri keser, üzerlerini süsler ve çift taraflı bant ile duvara yapıştırırım diye düşündüm.

Sonra beşiği alınca onun kutusu ilişti gözüme. İlk etapta bu mukavvayı denemeli olmazsa köpük alırım dedim. Karton neden ilk başta aklına gelmedi diyebilirsiniz ama ben derinliği olan kalın harfler istiyordum. İnce olunca istediğim görüntü olmayacaktı.

 Neyse, kartonu birkaç katman kesip üstüste koyarak daha kalın yapmaya karar verdim. Yandaki resimde iki adet üstüste yapışmış mukavva var. Yine düşündüğüm kadar kalın olmadı ama zorlu bir font seçtiğimden daha fazla uğraşmak zor geldi. Zira daha diğer harfler var. Mukavvayı makasla kestim ama kıvrımlı bölümler zorluyormuş makasla da olsa.

Sonra çiçekli paket kağıdıyla kapadım. Aslında kendinden yapışkanlı kağıt aradım ama güzel desenli bir kağıt bulamadım. Mecburen yapıştırıcı ile kaplayınca, kağıt da ince olduğu için nemden biraz buruştu. Fakat uzaktan bakınca pek anlaşılmıyor.

Şimdi diğer harfleri de tamamlayıp, duvara çift taraflı bant ile yapıştıracağım. Artık Helocuğumun ismini o zaman ilan ederim. Anlaşıldığı üzere D ile başlıyor ismimiz :)

Sonradan güncelleme, duvar süsünün bitmiş haline buradan bakabilirsiniz.

29 Ocak 2012 Pazar

27 Ocak 2012 Cuma

In Progress

Ocak 27, 2012 7 Comments
Eşim haftaya İstanbul'a gideceği için, onunla göndermek istediğim kapı süsünü bitirmeye çalışıyorum. Hamile olan çocukluk arkadaşım için. Aramızda 7 hafta var (benden sonra) ama herhalde doğumu sırasında ben yakınında olamam, şimdiden göndermeli. Son halini yeniden fotoğraflarım, bazı kısımları hala düşünme aşamasında :)

Bitmiş haline burdan bakabilirsiniz.

5 Haziran 2011 Pazar

Keep Calm and Carry On

Haziran 05, 2011 6 Comments

Resimleri biraz önce çektiğim için ışık kötü oldu ama ben daha bol bol çekeceğim resmini bunun :)

Bu sloganı çok seviyorum, sevmemin sebebi popüler olması değil anlamı ve tarihçesi.  “Keep Calm and Carry On” (Sakinliğini koru ve Devam et) yazılı posterler ilk defa II. Dünya Savaşı’ndan sonra İngilizler tarafından, halkın moralini düzeltmek için yapılmış. O günden bu güne neredeyse bir atasözü haline gelmiş olan bu sözün yazıldığı posterler, evlerde veya aksesuarlarda bolca yer ediyor.


Eşim gecikmiş doktora hediyesi olarak bana Mac air almıştı geçenlerde. 2005 yılından beri kullandığım (ve şu anda da onunla yazıyorum bu postu) benim emektar laptopum (ama hala taş gibi, bilgisayarları titiz kullanırız ikimiz de), hergün taşırken omuzumu çökerttiği için hafif bir şey istiyordum. Diğer yandan son iki yıldır odamda kullandığım iMac sebebiyle de yine bir mac olsun istiyordum. Gerçi aynı ilgiyi iPhone veya iPad'a duymuyorum. Bilgisayarlarıyla sınırlı şimdilik. Ve söylemeliyim ki monitör açısınadan çok ama çok farklılar. İlerde bir ev döşediğimizde yeniden, bu sefer tv olarak da kullanabileceğimiz şekilde en büyük ekranlı iMacden başkasını düşünmüyorum.


Bu kadar Mac yeter gelelim kılıfa. Şimdi eminim diyeceksiniz, böyle bilgisayara alamadın mı güzel bir kılıf diye haklısınız, ben de düşünüyorum almayı ama daha her şeyin olduğu bir elektronik markete gidemedim. E çantamda da çizilmesin diye acil çözüm olarak, kullanmadığım eski bir atletten kılıf yapıverdim. Penye olması sebebiyle çok yumuşak ve çizmiyor. Daha önceleri laptop kılıflarının mümkün olduğunca toz tutmayan, tüysüz şeyler olması gerektiğini okumuştum. Penye bana gayet uygun geldi bu açıdan.

E dümdüz beyaz bir penye de çok kıytırık duruyordu doğrusu, süslemek lazımdı. Ben de sevdiğim sloganı tekstil kalemiyle yazdım. ( Daha önce tekstil kalemini burada kullanmıştım) Aslında transfer kağıdım vardı, ona çıkartıp ütü ile pressleyecektim ama galiba yazıcıyı bile bozmuş olabilirim, kağıt eridi ve bir yerlere yapıştı, çıkaramadım da (Ce duymasın) ve çıkarmaya çalışırken de parmağımı yaktım, çok sıcakmış :(

1 Şubat 2011 Salı

Bırr Soğuk

Şubat 01, 2011 6 Comments

Bu şapkamdan sonra spor montlarımla giyebileceğim kulakları örten bir şapka daha ördüm. Biteli haftalar oldu ve kaç kere giydim bile. İçine polar kılıf dikeceğim ama daha ayarlayamadım. Minik kalpler yaptım ve minik bir ponpon ekledim.

Türkiye'ye soğuklar gelmiş, herkes üşümeye başlamış. Doğrusu şaşırdım çünkü uzun zamandır soğuktayız ve benim gayet hoşuma gidiyor bu durum. Dün -12 derece havada koşmaya çıktım ama sadece hızlıca yürüyebildim çünkü yerler buzluydu.

Her sabah en az bir saat camları açıp evi havalandırırız yaz kış farketmez (İstanbulda'da yapardık). Bu soğukta ise hava gerçekten mis gibi, insana enerji veriyor.

Önceden her kış en az birkaç kere soğuk algınlığı, bademcik sorunu yaşardım. Bu kış hiç birşey olmadı (üstelik dün dondurma yedim ve aman nazar değmesin). Bunun sebebi sanıyorum soğuk değil havanın ne kadar mikroplu olduğu. Zira aralıkta bir haftalığına istanbula gittiğimde bademciklerim kaşınmaya başlamıştı, neyse ki hafif atlatmıştım.

Diğer bir dikkatimi çeken husus da burda ve ordaki otobüslerin sıcaklığı. Orda otobüse binince bir de kalabalıksa adeta sırılsıklam oluncaya kadar terleniyor. Havaya göre zaten mont kazak giyiliyor, otobüs de sıcak, ardından sıcak soğuk ve gelsin hastalıklar. Burda otobüslerin klimaları çalışıyor ama aşırı sıcak değil. Montla rahatça ve terlemeden oturabiliyorsunuz. Zaten geldiğimden beri evde temizlik yaparken hariç hiç terlemedim.

Ha bir de gerçekten hava soğuk ama katkat giyimiyorum. İçime çorap bile giymeden sadece pantalon ve normal kazak mont, ordaki alışkanlığım hiç değişmedi.

Diyeceğim o ki soğuk havadan korkmayın, derin nefes alın ciğerlerinizi temizleyin, oh mis gibi.

5 Ağustos 2010 Perşembe

Lavanta Keselerinin Son Hali

Ağustos 05, 2010 13 Comments
GUNCELLEME: artık bu keseleri özel sipariş üzerine yapıyoruz. İletişim için instagram hesabı : http://instagram.com/happysweetgifts ve blog adresi http://happysweetgifts.blogspot.com/ bakabilirsiniz.

Bir önceki yazımda taslak halini gösterdiğim ve yapılışını anlattığım lavanta keselerini bitirdim. Nişan olacağı ve davetli sayısı nispeten az olduğu için çok vaktimi almadı. Bol bol resimlerini çektim, bu yazıda fiyatlardan bahsetmek istiyorum biraz.



Natürel görünümlü bir kumaş kullandığım için çiçekleri ve süslemeleri de doğal renklerde seçtim. Önce kendir ipi ve bir miktar danteli gülle birlikte birleştirip bağcıkları hazırladım. Gülün telini bükerek iliştirdim.



Sonra keselerin içine lavanta ve pamuk koyarak ağızlarını bu bağcıklarla bağladım.


Önceden söylediğim gibi tekstil kalemiyle yazıları yazmıştım.



Fiyatlara gelecek olursak. Amerikan bezinden yaptığım keselerin kumaşını mefruşatçıdan mt sini 3 tl ye aldım. Parça olarak daha ucuzları da bulunabilir. 1 metreden benim keselerimin ebatlarında 50-60 adet kese çıkabilir. Ben daha hepsini kullanmadım.


Tekstil kalemi yanlış hatırlamıyorsam 2,75 tl idi. Elbette ki bitmedi, daha çok iş göreceğini düşünüyorum. Farklı renkte olanları da var.



Keseleri diktikten sonra ütüledim. Daha şık göründüler. Süslemek için kullandığım yapay güllerin 12 tanesi 1,25tl. Danteli çok önceden almıştım ama mt si 50 kuruştu sanırım. Daha ekonomik kurdelalar da var, top halinde 3 tl gibi.


Kendir ipini çok önceden almıştım kocaman bir yumak, neler ördüm neler. Fiyatını tam hatırlamasam da 3 yada 5 tl gibi birşey var aklımda.



Bir de lavantalar var tabi. Onlar çok ucuz. Malesef şimdi fiyatını hatırlamıyorum, aktarlardan öğrenebilirsiniz.


Eh bir de pamuk var, ben evdeki makyaj pamuklarımı kullandım ama elyaf da alınabilir. Onlar da gayet ucuz.



Umarım bir fikir olmuştur. Sevgiler.