Yazamadan Biten Hikaye
GeCe
Kasım 28, 2019
17 Comments
Kuşumuz Lily’i yanlışlıkla kaçırdıktan sonra araya yaz tatili girmiş, döndükten sonra yeni bir kuşun hevesiyle yanıp tutuşmaya başlamıştık. Biraz yeniden okul telaşına alışma, biraz da araştırma derken yeni kuşumuz Loly’i evimize getirdiğimiz tarih 2 Kasım, bize alışıp kafamıza konmaya başladığı tarih 5 Kasım ve onu kaybedip toprağa verdiğimiz tarih 25 Kasım. Sadece 23 gün geçirdiğimize inanamıyorum. Çünkü o kadar kısa sürede o kadar alışmış ve samimi olmuştuk ki, eski kuşun haftalar süren alışmasına karşın bunun üç günde alışması, çocuklarım okuldan gelince daha kapıda seslerini duyup cıvıldaması, vın diye uçup üstlerine atlaması, onlar oynarken illa yanıbaşlarında pıtır pıtır dolaşması... Başlangıçta şaşırıp Lily diye seslendiğimiz halde hiç hata yapmadan Loly diye bahsetmeye bile alışmıştık.
Geçtiğimiz pazartesi günü yine çocukların etrafından ayrılmıyordu. Lily’nin aksine yerde çok daha fazla zaman geçiriyordu ve ben de hep korkuyordum. Olmadık yerleresıkışacak veya yanlışlıkla basacağız diye. Nitekim yine masaya oturup bacağını sallandıran oğlumun bacağının arkasına yapışmış onunla sallandıktan bir süre sonra gözden kaybolmuştu. Dedim Loly nerde göremedim, dikkat edin çocuklar. Aradan beş dakika geçti bir cikleme, oğlum üzerine basayazmış ama basmamış ayağını kaldırmış, hemen kaçtı iki üç metre uzaklaştı ama biraz korktu sanırım, boynunu büktü içine sindi bir garip hale büründü. Alıp kafesine koydum, güvende hisseder ne bileyim su içer falan diye ama öyle ilginç ki resmen baygınlık geçiriyor gibiydi, zemine yattı, ayakta duramıyordu. Kanadı falan kırık mı bir yeri zedelenmiş mi diye baktım hiçbir şey yoktu, sadece titriyordu. Öylece bıraktım. Ah bırakmaz olaydım, gerçi ne yapacağımı da bilmiyorum ya bir kaç dakika sonra üstüste cılız ciklemeleri duyuldu. Elime aldım, sevdim okşadım, gözleri yarı açık (sonradan anlıyorum meğer son can çığırtılarıymış) ama hala sıcak sanki kalp atışını da hissediyorum ama emin de değilim o pıtpıtlar onun kalbinden mi yoksa benim paniklemiş vücudumun parmaklarıma yaptığı zonklamalar mı anlayamıyorum. Hemen çoluk çocuk veterine koşturuyoruz, veteriner kalbini dinliyor evet malesef ölmüş :( Diyorum neden, kontrol ediyor bir yara yok, belki korkudan diyor.
Sonra kedisi kuşları yakalayıp getirdiği için bir çok şoka girmiş kuş gören arkadaşım diyor ki şoka girmiş. Kalpleri çok zayıf şoka girince kriz geçirip ölüyorlar. Kurtarmak çok zor.
Bu gün kendime yeni yeni geliyorum, günlerdir son ciklemeleri kulağımdan gitmiyor, avucumun içinde kayıp giderken hissettiğim çaresizlik beni allak bullak ediyor, son nefesini belki avucumda vermiş oluşu beni ürpertiyor. Tabi bir yandan da çocukları sakinleştirmeye çalışmak. Oğluma onun suçu olmadığına ikna etmek... Fakat onlar yine de benden daha kolay kabullendi.
Bir önceki gün instagrama çocuklarla oynayan Loly fotoğrafını koymuştum. Belki de nazara geldi güzel kuşum. Hiç unutmayacağım <3 p="">3>
Geçtiğimiz pazartesi günü yine çocukların etrafından ayrılmıyordu. Lily’nin aksine yerde çok daha fazla zaman geçiriyordu ve ben de hep korkuyordum. Olmadık yerleresıkışacak veya yanlışlıkla basacağız diye. Nitekim yine masaya oturup bacağını sallandıran oğlumun bacağının arkasına yapışmış onunla sallandıktan bir süre sonra gözden kaybolmuştu. Dedim Loly nerde göremedim, dikkat edin çocuklar. Aradan beş dakika geçti bir cikleme, oğlum üzerine basayazmış ama basmamış ayağını kaldırmış, hemen kaçtı iki üç metre uzaklaştı ama biraz korktu sanırım, boynunu büktü içine sindi bir garip hale büründü. Alıp kafesine koydum, güvende hisseder ne bileyim su içer falan diye ama öyle ilginç ki resmen baygınlık geçiriyor gibiydi, zemine yattı, ayakta duramıyordu. Kanadı falan kırık mı bir yeri zedelenmiş mi diye baktım hiçbir şey yoktu, sadece titriyordu. Öylece bıraktım. Ah bırakmaz olaydım, gerçi ne yapacağımı da bilmiyorum ya bir kaç dakika sonra üstüste cılız ciklemeleri duyuldu. Elime aldım, sevdim okşadım, gözleri yarı açık (sonradan anlıyorum meğer son can çığırtılarıymış) ama hala sıcak sanki kalp atışını da hissediyorum ama emin de değilim o pıtpıtlar onun kalbinden mi yoksa benim paniklemiş vücudumun parmaklarıma yaptığı zonklamalar mı anlayamıyorum. Hemen çoluk çocuk veterine koşturuyoruz, veteriner kalbini dinliyor evet malesef ölmüş :( Diyorum neden, kontrol ediyor bir yara yok, belki korkudan diyor.
Sonra kedisi kuşları yakalayıp getirdiği için bir çok şoka girmiş kuş gören arkadaşım diyor ki şoka girmiş. Kalpleri çok zayıf şoka girince kriz geçirip ölüyorlar. Kurtarmak çok zor.
Bu gün kendime yeni yeni geliyorum, günlerdir son ciklemeleri kulağımdan gitmiyor, avucumun içinde kayıp giderken hissettiğim çaresizlik beni allak bullak ediyor, son nefesini belki avucumda vermiş oluşu beni ürpertiyor. Tabi bir yandan da çocukları sakinleştirmeye çalışmak. Oğluma onun suçu olmadığına ikna etmek... Fakat onlar yine de benden daha kolay kabullendi.
Bir önceki gün instagrama çocuklarla oynayan Loly fotoğrafını koymuştum. Belki de nazara geldi güzel kuşum. Hiç unutmayacağım <3 p="">3>