Yine arayı uzattım, hem isteyerek hem istemeyerek. Yazmalıyım dediğim mevzular beynimin tozlu raflarında yitip gitti, geriye takvimden kopmuş yapraklar kaldı (demek isterdim ama yapraklı takvimimiz bile yok). Neyse.
Kolumda beliren apansız ağrı 6. günde hala bir değişikliğe uğramayınca -güçlü ağrı kesiciler vermişlerdi ve üstelik ben sezeryan ağrılarını bile paracetamol ile atlatmıştım, onlar bile fayda etmedi- yana yakıla fizyoterapisti aramıştık. Kesinlikle tedaviyi erkene çekemeyeeğini doktordan başka ilaç istememi söyledi ve mecburen öyle yaptık. Yeni ilaçlardan sonra ağrım ciddi oranda azaldı, hareketlerimin oranı arttı ve hayatım nispeten normale döndü. Fakat o bir hafta gerçekten zordu. Ağrıyı sürekli çekmek bir yana, sağ elimi ve kolumu kullanarak yaptığım her şeyi, onu kullanmadan nasıl yapabileceğimi düşünüp duruyor, yapamadıklarıma alternatif çözümler bulmaya çalışıyor, tabi bunlar psikolojimi hiç de iyi etkilemiyordu. Yeni hayatımda belki artık saçlarımı tarayamadıpım için kısa saça geçmeliydim, sütyenimi önce göbeğimde ilikleyip, sonra döndürüp askılarını takmalıydım, genelde önden fermuarlı veya düğmeli şeyler giymeliydim, yemek malzemelerinşhazır doğranmış almalıydım veya bir haftasonu kocama herşeyi doğrattırıp koymalıydım, çok sevdiğim tebeşirle yazıp, tahtada ders anlatmam mümkün olmazdı belki bilgisayarda slaytlar hazırlardım, tabi önce mouse’u sol elle kullanmam ve tek elle klavyede hızlanmam gerekirdi.
Günlük hayatta o kadar ama o kadar çok şeyi düşünmeden yapıyormuşuz ki anlatamam. Resmen çarpıldım. Şimdi yeniden eski durumuma yakınım ama ömrü boyunca bu durumda olan insanlar var, bu yoksunlukla çocuk büyütenler, çalışanlar, üretenler var biliyorum. Zor ama başa gelen çekiliyor. Bir yol bulunuyor.
Başa gelen çekilir, konudan bağımsız olarak, en sevdiğim sözlerden birisi. İnsan yaşamadan yapıp yapamayacağının farkında olmuyor ve ne kadar zor olursa olsun yeni durum, bir ay iki ay belki sonra o duruma adapte oluyor. Geçenlerde bir arkadaşımla çalışan başka bir arkadaş hakkında konuşuyorduk. Çalışan arkadaş çocuğuyla biraz zayıf bir iletişime sahip ve onunla uzun süre yalnız kalmayı bile göze alamıyor. Oysa bir şekilde evde olmaya mecbur kalsa, bu duruma illa ki bir çözüm buluurdu. Bir kaç denemeden sonra beraber evde kalmaya alışırlardı. Fakat insanın seçme şansı olduğunda, kolay olana kayma eğilimi oluyor. Kolay olan şeyin tanımı burada yapması kolay olan şey olmak zorunda değil, alışılmış, bilindik olan, sularında nasıl yüzeceğini bildiğin durum aslında.
Şimdi bakınca, kolum bir gecede şak diye işlevsiz hale geldi ve kendimi hiç bilmediğim sularda yüzmeye çalışırken buldum. Elbet seçim benim değildi ve başa gelen çekildi. Fakat hayat bu aslında, bildiğimizi sandığımız güvenli sularda yüzerken, yarın birden bire herşey değişebilir. Evet buna da bir şekilde adapte olacağız, belki yaralanmış, belki de hiç yara almamış halde güvenli sulara ulaşacağız. Ne önceki durumu ne de sonraki durumu iyi/kötü diye tanımlamak mümkün değil, bilemeyiz ancak tek emin olabileceğimiz şey, insan; kesinlikle uyum sağlama becerisi çok yüksek olan bir canlı ve bir yolunu bulacaktır.
29 Nisan 2019 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Şükretmediğimiz o kadar çok nimet var ki.
YanıtlaSilÇok g3cmis olsun.
Gercekten öyleymiş diğer yandan şükredecek şeyler o kadar çok ki aralıksız sadece şükür etsek bile zaman yeter miydi bilmiyorum. Sanırım topluca şükretmek kolaylığını da veriyor yaradan
SilGeçmiş olsun. Bende omuz tutulması nedeniyle uzun zaman sol kolumu kullanamadım. Gerçekten zor.
YanıtlaSilSize de çok geçmiş olsun, sebepler farklı fakat sonuçlar aynı muhtemelen. Zor gerçekten
Sil<3 Umarım en kısa sürede acıların da azalır işlevselliğin de aynen eskiye normale döner..
YanıtlaSilAmin ceren benim de sık sık senin kaburga kırıgın aklıma geldi, gerçekten kemik ağrıları çok yoğunmuş, nasıl dayanmışsın :(
SilGeçmiş olsun... Acil şifalar...
YanıtlaSilÇok tesekkür ederim kolum daha iyi çok şükür
SilÇok geçmiş olsun, acil şifalar dilerim.
YanıtlaSilÇok tesekkürler
Sil