21 Nisan 2019 Pazar

21/4 Bilime Giriş

Günümüzde bilim deyince, bilimin her şeyi bildiği, çözüm bulduğu ve hatta doğayı çözdüğü gibi bir izlenime kapılınır. Oysa doğa bilimden önce gelir. Daha doğrusu doğa olayları biz olsak da olmasak da, anlasak da anlamasak da var olur ve süregelir. Bilim, doğa olaylarını gözlemek ile başlar. Sonra insan merak eder ve sorar: Neden? Soruların cevaplarından bilim doğar, bilgiler çoğaldıkça bilim gelişir. Şu an cevabı bulunmuş doğa olayları kadar, henüz çözülememiş bir çok doğa olayı da mevcuttur.

Çocuklara bilim öğretirken yapacağımız ilk şey onlara anlatmak değil, gözlemelerine fırsat vermek. Bunun için doğada vakit geçirmenin önemi büyük elbette. Fakat bu olmasa dahi yaşayan her canlı gibi, çocuklar da güneşi, yağmuru, sıcağı soğuğu, rüzgarı bulutu, renkleri, ağaçları çiçekleri hayvanları yaşamın içinde gözlemler. Dolayısıyla zaten bilimi günlük yaşamımızda öğrenmeye başlarlar.

Gözleyerek öğrenilmiş bilgi, o doğa olayı, o şekilde gerçekleştiği için veya döngüsü o şekilde olduğu için öyledir. Çocuk yağmurdan sonra gökkuşağının çıktığını gözlemliyorsa, neden gökkuşağı çıktı sorusuna, yağmur yağdığı için cevabını verir. Yine benzer şekilde ağaçlar yapraklarını neden döküyor sorusuna, çünkü sonbahar, sonbaharda ağaçların yaprakları dökülür der. Çünkü öyle görmüştür ve her sonbahar bu olur. Sonbaharda güneş ışınları eğik gelir, yeterli fotosentez üremez, güçsüzleşir ve dökülür şeklindeki bir bilgi çocuk için o aşamada gereksiz bir bilgidir. Bu çıkarım daha ilerki yaşlar için mümkün ama okul öncesi  ve okula yeni başlayan dönemdeki çocuklar için daha somut açıklamalara ihtiyaç vardır ve bu yeterlidir.

İlk çocukluk dönemine gelen çocukların gözlemleyerek öğrendiği bazı bilimsel konular şunlar:
- mevsimlerin döngüsü ve ne tür değişimler olduğu
- güneş, rüzgar, kar, yağmur nedir nasıl etkileri vardır?
- sıcak soğuk farkı, buzun erimesi, belki suyun buharlaşması
- renkler, renklerin karışması, kokular
- yüksekten düşen farklı şeylerin nasıl düştüğü, hafif şeylerin uçtuğu veya yavaşladığı
- eğimden kayan arabanın hızlı gitmesi
- balon ve baloncukların, tüylerin uçması, kuşların kanatlarının işlevi, yaprakların ve saçların rüzgardan uçması
- sıcak kaşığın el yakması, sıcak çorbanın karıştırınca soğuması, buzu elde tutmanın zorluğu
- ıslak kuru farkı, sert yumuşak farkı, sert oyuncağı fırlatınca acıması, düşen tabağın kırılması
- ateşin yakması, iğnenin batması, suyun akması..
- şekerin erimesi, suyun hızlı balın yavaş akması,
-...... (vb şeyler, şimdilik aklıma gelenler bunlar)

Bu maddelerden de anlaşılacağı gibi çocuklar bilime dair bir çok bilgiye sahipler aslında. Gözlemleyerek ve tecrübe ederek öğrendikleri çok şey var. Muhtemelen tüm çocuklar yeri geldiğinde, daha ileri konularda sorular sorup kendi başlarına ve ya bizlerle çözmeye çalışıyorlar ama birkaç örnek vererek, onları mantık yürütmeye nasıl teşvik edebileceğimizi anlatmak istiyorum. Dikkat edilmesi gereken, doğaya dair mevcut bilgilerinden itibaren, onları harmanlayarak çıkarım yapmalarını sağlamak. Ekstra bilgi sunmak değil. Mesela kızımla konuştuklarımızdan bir kaçı:
- Anne kum taşların parçalanmasıyla oluşuyor değil mi? Evet canım, sence en çok kum nerede var? Deniz ve göl kenarlarında. Neden orda daha çok var sence? Çünkü su taşı eritip parçalamış olabilir. Evet öyle olmuş olabilir, su iyi bir parçalayıcı (şeker suda eriyor). ( bu örnekte daha önce bilmediği hiç bir bilgi yok, fakat bilgileri birleştirip mantık yürütüyor çocuk. Ve amaç da bu mantık yürütmeyi öğretmek)

- anne neden kumu kazınca alttan sert ıslak kum çıkıyor peki? Aaa dur söyleme, çünkü yağan yağmur aşağılara gitmiş, üstteki kumu güneş kurutmuş ama alttakiler ıslak (itiraf edeyim benim cevabım bu değildi ama bu cevap benimkinden daha iyi)
Çocukların böyle mantık yürüterek bilimsel çözümler bulabileceği sorular ne olabilir diye düşününce aklıma şunlar geliyor. Dikkat edin sorular doğa olayı neden böyle şeklinde değil de, o doğa olayı şu durumlarda nasıl olması beklenir gibi bir soru olmalı.
Mesela:
- bir bardak şekerli bir bardak tuzlu suyu karıştırırsan ne olur?
- kuş tüyü mü yere daha çabuk düşer oyuncak top mu? Neden?
- pikniğe gittik, örtünün etrafında karıncalar var ve yemeğimize geliyor, gelmesin diye ne yapalım?
- kışın yapraklar dökülünce, çiçekler kuruyunca, böcekler (tırtıl katınca sinek) ne oluyor?
- küçük bir derede oyuncak kayığını yüzdürüyorsun, bırakırsan kayığa ne olur? kayık suya kapılıp gitmesin diye ne yaparsın?
- rüzgar olmadan da kuşlar uçar mı?
- bir papatyanın üzerine toprak doldurursan ve onu gömersen çiçeğe ne olur?
- ormanda yürüyüş yaparken aynı yoldan geri dönmek için ne yapalım? Neyle işaret koyalım?
-.... (örnekler çoğaltılabilir).
Çocuk büyüdükçe doğaya dair gözlemsel bilgi hazinesi artacak ve yine benzer mantık ilişkisiyle çıkarımlarını yapacak. Bu tür bir mantık yürütme becerisi geliştiğinde, gözlenmiyor olsa bile şöyle olsaydı ne olurdu şeklinde bir düşünme becerisi doğurur (mesela Einstein, zihin deneyleri ile özel ve genel görelilik kuramlarını bulmuştur). Çocuklarımıza asıl verilmesi gereken bilgi değil bilgiyi mantığı ile harmanlama ve sentezleyip sorulara cevap bulma yeteneği olmalı. Ve bu da her konuda olduğu gibi tabi ki ebeveynlerin tutumları ile alakalı. Sorulara cevap vermek mi, mantık kurup çözümü kendi bulması için yönlendirmek mi?



3 yorum:

  1. Geçen gün evde eski bir kutu oyunu bulduk. Dünya haritası var, ülkelerle ilgili basit soru kartları var. Kartlardaki soruları ve cevaplarını okuyup piyonları haritada gezdiriyorduk. Oyunu çok sevdiler. Sonra “titanik nerede batmıştır?” Diye soru geldi. Geminin battığı noktayı haritada bulduk. Edo bu konuyla çok ilgilendi. Hemen oyunu bırakıp kütüphaneden titanik kitabını getirdim.

    Taaa edo bebekken aşırı ucuza ikinci el aldığım pop-up bir kitaptı. (Hareketli resimlerine, gemiye falan bakarız diye almıştım) titanik’in tüm hikayesini okuduk. Konu buz dağına geldi. Buz dağını inceledik. Neden görünen kısmı küçük oluyor da görünmeyen kısmı büyük oluyor? Hop hemen büyük bir cam kaseyi doldurduk içine buzlar attık... uzun uzun inceledik, konuştuk. Bilim şöleni yaşadık ayak üstü asjsjjsjdjd

    Müthiş bir haz duydum gece! Basit bir oyun (ki yaşlar küçük olduğundan amacına uygun da oynamıyorduk. Daha çok cevap kartındaki numaraları haritada bulma kısmıyla başlamıştık) kendiliğinden önce bir genel kültür bilgisine, tarihe, coğrafyaya sonra fizik bilgisine dönüştü... Oğlanın ilgiyle dinlemesine, gözlemleyip incelemesine, mantık yürütmesine, anlattıklarımı anlayıp geri bildirim vermesine tutmasalar ağlayacaktım oracıkta <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bizim çocukları şimdi izlerken acaba kendim nasıl yapıyordum yapıyor muydum diye düşünüyorum da hatırladıklarımın çoğu kitaptan okumaya dayanıyor. Çok acı. Şimdiki çocuklar çok şanslı ama aynen tecrübe ettiğin gibi aslında bunu yapabilecek kapasite ve merakları var. Benim çocukları büyütürkenki en önemli hedefim, mevcut meraklarını (artık hangi konuda olursa olsun) köreltmemek ve aynen senin yaptığın gibi evde basit düzeneklerle desteklemek. Bir sonraki bilim konuşmasında şunu sor çocuklara. Sence bunun benzerini evde nasıl yapabiliriz? (Bilmiyorum buzları suya atma önerisi kimden geldi, eğer senden geldi ise, bu öneri ondan gelecek şekilde sorularla yönlendirebilirsin). İşte o zaman ideal olacak.

      Harikasın ❤️

      Sil
  2. Gözlemlemek önemlidir.Güzel bir yazı olmuş çok teşekkürler.

    YanıtlaSil