4 Mart 2018 Pazar

# ehliyet # expatlife

Amsterdam’da Ehliyet Almak 2

Bir önceki yazımdan devam edeyim.

İlk sürüş sınavından kalınca (ki ağustos başındaydı) araya giren yaz tatili sonrasında bulabildiğimiz en erken sınav tarihi ekim ayındaydı. Bu kadar uzun ara verince, arabaya dair becerileri unutuyor insan. Pedallar, direksiyon herşey farklı geliyor. E tabi kullanmayınca trafik kuralları da unutuluyor. Bu yüzden sınav öncesi yine birkaç ders alıp hatırlamak gerekiyor.

Ehliyet olmadan araba sürüp kendi arabamızla falan pratik yapmak sözkonusu değil ne yazık ki. Eşimin arabası normal vites olduğu için (bense otomatik öğrendim) onu hiç kullanmadım. Zaten yakalandığında cezası çok büyük diye yapmazdım da. Böyle haftada bir başkasının arabasını kullanınca, uzun bir süre her dersin ilk yarım saati arabaya alışmakla geçiyordu. Şimdilerde farklı arabalar konusunda daha rahatım ama hocam dizel motorlu araba gibi olduğum esprisini yapardı. Kullandıkça açılıyormuşum 🙄

İkinci sınav geldi çattı ve tabi acayip gerginim. Bir yandan herkes geçmemi bekliyor diye sürekli geçmem lazım diyorum kendime; diğer yandan ise, bu sınavlarda kendi kontrolün dışında gelişen öngörülemeyen olasılıkların olumsuz etkisi olabileceğini, bu işin sadece şans işi olduğunu düşünüyor, şansım yaver gitsin diye dualar ediyorum. İlk sınav hafta içi öğleden önce idi ( sınavı seçerken her saatte olan sınavlardan trafik açısından daha kolay saatleri seçmeye çalışıyoruz) şimdiki öğleden sonra 14.45’te. Harika bir zaman diyorum kendime, iş trafiği yoktur, examinator öğle yemeğini yemiş sakinleşmiştir falan. Sınav merkezine gidince şansımın yine yaver gitmediğini anlayacaktım çünkü yine bir kadın examinator yazıyor adımın karşısında. 

Kadınla tanışma, ön konuşma ardından arabaya gidiyoruz. Benimle gelecek sandığım hocam yine beni son anda ekiyor. Kalakalıyorum. Anahtarım düşmedi, sürüş iyi başladı, hiç hatam yok gayet güzel gittim ve saat 3 civarı, mahalle içi sürüşü için beni bir okulun sokağına doğru yönlendirdi. Bir anda kendimi çift taraflı parkedilmiş araba dolu, sürekli araba ve bisikletin geçtiği, çocukların okuldan çıkıp yürüdüğü sokaklarda buldum. Kadın bu sokakta arabayı geri döndürmemi istedi. Yandaki bir sokağa geri geri girip dönmeye karar verdim ama o sokağa girmek için çok uzun süre bekledim. Belki on araba/bisiklet geçti yanımdan. Geri vitesteyim (otomatik araba olunca ayağını frenden çektiğimde kayıyor) tam azıcık gidicem bir araç gelmiş duruyorum, tam deneyeceğim yaya çıkmış vs derken zor da olsa dönüş yapmayı başardım. Yani dönüşü iyi yaptım aslında, uzun sürdü ama başardım. Fakat burda başarmak yetmiyormuş, sonucunda bana söylediği trafiği çok fazla meşgul etmiş olduğum. Muhtemelen orda dönmeye itiraz edip başka yerde yapmayı teklif etmem gerekirdi. Ama ben o zaman bunu illa ki yapılması gereken bir söz olarak algılamıştım. Evet bu sınavdan da kaldım, ayrıca başka hata olarak söylenen şey de şuydu. O okulun civarındaki iki tarafı full park edilmiş araç dolu dar sokakta giderken (zaten 15-20km ile gidiyorum) karşımdan bir araba gelince, sağ taraftaki park eden arabalara çok yaklaşmışım. Aynaları değecekmiş neredeyse (ki hiç değmedi). Sürdüğüm arabayı haftada bir kullandığımdan genişliğini kafamda oturtmakta zorlanıyordum. Bazı yerlerden geçerken girer mi, değer mi endişesi yaşadığım doğru. Bu yüzden karşıdan araba gelince sanki ona çarpacakmışım gibi geliyor ve mümkün olduğunca kenara gidiyordum. Hayır geçemeyeceğimi düşündüğüm zaman durup diğerinin geçmesini bekleyecekmişim. Tamam şimdi artık öyle yapıyorum.

Bu sınavda öncekinde bahsettiğim examinatorün frene basması veya direksiyonu tutması gibi bir olay hiç olmadı. Yakın gittiğimde eliyle dikkat anlamında işaret etti sadece ve ben masasına geri dönene kadar kalacağımı düşünmemiştim. Şimdi çok rahat yazıyorum ama o zaman çok üzülmüş ve çok kızmıştım.


Bu sınavdan da kalınca, bu sefer hocam tatile gitti geldi derken bir sonraki sınav tarihini aralıkta bulduk. Hatta öyle tesadüf ki, aynı hocadan ders aldığımız başka bir arkadaşım aynı gün, o da üçüncü kez sürüş sınavına girecekti. Benim sabah onun öğleden sonra, hem de cumartesi günü, trafik olmaz inşallah geçeriz. Ve şansımıza (sonradan öğreniyoruz) ikimize de aynı erkek examinator. Yuppi değil mi, fakat ikimiz de yine kaldık. Üstelik bu adam bizim hocayı seven bir adammış. Tam sınava giderken hocam geleyim mi gelmeyeyim mi diye sordu ben de farketmez dedim artık hem kendimden eminim hem de ilk sınavda bile yalnız kalmışım şimdi her prosedürü bilyorum ne farkeder diye umursamadım. Yine gelmedi. 

Bu seferki sürüş sırasında son ana kadar kalacağım şüphesini uyandıran hiçbirşey olmadı. Adam hiç uyarı yapmadı, hiç müdahale etmedi. Hatta şimdi kendime gülüyorum, sınav bitip de adamın ofisine nasıl da kendimden emin yürümüştüm geçtim zannedip. Peh. Bana hata olarak söylediği bakışlarımı düzgün yapmadığım ve ilerdeki trafik bilgisini almakta geciktiğim (normalde 20 sn önceden geçeceğin yolların bilgisini kafanda işlemen gerekirmiş). Ben bunu tabi ki yapmaya çalışıyorum ama söylediğine göre eksikmiş, bazı şeyleri görmüyormuşum. İşte bu sınavda keşke hoca arabada olsaydı da tanık olsaydı, adam gerçekten doğru mu söylüyor diye merak ettim. 

Aslında bakışlarımın hepsini yaptım, adım gibi eminim hiç atlamadım, çünkü çok çalışmıştım unutmamak için. Fakat sonradan farkettim ki, ben onların istediği belli bir ritimden daha hızlı şekilde bakıyordum. Ki bu da boş baktığım algısını doğuruyordu. “İç ayna-sağ ayna- sağ omuz” yazısını normal hızda okurken başınızı da bu hızda hareket ettirmeniz gerekiyor. Sadece gözlerle değil boyun da dönmeli (bunu bekliyorlar) ve ben hızlıca bakarken sanki dış aynalara bakmıyormuşum gibi oluyordu. Şimdi bu bakışları onların istediği ritimde yapmaya alıştım, evde ve sokakta, aklıma gelen her yerde bu ritimde durmadan kafamı oynatırken kimbilir nasıl görünüyordum 😬

Üçüncü sınavdan sonra hem arkadaşım hem de ben bu işin artık farklı bir boyutu da olabileceğini hissetmeye başladık. Acaba bizim hoca Türk olduğu için bir ayrımcılığa maruz mu kalıyorduk, veya hocamız orda sevilmeyen biri miydi? Çünkü o da son iki sınavında hakkının yendiğini düşünüyordu ki forumlarda şu hatayı yaptım ama yine de geçtim diyenleri okumuştum.

Bu sınavdan sonra biraz daha detaylı araştırma yaptık. CBR ( sınavı yapan ehliyet veren merkez) web sitesinde, her bölge için hizmet veren okulların listeleri ve başarı oranları vardı. Bir okuldan giren adayların ilk sınavda geçme oranı, daha sonraki sınavlarda geçme oranı, sınava soktuğu aday sayısı gibi ( sınavlara sürücü adayı bireysel başvuramıyor, okul onun için başvuruyor). Gördük ki bizim hocanın başarısı öyle çok da yüksek değilmiş. Bu işe ilk başladığımızda bunların hiç birini bilmiyorduk ve bulabildiğimiz otomatik vitesli tek Türk hoca oydu 😢 En yüksek oranlara sahip iki okuldan deneme dersi talep ettik. Eğer anlaşırsak değiştirecektim.

İlk deneme dersimde okulun bana verdiği hoca Arap asıllı çıktı. Buluşmamız tam fiyaskoydu. Park ettiği aracı bulamıyorum diye konum bilgisi istedim, gönderemedi. 20 dakika dön dolaş adamı aradım. Sürüşüm sonunda deneyimli olduğumu experienced paketi ile sınava sokabileceğini söyledi. Adamla ingilizce konuşmuştuk fakat yol boyunca o kadar çok telefonla oynadı ki sinirimi bozdu. Asla onunla çalışmak istemedim.

İkinci okuldan bana gönderilen ise bir Türk hoca çıktı 😮. Allah allah demek başka da bulunuyormuş. Deneme dersinin sonunda bana çok zayıf olduğumu söyledi, “ben olsam seni asla sınava sokmazdım. 20 derslik paket al seni mükemmel hazırlayayım tek girişte geçersin, bak bu da benim özel kartım” deyip bağlı olduğu okuldan hariç şahsi kartını verdi. Hem üzüldüm hem kızdım. Belki doğruydu söyledikleri ama bir nevi müşteri kapma arzusundaymış gibi geldi ve araba da çok külüstürdü istemedim. 

Ve bir süre ne yapacağımı bilemez halde bekledim.

Devamı gelecek.

8 yorum:

  1. Gece 4. Hakkımda geçtim :))) her sınavın ücreti 100 küsur€ pratik için aldığın her özel dersin saatlik ücreti 35€ idi. Baya bildiğin 1 yıllık özel üniversite okuyormuş gibi paralar verdik ahahahha

    Aynen dediğin hataları yaptım ben de. Müfettiş abuk ve zor bi dönüş istediğinde hemen atlayıp yapmaya çalıştım (tabi ki elime yüzüme bulaştırdım) halbu ki orada “bu dönüşü yapamam, bir sonraki sokakta daha uygun alan varsa orada deneyeceğim” falan demen gerekiyormuş.

    Ay bi de kandırıyolar çok pis, sola dön diyo. Sen zaten müfettişten devasa tırsıyosun, paniklisin. Direksiyonu bi kırıyosun ki sola dönüş yasağı var, tabelayı görmemişsin :D çok mikroplar :)))

    Ya da mesela bommmboş yolda stop çizgisi varsa ben orada durmam hızımı 5km ye falan düşürür kontrollü çıkarım; yok illa tamamen duracaksın.

    Tren yolu geçidinde öndeki araç tamamen terketmeden, arkasından girmeyeceksin. Neden? Çünkü olur da öndeki araç tam da o saniye stop eder, bozulursa falan sen tren yolunun ortasında kalırsın :O -araç bozulacak da tam o saniye tren gelecek de, arkanda, sağında, solunda başka kıracak yer olmayacak da milyonda bir ihtimal ahahahha-

    Her kalışımda, küçücük de olsa ilk hatamda tamam sağa çek diyip sınavı sonlandırıyorlardı.

    Rezil kepaze günlerdi valla hala travmasını atlatamadım :)))

    O zamanlar çok kızıyor, lanetler okuyordum. Bu kadar titizlik de manyaklık, bu ne canım falan diye. Ama şimdi iyi ki de böyle olmuş diyorum. Kuralları ve mantığını o kadar güzel öğrettiler ve kurallara uyma bilincini o kadar güzel yerleştirdiler ki. Şu an kendi evimin garajına girerken bile kendi kendime otomatik sinyal veriyorum ahahhahaha

    Son olarak hoca ve kurs çok önemli! Müfettişlerle aralarının iyi olması ve sana kefil olmaları büyük etken! Ben son sınavda da çok iyi değildim, panikleyip hatalar yaptım normalde geçemezdim ama hocam kefil oldu, müfettişi kafaladı. Bence trafiğe çıkabilir, derslerde iyiydi, eşini de tanıyorum iyice pişene kadar sürerken yanında olacak. Falan diyip rica minnet aldırdı ehliyeti :)))

    Aldın gerçi sanırım, yazıda bi rahatlık ve kendine güven sezdim ehehhehe. Hayırlı olsun diyeyim. Gazan mübarek olsun :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güven var ama sonuç yok daha alamadım dur daha başıma neler geldi. Fakat son sınava kadar çok önemsiyordum bunu şimdi bir rahatlık geldi ondan bu hallerim.

      Fiyatlar burda daha uçukmuş yazıcam onu da 40eu dersler 240eu sınavlar gitti bir araba parası ah ahhhh

      Sil
    2. Eşimde öyle diyor burda öğrenince tam öğreneceksin buna değer diyor. O mesela Tr ehliyetli süre süre alıştı buraya da ama hala bir tedirginlik taşır üzerinde hep. Bizimki daha farklı olacak sanırım onlardan. Bi alırsam inşallah

      Sil
  2. bu ehliyet sınavı ise benim girdiğim neydi :) şok içinde okudum hem seni hem Basak'ı. hem uyuz oldum hem de imrendim ya gözünü sevdiğimin evropası

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında ben de hep Tr versiyonunu gördüğüm için burada hep başarısız olunca kendimi çok acayip hissettim. Fakat bu toplumda büyüyen insanlar için çok normal bir durummuş. Hoca bile 5. De geçmiş

      Sil
  3. İnanılmazmış.. burda olsanız 2.cisinde alırdınız kesin. Ama yine de işin sıkı tutulması trafikte dikkat kesilmeyle orantılı. İnşallah bundan sonrakinde alırsınız, durum onu gösteriyor. :) Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu titizlikleri sonuçlara yansıyor. Kaza oranı en düşğk ülke burası ve bir de muhtemelen en ağır trafik cezalarının olduğu ülkelerden biri. O kadar çok para kesiyorlar ki, az tecrübeyle yola çıksam bu dersler için ödediğim paraların kat kat fazlasını cezaya öderdim

      Sil
  4. ahh ahhh yine nasıl özendim o Avrupa nın disiplinine :( ki Avrupa sevdalısı değilimdir ama sen böyle anlattıkça imreniyorum.. Onlar da bizim gibi insan ama değerleri ne kadarda farklı..

    YanıtlaSil