Canım oğlum dün 10. ayını doldurdu, şaka gibi geliyor. Şunun şurasında yaşına ne kaldı ki. Bir yaşından sonra herşey daha hızlı sanki. Ne kadar dolu dolu yaşasam da hiç doyamıyorum.
Bu ayı düşününce aklımda çok güzel anılar var, bir kısmı İstanbul'da bir kısmı Amsterdam'da bol bol gezdik. Harika sonbaharın tadını çıkardık, her haftasonu bir parti havasındaydı; kalabalık, dostlar, eğlence parkları, doğa gezileri. Tabi günler hala çok yorucu ama böyle tatlı kaçamaklar yorgunlukları unutturuyor.
Bu ayın en önemli haberi Nova'nın artık yürümeye başlaması. Daha önceki aylarda belirttiğim gibi zaten elimden tutarak rahat yürüyordu, arada koltuklardan koltuğa boşlukları kendi geçiyordu falan ama boş bir alana doğru yürüme konusunda çok cesur değildi. Tam 9 ay 21 günlükken o cesaret geldi yürümeye başladı fakat hala gün içindeki tüm yürüyüşleri bağımsız değil. Anneyle yürümek daha hızlı ve pratik tabi :)) Yine de elimi tutması yarı yarıya azaldı diyebilirim. Zamanla daha da iyiye gidecektir.
Yürürken çömelip kalkmayı, düşen bir şey almayı beceriyor. Ay başından itibaren merdivenleri de keşfetti, merdiven çıkıp inmek istiyor. Günün belli bir zamanını merdiven mesaisi olarak geçiriyoruz, ayağını kaldırmayı beceriyor. Oyuncakların yer aldığı dolabı daha iyi karıştırmak için kutunun üzerine çıkmayı akıl ediyor, yürürken önüne çıkan oyuncaklardan ayağını yükseğe kaldırıp atlatıyor.
Bu ay yeni diş yok ama son iki üç gündür azı mı köpek dişi mi tam anlayamadığım dişlerin (ikisi de beyaz çünkü) sancısını çektik. Hele dün gece bu yüzden ateşli geçti. Son bir haftadır da stomach flu sıkıntısını yaşadık (bitti sayılır), bu yüzden neredeyse bir haftadır yemek yemiyor, sadece emiyor. Ancak ondan önce iştahı yerindeyken, karnının acıktığını bana çok güzel ifade ediyordu. Beni mutfağa götürüp kucağıma çıkmak istiyor ve varsa tezgahtaki yiyeceklere, yoksa dolaba uzanıyor. Fazla su içmeyen ablasına göre suya düşkün, pipetle içmeyi öğrenmişti (yaklaşık iki ay önce) suyu pipetle epey içiyor ve susadığını da yine benzer şekilde ifade ediyor.
Bu ay bilişsel becerileri arttığı için (ya da daha iyi ifade edebildiği için belki) iletişimimiz daha arttı. Benim söylediklerimi anlıyor, tekrarlıyor karşılık veriyor. Geçen gün mandalinalarla oynarken hadi ablana da bir tane götürelim dedim ve başka hiç birşey demeden bir mandalina aldı, koltukta oturan ablasının yanına gittik ve yanına bıraktı. İçine koy, çıkar, ver, gel gibi komutları anlayıp karşılık veriyor. Hiç öğretmediğim halde alkış yapıyor ve dans ediyor :)
Erkekler genelde az konuşur derler ama çok konuşan kızıma göre daha çok konuşuyor Novacım. Çok şaşırıyorum bazı söylediklerine. Bilinçli olarak anne, baba, gel, mama, meme, dede, ver diyor ve hep aynı şeyler için kullandığı bazı özel sesler var. Ayın ortalarında bir akşam uykuya hazırlanırken memme memme memme dedi (genelde emerek uyuyor), sonra ben ışığı söndürmeye gittim kızdı "ve ve ve" diye ağlamaya başladı. O akşam v sesini çalışmıştı ama "ve"hiç dememişti vavava diyerek öğrenmişti. Aradan birkaç gün geçtikten sonra yine benzer uyku öncesi durumda, gözlerimin içine bakıp annne dedi, hemen ardından büyük bir çabayla ağzının şeklini değiştirerek memme dedi. Sadece tek kelimelik: Anne memme. O kadar netti ki şok oldum, çünkü aynı ses tonundaki kelimeleri takılmış gibi tekrarlıyordu ama böyle farklı iki kelimeyi ilk defa yanyana kullandı.
Dışarıya çıkmayı çok seviyor, genelde hergün iki kere çıkıyoruz (bazen daha fazla). Bisikletle gezmeye bayılıyor, giderken şarkılar söylüyor.
Gündüz uyku sayısı üçten ikiye düştü, genelde hala yarım saatlik. Ablasının evde olduğu günler ise bir türlü uyuyamadığından bir kere kısacık uyuyor. Gece uykuları kesintili de olsa yaklaşık 11-12 saat sürüyor.
Ablasıyla oyuncak paylaşamama halleri başladı. Çöp kutusunu veya tuvaleti karıştırmak istediğinde ters yöne yürüttüğümde tepinip ayak diretmesi çok komik. İstemediği birşeyi yaptırmak neredeyse imkansız.
Bir çocuğun günden güne büyümesine, yeni şeyler başardığındaki neşesine, mutlu olduğundaki gülen gözlerine şahitlik edip de insanın dertlerden arınmaması imkansız. Hayata dair yaşanılan tüm acı şeylere çocuklar şifa oluyorlar ve ben hergün bunu defalarca hissedip şükrediyorum. İyi ki varsınız annecim.
Geçen gün oyuncakçıda eskiden aldığımız oyuncaklar gözüme çarptı, çocuklarımın o hallerini nasıl özledim bilemezsin. Ah vakit çok hızlı geçiyor.
YanıtlaSil:( bana bile hızlı geliyor
Sil