Web sitesinde çok detaylı bilgiler yer alıyor ama kabaca bahsedersem, yürüyüş, koşu, bisiklet gezisi ve at gezisi yapmak için; zengin bitki örtüsünü incelemek için ; yıl boyunca olan (ortalama 250 etkinlik oluyormuş) konser, festival gibi etkinlikler için; konaklamak için kullanılıyormuş. Çocuklar için parklar, çiftlikler, yüzme havuzları, doğal göl aktiviteleri, tekne gezileri gibi seçenekler var. Yine yemek yemek için restoranlar da bulunabiliyor. Geniş çim alanlarda piknik yapılabiliyor, hatta doğum günü kutlamaları yapanlar bile var (kır düğünü bile yapılırdı ne güzel) Futbol oynamak için açılmış çoook geniş alanlar ve kaleler gördüm. Böyle açık ferah bölümlerin olmasının yanı sıra, balta girmemiş orman havasında yerleri de var. Ben ne kadar anlatsam da yeterli gelmeyecektir en iyisi sitesini incelemek : http://www.amsterdamsebos.nl/algemene_onderdelen/english/
Biz ilk olarak keçi çiftliğine gitmiştik. Sonra başka bir çiftliğe (bunların hepsinin yanında restoran, çocuk parkı, organik market gibi şeyler de oluyor), bir kez konsere, bir kez gölkenarında pikniğe gittik şu ana kadar. Ancak gideceğimiz daha çok kısım var.
Bu yazıda keçi çiftliğinden (geiten boerderij) bahsedeyim biraz. Doğrusu bu kadar çok keçi görmeyi beklemiyordum, yüzden fazla olabilir. Keçiler herkesin görebileceği, istenirse içine girip sevebileceği bölmelerde bulunuyor. Yavru keçiler ayrı bir bölmede tutuluyordu ve çocuklar tarafından biberonla süt verilebiliyor. Biberonları marketten dilediğiniz kadar bozukluk bırakarak alabiliyorsunuz. Biz gittiğimizde yavrular o kadar doymuşlardı ki hepsi uyukluyordu. Zorla bir iki tanesini besleyebildik :)
Çocukların park alanına geçmeleri için, yavru keçilerin bölmesinden parka bir köprü var. Parkta çocukların arasında yavrular dolaşıyor, çocuklar onlarla oynuyor, seviyorlar. Bu düşünce çok hoşuma gitmişti, zıplayıp hoplayan keçilerin peşinde kızım bol bol koştu. Hatta yukarıda ilk fotoda görülüyor, kızım kaydırağa çıkmış keçiyi kenara çekmeye çalışıyor kayabilmek için :) Parkta salıncak, kum havuzu gibi diğer şeyler de var elbette.
Bir tane de kocaman çalışmayan bir traktör vardı. Çocukların traktör ve iş makinalarına olan hayranlıklarını bilirsiniz. Traktöre tırmanıp sürmek çok heyecan verici bir tecrübe onlar için, Helo da nasibini aldı.
Restoranda taptaze sandviçler ve tatlılar bulunuyor. Keçi sütü, yoğurdu, peyniri, diğer organik çiftlik ürünleri satın alınabiliyor.
Bizi en çok şaşırtan ise o kadar çok keçi olmasına rağmen hiç koku duymamamız. Etrafta keçi kakası hiç görmedim. Turizm açısından böyle bir fikri değerlendirmelerini çok doğru bulduk eşimle. Düşünsenize, bir keçi sürünüz var ve insanlar onları sevmek için gelip besliyor (bedava insan gücü + biberon geliri), sizin ürünlerinizi satın alıyor (pazarlama derdi yok, gerçekten çok alıcı var) ve ekstra restoran geliri daha ne olsun :)
Çocuğunuzla Amsterdam'a gelirseniz (hatta yalnız olsanız bile) Amsterdam Ormanı mutlaka görülecek yerler arasında. Vaktiniz az ise bisikletle bir tur yapabilirsiniz.
Allahım çok güzel bütün kuzular beraber ne eylenmişlerdir .ooyyy oyyy kuzular kuzularımı beslermiş ne tatlılar onlar öyle yaa çok sevdim Esra-c
YanıtlaSilbloguma gelmişsiniz. hoşgeldiniz. görüşürüz kii. amsterdam. ne güzel şehir. bi de, başka arkadaşlarımız da var ki hollandalı. diğer bütün bloglarınıza da baktım kiii. :)
YanıtlaSilyaa siz ne kadar eskiymişsiniz blogda yaaa. 2009'da bile yazıyomuşsunuz. ne çok blogunuz var bi deee amaağğğ :)
YanıtlaSil