8 Nisan 2012 Pazar

# Helodünya

Hastane Günlerimiz

Doğum hikayemiz burada

Doğum şekli ne olursa olsun her anne ve bebeğin doğumdan sonra en az dört gün hastanede tutulduğunu daha önceden öğrenmiştik, ancak annenin yanına refakatçi alınıyor mu yoksa yalnız mı kalıyor bilmiyordum. Bunu doktora soracaktık ama doğum aniden başlayınca öğrenememiştik. İki tip oda bulunduğu için daha pahalı ve lüks olan odada kalırsam, eşimin yanımda kalabileceğini umuyordum ama yanılmışım. Lüks olan odalar doluydı ama her iki oda tipinin de bulunduğu koridor refakatçilere ve keyfi girişlere tamamen kapalıydı.

Malesef doğumdan sonra koridorda çok az eşimi gördükten sonra çoğunlukla yalnızdım. Takip eden günlerde birkaç kere çok az süreyle görüşebildik ve o bebeği neredeyse hiç göremedi. Toplamda 5 dakika falan görebilmiştir ancak beş gün boyunca. Ben de ona her gün cep telefonumdan çektiğim resim ve videoları göndermeye çalıştım. Onun için ikimizden de uzak olmak, bizi sürekli merak ediyor olması, beni güçlü olmaya sevkediyordu. Onun durumu daha zordu çünkü.

Dışardan bakınca bunu duyan herkes durumu yadırgayıp sistemi sövdü, ben de başta öyle düşünüyordum ama yaşadıktan sonra farklı düşünüyorum artık. Bir kere toplumu düşündüğümde böyle bir yasak zorunlu aslında. Kaldığım hastane üniversite hastanesi ve yeterince yoğun bir yer. Her kesimden insanın doğum yaptığı düşünülürse, pek de titiz olmayan insanların, ziyaretçilerin odalara doluşması hijyen açısından zorluk çıkarabilir bu ülkede. Bu yüzden annelerin ve bebek odalarının olduğu koridor tamamen kapatılmış, dışarıdan hiç kimse alınmıyor, bebekler uzaktan gösteriliyor ve anne ziyaretçilerle görüşmek isterse, kapalı bölmenin dışına çıkıp orada görüşüyor.

Tabi dışarda görüşmek ilk iki gün benim için imkansızdı, çünkü dikişler bayağı zorluyordu. Fakat yine de eşim, pasaportumu almak için kısa süreliğine olsa da birkaç kere yanıma gelebildi. Diğer günlerde ise ben de dışarı çıktım.

Ameliyattan sonraki ilk 24 saat boyunca dümdüz yattım. Yatağın arkasının yükseltilmesi baş ağrısı yapabilirmiş ve bu yüzden hiç kaldırmadılar. Sadece sıvı tüketmem gerektiği için, şekerli çay getirdiler ve 24 saat içinde üç litre içtim, çok açtım çünkü. 24 saatin sonunda beni kaldırıp, odada bulunan lavaboya yürümemi istediler ve orda elimi yüzümü yıkadım. Kalkmak ve sonrasında yatmak öyle zordu ki. 36 saat sonunda ise, beni banyoya götürüp duş almamı söyledi hemşire, bu sırada sonda da çıkarıldı. Ondan sonra tuvalete gitmek için kalkmaya mecbur olduğum için zorunlu olarak çaba göstermem gerekiyordu. Sonda çıkarıldıktan sonraki saatlerde kalkıp yatmak çok ama çok zordu. Hatta twitterda şöyle yazmıştım
Normal dogumu bilmiyorm ama sezeryana kolay diyenlere sastim, cok aciyomus bu ameliyat yeri kac gunde gecer acaba, belki de yalnizim diye :(

İkinci gün böyle geçti, üçüncü gün ağrılarım hafiflemişti ama 4. gün çok daha iyiydim. Mümkün olan her fırsatta yürüdüm, ayakta durdum, dolaştım. Bu süre içinde belki 8-10 tane serum verilmiştir. İlk iki gün daha yoğun verildi serumlar ama diğer günlerde de hemşireler sürekli ilgileniyor, iğneler yapılıyor, tansiyonlarımız ölçülüyordü. Her gün doktorlar dikişlerimizi kontrol ettiler. Böyle sürekli ilgilenildiği için kendimi bebek gibi hissediyordum. Hastaneden çıkmadan önce ise ultrason ve vajinal kontrol ile muayne edildim. Sanıyorum rahmin durumuna bakmak için.

Bu arada, doğumdan sonra rahim kasılmaları aynı bebek hareketleri gibiydi. O kadar yoğun hissediyordum ki, sanki kızım tekmeliyordu içerden. İşin ilginç yanı onu emzirirken bu hareketler artıyordu. Meğer emzirirken salgılanan oksitoksin, rahim kasılmalarını destekliyormuş. Kasılmalar sonunda bir hafta sonra, rahim, hamileliğin 20. haftasındaki ebatlara (yaklaşık 1 kg) dönermiş. Gerçekten de karnımın büyüklüğü o zamanlardaki gibiydi. 6 hafta sonunda ise hamile olmadığımız dönemdeki haline gelecekmiş. Merakla bekliyorum. Toplamda +11 kilo almıştım, eve geldiğimde ise sadece +2 kalmış olduğunu gördüm :)

İlk günden itibaren bebeğim (ve tüm diğer bebekler) bebek odasında tutuluyordu. 2-3 saatte bir, bir çeşit bebek arabası ile dağıtıp yanımıza getiriyorlardı bebekleri. Genelde sakin, uysaldı kızım. Bazı bebekler öyle ağlıyorlardı ki, koridordan seslerini duyunca ben de hemen kapıya koşuyordum kızımı almak için.

Her seferinde 1-1,5 saat yanımızda kaldılar. Bu sürede genelde emziriyorduk ama bir kaç sefer emmeye devam ederken almışlardı, çok üzülmüştüm. Fakat sonradan bu sürelerin, bebeği eğitmeye yardımcı olduğunu gördüm. Mesela bazı bebekler emerken uyur ve sürekli emmezler, bu da hem yorucu hem de uzun sürmesine sebep olur. Dila öyle değildi, geldiğinde aktif şekilde emiyor ve doyunca sonlarında uykuya dalıyordu. Genelde yanımıza getirme periyotları 2-3 saatte bir oluyordu ama geceleyin bir defaya mahsus 5 saatlik bir aralıktan sonra getiriyorlardı. Mesela gece 12 de geldikten sonra bir sonraki geliş 5 de oluyordu. Sanırım bu da alışkanlık oldu çünkü evde de, eğer karnı iyi doymuşsa, geceleyin tek bir seferlik böyle uzun bir periyodumuz oluyor. Bu sürede de hepimiz uyuyoruz. Şimdilik bir kaç kere bozulsa da devam ediyor ve umarım nazar değip de bu rutinimiz bozulmaz (maşallah deyiniz lütfen) :)

En başından itibaren her bebeği getirdiklerinde meme emmesi için yardım ediyorlar bakıcılar. Eğer sorunsuz ise kendi başınıza bırakıyorlar. Sorun olduğu zamanlarda ise, emmeyi öğretiyorlar. İlk başta alıştırmak ve doğru emmesi için, bebeğin ağzına ve meme ucuna glikoz damlattılar. Bu tadı alınca bebek hemen emmeye başlıyor.

4. gün sabahı, o zamana kadar 4 gece kalmış olduğum için eve dönebileceğimizi ummuştum. Fakat dönemedik, bir gün daha kaldık. Her sabah anne ve bebek doktorları dolaşıp rapor veriyorlar, kontroller yapıyorlardı. O sabah gelen çocuk doktoruna gidip gidemeyeceğimizi sorduğumda, Dila'nın  raporlarını gösterdi. Normalde bebek doğduktan sonra kilosu düşer ve sonradan yeniden almaya başlar. Doktor kilo grafiğini gösterdi ve grafikte yükselişi görene kadar herkesi orada tuttuklarını söyledi. Kilo düşüşünü önceden biliyordum ama unutmuşum, zaten zayıf doğduğu için, daha da düştüğünü görünce çok üzülmüştüm. Raporda ayrıca diğer kontroller de yazıyordu, göz kontrolü, kalça kontrolleri gibi, hepsi maşallah çok iyiydi. Zayıf ama güçlü bir bebekmiş. (Bu arada ben zayıf olduğunu düşünüyordum ama slovakya standartlarında hiç de zayıf değilmiş, hastanedeki tüm bebekler aşağı yukarı aynı irilikte idi)

Hastanenin kilo artışını görene kadar bebeği kontrol altında tutmaları önemliymiş. Çünkü eğer kilo düşmeye devam ederse, yada beklenen zamanda artışa geçmezse bu başka şeylerin işareti olabiliyormuş. Neyseki ertesi gün, yeniden artışa geçtiğini öğrendik ve bizi o gün saldılar.

İlk üç gün bebekler, bebek odasında kalıyorken, 4. günden itibaren anne yanına getiriyorlar ve artık gece gündüz annenin yanıda kalıyor. Odaya getirdiklerinde hemşire, bebeği nasıl tutacağından, nasıl altını alacağına dair her şeyi anlatıp öğretiyor. O sabah hastaneden çıkamayacağımıza üzülürken, hemen ardından bebeğimin yanıma gelmesi beni çok mutlu etti. Sürekli beşiğinin başındaydım. Yanımda benimle aynı zamanda doğum yapan kadın ise, o kadar umarsızdı ki. Kaç kere ağlayan bebeğine ben baktım, o dışarılarda bir yerdeydi.

Hastanede sabun, havlu, ped, diş macunu fırçası gibi kişisel ihtiyaçlar dışında hiç bir şeye ihtiyacım olmadı. Gecelikleri ve bebek kıyafetlerini onlar verdiler. Hazırladığım çanta hiç açılmadan geri döndü. Bebekleri ise kundaklıyorlardı. Çok değişik bir kundak yapmışlar. Arkası tam uzun, önü yarım (eller açık) olacak şekilde içinde sert birşey olan kundak ile sarmışlardı. Özellikle ilk günlerde bu kundak ile bebeği tut mak ve taşımak çok kolaylaştırdı işimi. Kundağın içinde ise, bir üst gömlek, altında ise etek gibi sarılmış bir bez vardı. Bir de bebek bezinin üzerinden yeniden başka bir kumaş bezi, bebek bezi gibi bacak aralarından geçirmişler. Bunun kalça çıkıklığını önlemek için yapıldığını söylediler ve büyük ablama anlattığımda hastabakıcı olan kayınvalidesinin de eskiden öyle yaptığını söyledi.

Eşimden ayrı kalmak ne kadar zor ve üzücü olsa da, böyle ilgilenildiği için şuan çok memnunum. Yanımızda kimse olmadığı için bu tecrübeleri yaşamasaydım belki daha rasgele ve zor geçecekti ilk günlerimiz. Bugün 16 günlük olduk ve şu ana kadar yenidoğan sarılığı yaşamadık ama umuyorum bu günden sonra da yaşamayız. Hastanedeki edindiği alışkanlıktan mı, yoksa zaten kızım öyle olduğu için mi bilemeyeceğim, çok zorlanmadan geçiyor günlerimiz ve çok şükür ikimiz de iyiyiz.

22 yorum:

  1. Daha iyi olacaksınız eminim kızlar anneye hep yardımcı minicik bebekken bile. Bunu büyüdükçe daha iyi anlayacaksınız ve iyiki kızım var diyeceksiniz.. tecrübe ile sabit. Allah nazarlarda korusun sizleri sevgiler bizden...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bazı anne kızlar pek anlasamaz ama ben de iyi gecineceğimizi umuyorum, insallah sizin gibi oluruz biz de:)

      Sil
  2. Uzun ömürlü olsun..maşallah diyerek okudum.Sağlıkla kalın inşallah.Sevgilerimle.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim, eskiden ağzıma bu akdar masallah lafını almazdım şimdi düşmez oldu :)

      Sil
  3. daha güzel günler görürsünüz umarım.. kızınıza ve size maşallah diyelim o zaman:)

    YanıtlaSil
  4. Aman dilama maşallah barekallah diyelim...hastanede şeker verilmesi iyi olmuş meğer şeker sarılığı önlüyormuş bende yeni öğrendim bebeğin dudağına şeker sürmek sarılık önlermiş:( ezgi ve edaya da Rahmetli şekerli su verirdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aslında çok verilmedi ama belki de ondandır ablacım

      Sil
  5. İyi olmanıza sevindim, Dila bebeğe maşallah size de.

    YanıtlaSil
  6. Maşallah. Yalnız olmanın zorlukları mutlaka vardır ama avantajlarını da görmüşsünüz. Misafir ağırlamak, sohbet etmek bile zor oluyor o ilk günlerde bazen. Siz ikiniz de kendinizi toparlamaya, birbirinize alışmaya odaklanmışsınız böylece ve rahat geçmiş ilk günler. Artık sarılık riski yok bildiğim kadarıyla. Bol uykulu, neşeli bir bebek olur inşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yemek konusunda çok zorlandım, sadece yemek yapmaya biri lazımmıs, daha önce tavsiyene uyup hazırlık yapacaktım ama pek yapamadım :) şimdilerde daha da alıştık ama :)

      Sil
  7. Canım maşallah ikinize de. Haberlere çok sevindim. İlk başlarda okuyunca içim sızladı eşinden ayrı kaldın o da bebeğinden ayrı kaldı diye ama görüyorum ki çok güzel sonuçları olmuş. Hastanenin böyle bebekle ilgili şeyleri öğretmesi, sana harika bakmaları gerçekten çok güzel. Sanırım aslında doğru olan bu. Dila da o periyodlara alıştığı için belki de daha rahat bir bebiş:):)Keşke Türkiye'de de bu bilinç olsa. Eminim anne için inanılmaz rahatlatıcı bir şey. Ben böyle okuyunca daha ortada çocuk yokken düşünmeye başlıyorum nasıl olacak acaba orada gösterip anlatacaklar mı falan diye. Ben sevdim bu uygulamayı. Zaten ilk zamanlarda yalnız olması gerekiyormuş bebekle annenin diye okuyorum son zamanlarda çeşitli yabancı yazarların yazılarında. Çok değişik bilgiler de var tabi ki. Allah bundan sonrası için de yardımcınız olsun. Her şey böyle güzel devam etsin canım. Nazar değmesin. Yeni haberlerini heyecanla bekliyorum ve kocaman öpüyorum yanaklarından:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sağol canım umarım yakında biz de senden bebek haberi alırız, biliyorum düşüncelerini ama öyle güzel bir duyguymus ki hiç ertelememek lazımmıs

      Sil
    2. canım darısı basına, insallah senden de bebek haberi alırız cok gec olmadan, düşüncelerini biliyorum ama çok güzel bir duyguymus ertelememenin hiç bir anlamı yokmus

      Sil
  8. maşallah maşallah! Allah nazarlardan , kötülüklerden sakınsın sizi. Sağlıklı, mutlu , huzurla dolu büyüsün inşallah analı babalı:) güzel dualar okudum sizin için. Allah kabul etsin inşallah. darısı da bizi kısmetse hayırlısıyla :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. amin insallah darısı tüm anne olmak isteyenlerin basına

      Sil
  9. Ben de hastanede kalmıştım 5 gün kadar, aynen ben de çok memnun kalmıştım. Bak hepsi geçti gitti GeCeciğim. Peki sana bir soru, fakülte, yazılacak makaleler falan aklına geliyor mu bu aralar? :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hepsi gecti valla, ne bitmeyecek sandığım hamilelik ne de baska şeyler aklımda. yapılacak işler beynimin bir kösesinde hep duruyor, eskiden bu durum sıkıntı veriyordu ama şimdi aklıma gelse de amaaan boşver diyorum :)

      Sil
  10. Allah nazarlardan saklasın, maşallah! hastane konusunda bizimkini görmeliydin, gelen giden, oda çok feci kokmuştu.havalandır yapsan bebek minicik.insanlara gelmeyin de denmez ama, çok iyi olmuş sizin için.Ama tabi bir taraftan duygusal olarak ayrı kalmak üzücü olsa gerek.Birde bebeği hergün yıkıyor musun merak ettim cnm?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba canım, göbek düştükten sonra yıkamaya basladık ama her gün yıkamadık bir gün arayla yıkıyoruz, şimdilik tam alışmadı. tamamen alısınca ve burası hala soguk (5-10 derece) daha da ısınınca her gün yıkarım diye düşünüyorum

      Sil
  11. MAŞALLAHH size allahım nazarlardan korusun,Dila bebek hoşgelmiş,annesini babasını çok üzmiycek şimdiden size destek alışkanlıklarıyla :))

    YanıtlaSil