2 Eylül 2011 Cuma

# imambayıldı # Yemek Tarifleri

Hayatımda Yediğim En Güzel İmambayıldı


Biraz önce yaptım ve yedim, çok güzel olmuştu. Tamam annem de çok güzel yapar ama eğer canın istemeden yiyorsan pek lezzetli gelmez. Eğer canın çok istemişse ve o yemek de güzel yapılmışsa ondan daha lezzetlisi olamaz.

Gerçi annemin imambayıldısını ve diğer sebze yemeklerini, sebzelere burun kıvıran torunlar bile yer. Ben de yerim hep yedim. Sonuçta her yemeğin besini alınmalı, zaten çok da seçme lüksümüz yoktu küçükken, annemiz ne yaparsa yerdik.

Bir süredir imam bayıldı aklıma düştü. Daha önce ilgimi fazla çekmediğinden annemin nasıl yaptığına dikkat etmemişim, karnıyarığı biliyorum çok seviyorum çünkü. Dolapta bekeyen üç tane patlıcanın bozulmaya başladığını görünce paçalarım tutuştu. Zira burda patlıcan çok pahalı, en son 2.7 euro idi. Neyse dedim birini yapayım imam bayıldı, diğer ikisini de akşama salata yaparım közleyerek.

Daha önce Ev Cini'nin yönlendirmesiyle Kantin'in tarifini okumuştum. Başka bir kaç yerde de baktım, karnıyarık gibi patlıcan kızartılmış, ama ben kızartmak istemiyordum ve kantinin tarifini yaptım. Tabi elimdeki malzemeler sebiyle birebir aynı olmadı.

Biber ve maydanoz evde yoktu. Bende sadece soğan sarımsak, domates, ve patlıcanla yaptım ama muhteşem oldu. Ama hatırladığım kadarıyla annem de koymuyordu biber ve maydanoz, neyse...

Önce bir buçuk soğanı yay şeklinde kestim (ay bunun bir adı vardı unuttum-neden bir buçuk diyeceksiniz, daha önce kalmış yarım soğanım vardı da ondan, yoksa bir de yeterdi belki), onlar yağda kavrulurken yine bir buçuk domates (kabukları soyulmuş- domatesin birisinin yarısı çürüktü ondan
o da bir buçuk oldu) ekledim. sanırım 6 tane idi sarımsak koydum ama bunları iri iri kestim. Bütün atılıyor ama tadı daha çok geçsin diye böldüm ben.

Bir tane patlıcanı çizgili soydum, ortasını oyup malzemeyi de tencereye attım. Sonra ortası yarık kısmı tencerenin dibine bakacak şekilde bütün patlıcanı harcın üzerine koyup kapağı kapadım.

Ha bu arada başta koyduğum birkaç kaşık zeytinyağı biraz daha arttırdım sonradan. Çünkü patlıcanın içinden çıkarıp koyduğum parçalar yağı emdi hiç yağ kalmadı. Bende biraz daha ekledim ki şöyle yağlı sulu olsun, ama sanırım sitede söylediği kadardır anca. Yani normal yemekleri az yağlı yaptığım için bunda biraz daha fazla kullandım.

Bir süre sonra acaba patlıcan pişiyor mu diye baktım. Çünkü malzemelerin üstünde ve havada kalmıştı. Siz kemer patlıcan kullanınca sorun olmayacaktır ama benimki tombul patlıcandan olunca böyle havada pişiyormuş gibi olmuştu. Dedim en iyisi bunu açayım yayayım tencereye, açarken ikiye bölündü, e olsun daha iyi iki tane ortası oyuk patlıcanım oldu :)

Arada bu üstteki patlıcanı ters yüz ettim, arada da eşimle konuşuyorum gtalktan. Sonra bi bakayım dedim, eyvah hafif yanık kokusu. Ama yanmamış çok şükür, sitede dendiği gibi karamelize olmaya başlamış. Hemen şöyle bir karıştırdım, malzemeyi patlıcanların içine koydum, biraz beklettim yine ateşte ve deneme sürüşüne hazır.

Enfes, anneminkinden bile güzel :) Yanında yoğurt kaşıklayınca hele. Şimdi ikincisini yemeğe gidiyorum.

8 yorum:

  1. Eline sağlık güzel görünüyor sahiden :)

    YanıtlaSil
  2. Off mükemmel, en bana kebaba değişmem ... Mis gibi ya... Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Ayy bi acim,patlicanida bi severim:)

    YanıtlaSil
  4. KALDIMI BİRAZ BİZE DE.... ELLERİNE SAĞLIK...

    YanıtlaSil
  5. Patlıcanın sadece közlenmiş halini seven ben bile bu yazıyı okurken acaba denesem mi dedim :) Afiyet olmuştur umarım :D

    YanıtlaSil
  6. Oh afiyet, bal, şeker olsun:)

    YanıtlaSil
  7. Elinize sağlık,çok güzel görünüyor:)

    YanıtlaSil