Bugün biraz duygusalım, bunun sebebi belki aylık ritüelim, belki günün anlam ve önemi belki de dün yaşadığım gerilimli ruh hali.
Dün daha fazla konuşma imkanı bulduk burdaki kişilerle, beni ve bizi tanımaya yönelik bazı sorulara ne cevap vereceğimi bilemedim şaşırdıklarını görünce. Dışardan bakınca gerçekten bazı durumlarımız o kadar absürd ki, doğrusu bunun suçlusu ben olmama rağmen kendimi çok suçlu hissettim. Belki kızarmamdan anladılar bilmiyorum...
Üstelik biliyorum ki ülkemizde o kadar çok problem var, özellikle üniversitelerle ilgili düzenlemelere sıra gelmesi çok zor. Ancak her şeyden öte değişim kurumlarda değil bireylerde olmalı. Devlet yapsın biz yiyelim mantığından kurtulamıyoruz bir türlü. Kişiler daha sorumluluk sahibi, bilinçli, çalışkan .. vs olmalı. Yani insani değerlerimizi, yararlılığımızı sorgulayıp güncellemeliyiz.
Ve hissediyorum ki Atatürk bunun farkındaydı, bizim çağdaş medeni bir toplum olmamızı isterken, modern eşyaları kullanan değil, modern düşünen insanlar olmamızı kastediyordu. Burda özellikle görüyorum ki, insanlar daha modern yaşamıyorlar ( ne biliyim, bilgisayarları, telefonları yaşam standartları lüks değil) ama karakterleri öyle. Çalışma şekilleri, diğer insanlara olan saygıları...
Ve kokuyorum ki, ülkemizin gidişatı pek iyi değil. Bunu politik açıdan söylemiyorum, değerlerimizi yitiriyoruz, kendimiz fikirler üretmiyoruz, gitgide bağımlı bir ülke haline geliyoruz. İşte bu yüzden onu çok özlüyorum, keşke burada olsa, bizi silkelese, geçmişi hatırlatsa, daha kötüydük ama başardık dese...
Atatürk sadece giyim kuşamı değiştirdi gibi algılanıyor bazen, oysa o belki en ufak ayrıntı o. Biz Kurtuluş Savaşı'nda kazanmamış olsaydık durumumuz ne olurdu diye düşünmüyoruz hiç. Eğer basit bir akıl yürütmeyle bunu herkes yapabilseydi, eminim sahip olduğumuz özgürlüklerin değerini daha çok anlardık.
Ruhun şad olsun.
10 Kasım 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
sıcak bi merhaba:) ne güzel yazmışsın eline sağlık..içim acıyo hakikaten bu ülkenin duyarlı ve aydın bir genci olarak:(
YanıtlaSilBugün kü yazımı okursan seni benden iyi kimse anlayamaz derim, sağol, kalemine yüreğine sağlık...
YanıtlaSilSaygıyla anıyoruz...harika bir yazı olmuş canım benim
YanıtlaSilharika bir yazı yüreğine sağlık canım. gitgide özlemlerimiz artıyor
YanıtlaSilMerhaba Gececiğim,
YanıtlaSilSaat dokuzu beşgeçe çalan siren sesi yüreğim öyle bir dokunduki titredim adeta. Allah cc Bu değerli insanı cennetinde misafir etsin. Mekanı cennet olsun diye dua ettim.
Ne yazıkki günümüzde kişilikten, görenekten, değerlerimizden uzak yaşayan bir sürü insan birazcık eleştirildiğinde ben Atatürk çocuğuyum vs diyor bu lafın arkasına sığınıyor.
Atatürkçü olmak onu anmak değil anlamak ve yaşamaktır.
Ne güzel yazmışsın çağdaş olmak çağdaş düşünmekle modern düşünmekle oluyor. Hiç bir şey üretmeden sadece tüketerek modern olunmuyor.
Sevgilerimle*
yazını tüylerim diken diken okudum gerçektende ne kadar güzel yazı paylaşmışsın ben kendi şahsıma bile düşenin başıboşluk olduğundan yakınıyorum...her yönden üretici yerine tüketici oldum...
YanıtlaSilbende yazını çok beğendim. daha uzun olsaydı bile sıkılmadan okurdum.
YanıtlaSilÇok haklısın, Atatürk ileriyi görme ve ona göre hareket etme kabiliyetine sahip üstün meziyetli bir insandı. Yaptığı her atılımda bunu görüyoruz. amaO'nu ne kadar anlayabildik orası meçhul. Bloğunu izlemekten onur duyacağım. sevgilerimi bırakıyorum..
YanıtlaSilÜlke toprakları dışında "Ne mutlu Türküm diyene" derken burun sızlaması nedir yaşayan bilir.
YanıtlaSilATAM seni unutmayacağız, unutturmayacağız.
YanıtlaSilsüper bir yazı :)
YanıtlaSil