Merhabalar herkese öncelikle geçmiş kandilini kutluyorum hekesin birazdan tek tek misafirliğe gelicem.
Kaç gündür yazamadım en son çarşamba imiş. Geçen haftam yoğun geçti ama bir miktar işe çizgi çekildi.
Cuma günü derslerimden birinin sınavı vardı. Sınava 15 dakka kala telefonum çaldı baktım Ayça'm gelmiş. 15 dakkacık da olsa görüştük. Çok iyi geldi. Keşke daha çok vaktimiz olsaydı ama o da çok yoğunmuş o gün. Onca yoğunluğu arasında bana uğramasına da ayrıca memnun oldum tabi. Gerçi uğrayamasaydı da kızmazdım biliyorum o da az zamanda çok şey yapma telaşında.
Aynı gün bir kongre için başvuru tarihinin son günüydü. Birkaç gündür sunum yapacağım konuyu kafamda belirlemeye çalışmıştım. O gün de özetimi gönderdim. Eylül sonunda Bodrum'da olacağım bu sunum için.
Cumartesi günü annemleri görmek için Tekirdağ'a gittim. Neredeyse 1 aydır orda olan annemler Paşa'nın annesi, diğer yeğenlerimi gördüm. Hepsi çikolata gibi olmuşlar ama bir günde de olsa bende yandım. Haftaya Cumartesi bizde Ce ile tatile gideceğiz bir daha onları görme şansım olmayacaktı uzunca bir süre.
Dün akşam geldikten sonra aşağıdaki birkaç resmi ekledim. Bir de Tarifsiz Bir Gece'ye eskiden kalma bir tarif, sonra vurdum kafamı yattım sanırım güneşte fazla kaldım.
Ama bu yaz ilk kez denize girdiğim için nasıl özlemişim, şansıma deniz de güzeldi. Sahi aklıma gelmişken Barbaros'un hikayesini anlatayım. (Bu arada annemler şu an Barbaros'da, biz oralıyız ayrıca)
Neyse Barbaros sahili boyunca uzanan kayalardan oluşan bir yol vardır. Bu yol bir yerde aniden kesilir. Bunun hikayesini rahmetli Barış Manço'da 7 den 77 ye programında görüntüleyip anlatmıştı. Bu yol denizden bir iki metre içerde olup suyun dizlere geldiği bölümdedir, hemen ardından kumluk kısım başlar. Kayalardan kıyıya kadar olan bölüme ise "küçük deniz" deriz biz, özellikle küçük çocuklar için doğal bir havuz şeklindedir. Deniz dalgalı ise kayalar dalgayı kırar orası hep sakin ve sıcak olur.
Bu yolun tarihi hikayesi ise şöyle. Tekirdağ tekfurunun (beyinin) bir kızı varmış ve bu kızı almak isteyen mert bir delikanlı (galiba bu Barbaros Beyi oluyor). Babası kızı vermemek için delikanlıdan çok zor birşey istemiş, eğer denizin içinden bir yol yapar ve gelin arabasının tekerlekleri şapur şupur ederek giderse kızını vereceğini söylemiş. Hikayenin sonunu tam bilmiyorum ama o yol yapılmış, ta Tekirdağ'dan Barbarosa kadar (ancak şimdi Tekirdağ sahili doldurulduğu için bu yol sadece bizim oralarda kalmış). Ya gerçekten yol bitmiş ancak gelin arabayla giderken denizin içinden araba devrilmiş ve ölmüş, ya da bu yol hiç tamamlanamamış şeklinde hazin bir sonu var.
Aşağıdaki resimde görülen kayalık ve yosunlu yerler işte bu yolun resimleri. Keşke uazktan da çekseydim. Ancak bir olumsuz yanı var, kayalardaki midyeler yüzünden öbür tarafa geçmek biraz zahmetli oluyor, neyse ki ben bir kesikle kurtarmışım dün :)
20 Temmuz 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
hoş geldin.sıcaklar fena bastı.demek ayçayla görüştünüz.ne güzel yaaaa...
YanıtlaSilhayırlı kandiller
bu ne guzel dopdolu bır yazıdır...
YanıtlaSilAilen ne güzel br yerdeymiş.
YanıtlaSilBiz de kısacık bir tatil planlıyoruz ama bakalım...
Kolaylıklar...
Barbaros'un dalgasız bir yerinin olması hikayeyi ilginç kılıyor,gelin orada öldüyse saygısından da dalgalanamıyordur :)
YanıtlaSilayça uğrayacağım demişti yorumlarda afferim ona,gerçek arkadaşlık böyle olur işte..
seni tatil telaşı almıştır şimdi,keyifli hazırlıklar gececim..
Hoşgeldin sefalar getirdim
YanıtlaSilGüzel bir haftasonu geçirmene sevindim
Bu cuma bende izne çıkıyorum tahmin ediyorum şu anki durumunu
Öpüyorum
Sevgiler
hoşgeldinnnn :)
YanıtlaSilHoşgeldin Gececim. Geldiğin belli, yorum bombardımanına tutmuşsun beni. Bayıla bayıla okudum. Çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilSevgiler...
Gececiğim hoşgeldin. Ama bende tatil yapmak istiyorum yaaa:(( Tatilin t'si bile yok bize. Neyse ya, ben Türkiye'ye geleyimde,seneye inşallah. Sevgiyle ve hep böyle kal....
YanıtlaSilGECE hos geldin canım....
YanıtlaSilçok güzel anlatmışsın bizde öğrenmiş olduk öpüyorum
Hoşgeldinnn:)
YanıtlaSilHoşgeldin!seninde geçmiş kandilin mubarek olsun,Barbarosun hikayesi ilginçmiş,hazin gerçekten!çok da güzel bir yer,sevgiler.
YanıtlaSilhoşgeldinn:)
YanıtlaSilçok güzel bir yazı
mutluluk veren resimler
barbarosun sonunda ölmesi hüzünlü tabii :(
hikaye ne enteresan değilmi.oyerin büyüsü sanki.bende yeni tatilden geldim hadi banada ziyarete gel:)
YanıtlaSiltrojan da ne :))cahilliğime ver anam ne anlarım ben ondan.))))))))))))))))))resimler yayala resimleri sürmene ye ait eşimin memeleketi.aşağıdaki köy ve göl resimleri gümüşhane zigana ...benim memleket.
YanıtlaSil