25 Kasım 2017 Cumartesi

Biraz Sohbet

Yine uzun zaman oldu yazmayalı fakat yazma isteğim gittiğinden veya blogumu unuttuğumdan değil. Üstelik kaç kez kafamdan yazdım blogumu, kaç postum yarım kaldı. Delicesine bir yoğunluk içindeyiz sanki çocuklar büyüıdükçe koşturmaklar çoğalıyor. Hatta geçen gün düşündüm güya yavaş yaşam sade yaşam diyoruz ama gün içinde saate o kadar çok bağımlı olmuşum ki. Okula bırakma/alma saatleri, kursların saatleri, o gelecek bu gidecek, şu aralıkta yemek pişecek, şu saatten önce bu iş bitmeli... o kadar çok program var ki saatsiz olmuyor. Ve tabi bu yoğunlukta kendime zaman hiç kalmıyor.

Ta Eylül başında çocukların okulu başladığında kendim için bir çok yapılacak şey hayal etmiştim. Spora gidecek, dil kursuna başlayana kadar çalışacak, yeniden fiziğe dönecek, o zamana kadar herhalde ohoooo almış olduğum ehliyetimle her yere kolayca gidip gelecektim. Ehliyet işi uzadı, fakat az kaldı umarım yakında sona erecek, o zaman detaylarıyla yazarım; ‘Hollanda’da nasıl ehliyet alınır?’ mevzusunu.

Dil kursu için ufaklığın iki yarım gün gittiği okulun 4 yarım güne çıkacağı tarihi bekleyecektim. Evet yeni dönem nihayet geldi ve önümüzdeki haftadan itibaren miniğim artık dört sabah okulda olacak. Toplamda bana ilave artısı 6 boş saat ama olsun, o bile öyle büyük bir fark ki şimdiki yaşantımızda. 

Fizik çalışmaya da geri döndüm denebilir. Bir süre resmî bir işe girmeden evden çalışıp performansımı görmek ve sahip olduğum makale sayısını arttırmaktı hedefim zaten. Nova 4 yaşına gelip de ilkokula başladıktan sonra iş hayatına tekrar dönmeye çalışırım diye düşünüyordum. Çok tesadüfi şekilde kendime bir çalışma arkadaşı buldum, onun da motivasyonu ile büyük bir hevesle geri dönüyorum. Allahım sen yüzümü kara çıkarma, çalışmalarımı güzel sonuçlandır yarabbim. O kadar özlemişim ki ders çalışmayı anlatamam.

Ve spor. Eğer ehliyetimi alsaydım arabayla 5 dakka uzaklıktaki spor salonuna başlayacaktım ama o uzayınca başka çözümler bulmak gerekiyordu. Evime çok yakın yürüyerek 3 dakka mesafede bir bina var. Belediyeye ait bu binada bir sürü boş oda, Eren’in okulu, cafe, çocukların gelişimini takip eden tıp merkezi, konferans salonu gibi bölümler var. Buradaki odaları özel dersler için kiralayabiliyorlar ve bir yoga hocası da burda haftanın iki günü ders veriyor. Doğrusu yogaya özel bir merakım yoktu ama mevcut aile programımıza uyan en uygun yer burası olunca bari yogaya gideyim dedim ve başladım. Sanırım uzun bir süre devam edeceğim.

Başka yoga derslerine hiç katılmadığım için bilmiyorum tabi ama bizim dersi çok sevdim. Çoğu yaşlılar ama olsun. Bir de ne dediklerini pek anlamadığım için tek gözüm açık yapıyorum 😜 Gerçi hocayı çok sevdim, öyle yumuşak bir sesi var ki. Bir de her dersin sonunda sarılarak veda ediyor herkese. Hollandalı ve sarılmak? Tuhaf bişiy. 

1,5 saatlik dersin 15-20 dakkası nefes egzersizleri, sonra tüm vücudu esneten çeşit çeşit pozisyonlar ve sonunda 15-20 dakikalık gevşeme şeklinde geçiyor. Yaptığımız hareketlerin bazılarına ay ne basit hareket desem de, 1 dakkaya yakın hiç kıpırdamadan aynı pozda kalınca insan titremeye başlıyormuş. Yogadan sonraki gün tüm kaslarım ağrıyor. Zamanla alışır herhalde. 

Son dinlenme faslında ise hepimiz uzanıyoruz, üzerimize beyaz örtüler örtüyoruz ve hafif bir müzik eşliğinde rahatlıyoruz. Birisi dışardan baksa, sanki kefene sarılmış bedenler zannedebilir. Bu benzetme gözümü korkutsa da aslında bir nevi dünyadan kopuş olduğu gerçek. Çünkü öyle bir hal ki (şahsen kendime şaşıyorum, belki önce yaptıklarımızın, kokuların, hafif ışığın ve müziğin de etkisi var) tamamen gevşemiş, hafiflemiş, beynimde hiç susmayan sesler susmuş, ruhum kanatlanmış gibi hissediyorum. İlk yoga dersinden eve geldikten sonra (7.30-9.00 arası) son 6 yıldır ilk defa 7 saat kesintisiz uyumuşum. Çocuklar uyanmış ama hiç duymamışım (eşim ilgilenmiş) ve müthiş dinlenmiş uyanmıştım.

Şimdi bu rahatlama aşkına devam etmek istiyorum. Bedenim nasıl etkilenir bilmiyorum ama ruhumun çok ihtiyacı varmış. Demek ki her işte bir hayır varmış.

Benden haberler şimdilik bu kadar, yine geleceğim. Sevgiler.

12 yorum:

  1. 1996'dan beri yoga yapıyorum, sanırım beni hayatta tutan bu. Özellikle biraz alıştığında göreceksin, omurganın esnekliği insanı genç tutuyor.
    Fiziğe geri dönmene de sevindim, ben de yavaştan mesleğime geri dönme hayalleri kurmaya başladım ama tabii öyle höt diye dönülmüyor bu mesleğe, önce uçan gidenleri hatırlamak sonra yine en baştan o ellerindeki amatörlüğü silkelemek gerekiyor.. Dur bakalım..
    Ehliyet olayı burada da aynı ama hiç endişelenme, uzasın da yeterince hazır ol trafiğe çıkmadan. Bizim ülkede herşey çok hızlı yapılıyor ve kurallar vs hiç umursanmıyor, burda öyle değil, haliyle zaman alabiliyor.. Kolay gelsin..
    Son olarak da, ya hakikaten o saatler nereye gidiyor..???

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin yoga yaptığını biliyorum tabi ki Ceren, yoga deyince nedense hep sen aklıma geliyorsun. Doğrusu yogayı nedense bedeniyle problemi kalmamış (kilosunu vermiş falan) kişilerin yapması gereken birşey diye kafamda şartlandırmışım. Önce biraz kilo vermek istiyorum ya o yüzden seçeneklerimin arasına hiç koymuyordum. Belki kilo da verdiriyordur bilemem ama şimdiki kazanımlarımı çok sevdim.

      Fizik çalışmaya başladığım hoca, bu kadar aradan sonra dönmeme şaşırdı ama istersen neden olmasın dedi. Gerçekten bence normal bir adaydan daha azimliyim. Çünkü yılların özlemi var. Şu unuttum yapamam endişesini ben de taşıyordum ama biraz çalışınca hepsi normale döndü. Hiç merak etme senin de döneceğinden eminim.

      Sil
  2. Bir sene sabahları tv de yayınlanan yoga programını takip etmeye başlamıştım. Hızlı bir yogaydı. Bittiğinde huzurlu ve harika hissediyordum. Çok güzeldi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğrusu ben de bu sonuçlarına ihtimal vermiyordum, gerçekten müthiş düşünülmüş. Beden acısının ardından zihnin de dinlenmesi çok ilginç gerçekten

      Sil
  3. Canım, sevindim senin adına, istediklerini yerine getirebiliyor olmak belki tam olarak olmasa da insanı huzurlu hissettiren bir duygu. Daha nice huzurlu duygular yaşamanı diliyorum. Kocaman sarıldım :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çok çok teşekkürler aylincim ❤️❤️

      Sil
  4. İşte tam ilham aldığım tip planlamalar. Yogayla ilk deneyimim iyi olmamıştı ama şu sıralar başka bir kaynaktan takip ettiğim ve beni mutlu eden bir yoga türü var. Zeynep Çelen isminde bir hatun öncülük ediyor.

    Yoganın avantajlarına inanıyorum kesinlikle. Umarım ben de faydalanabilirim.

    Fizikle ilgili çalışmalarına dönmen harika ya! Senden kaçmaz bence Gece.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evde de birşeyler yapsam diyordum yoga için bu ipucu çok iyi oldu valla. Hemen bakacağım 😘

      Sil
  5. Nefes egzersizi yapmak için, kısa süre yoga yapmış biri olarak ben de aaa bu hareket ne kolaymış deyip kitlenip kalmıştım. Gerçekten hiç de göründüğü gibi değil. Sonrasındaki mutluluk bile yetiyor. Saatler uymayınca bırakmıştım. Yeniden başlamamı vücudum söylüyor da galiba kulak arkası ediyorum.
    Annenin kendine vakit ayırması kadar güzel bir şey yok galiba. Sevgiler. Çocukları çok öpün. Ve kendinize bol bol sarılın. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. Gece yoga izlenimlerini merakla bekliyorum, vakit ayırıp daha sık yaz lütfen.

    YanıtlaSil
  7. Merhabalar :) Bloğunuzu yeni keşfettim. Sebebi de Amsterdam a taşınıyor olmam �� Ve bu konuda çok gerginim. 6 yaşında oğlum var, ne yapacağımı bilmiyorum, evimizi nereden kiralasak, hangi bölgenin okulu, hastanesi iyidir? Kafamda o kadar çok soru var ki inanın yazarken bile allak bullak bir haldeyim. Bana bu konularda nasıl yardımcı olursunuz acaba? Ne önerirsiniz? Tavsiyelerinizi bekleyeceğim. Şimdiden teşekkürler ��

    YanıtlaSil
  8. Merhaba HANDAN hanım bana mail veya ig dm den ulaşabilirsiniz ama sorularınızın çoğunun cevaplarını Amsterdam anneleri fb grubunda bulacaksınız, hadi oraya gelin !

    YanıtlaSil