Birkaç gündür tatildeyiz. İki gece önce çocukları da kendimi de sineklere kurban verdim. Ne yazık ki sivrisineklere karşı tecrübesiz bir anneyim. Her birimizde yaklaşık 50-60 ısırık var. İçlerimizden en ağır etkilenen Nova'cım oldu çünkü cildi çok hassas. Isırılan yerler aşırı şişiyor sonra uçları su topluyor ve patlıyor :(
Bütün gün onu öyle görünce üzülüyor ve zihnimden sürekli yumruk yapmış elimi kafama vuruyorum. Ah salak anne ah.
Elbette bu çok büyük bir dert değil, ne hastalıklar ne dertler var ama bu olay, nispeten kontrolümüzde ve önlem alınması kolay bir olaydı. Yani bazı hastalıklar/kazalar yüzde yüz elimizde olmayabiliyor, bu öyle değildi.
Tatilde diğer bir kontrolünü kaybettiğim konu ise abur cubur meselesi. Rutinler bozuldu, huylar değişti, şeker-dondurma için ağlayan çocuklarım oldu. Tamam önceden de tamamen yalıtılmış değildi ama bizim sınırlarımız çerçevesinde konuşacak olursam ipin ucu kaçtı. Günde kaç kere savaş veriyor ve kaybediyorum :(
Sonra düşündüm. Şu sineklerin sebep olduğu yaralar bile nasıl içimi parçalıyor, evladının bir tırnağına bile zarar gelmesin istiyor anneler ama peki ya görmediklerimiz? Zararlı gıdaların içerde yaptıkları, ekranda aşırı zaman geçiren minik beyinlerdeki hasarlar. Örnekler çoğaltılabilir elbet, psikolojik olumsuzluklar, huzursuz ortamlar.... Bunları görmüyoruz ama işte bu da aynı sivrisinek ısırması gibi. Önlemi kolay ve basit olmasına rağmen ihmal edince bak neler oluyor.
Bundan sonra sabrımın bitip de her pes etmeye yaklaştığımda bunu hatırlayacağım. Peki ya görmediğim yaralar, ben çocuğuma nasıl kıyayım?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder