11 Nisan 2017 Salı

# oyuncak # oyuncak kütüphanesi

Oyuncak Kütüphanesi



Bir süredir yazmayı istediğim yazıları yazamadığım için hızlıca yayınlamak istiyorum. Bunlardan biri tesadüfen keşfettiğimiz oyuncak kütüphanesi.

Hollanda'da çocuklar toplumda öncelikli konumdadır. Mutlaka yolda selam verilir, doktora veya onunla ilgili olmayan bir mekana bile gidilse çocukla el sıkışılır mutlaka bir göz kontağı kurulur. Böyle bir yerde elbette ki yeterli çoklukta parklar ve oyun alanları var. Her mekanda çocuklar için bir oyun köşesi illa ki var, okullar oyuncak dolu olmasına rağmen ayrıca oyun odaları var falan. Gerçekten internette dolaşan En Mutlu Çocuklar Hollanda'da haberleri boş değil. 

Bunun dışında ikinci el kavramı çok yaygın olduğu için oyuncaklar ikinci el rahatça bulunuyor. Fakat buradaki ikinci el olayı Türkiye'den farklı gördüğüm kadarıyla. Orada gerçek fiyatından biraz daha ucuza belki en fazla yarı fiyatına satılır, burda ise elden çıkarma amaçlı, bedava verir gibi 50cent 1eu, çok pahalı oyuncaklar 5 eu en fazla. Mesela kızıma ses çıkarıp kafasını kulağını falan oynatan bir oyuncak atı (orijinali 100eu civarı) 3 eu ya almıştık. Yani her çocuk oyuncağa kolayca ulaşabilir.

Oyuncak bulmak kolay ama bir süre sonra ev oyuncaktan geçilmiyor. Ucuz bulunca herşey almak istiyorlar. Bir de itiraf edeyim ben bu duruma yabancı olduğum için olsa gerek onlardan çok ben almak istiyordum gördükçe. Ay bununla da oynar, ilerde bunu sever diye diye :) Elbette ki sonra buna alıştım ve kendimi durdurdum. Oyuncakların yeniden evden gönderilmesi için çaba göstermeye başladım. Şimdilik denge sağlandı diyebilirim  ama bunları ayıkla veya satmak için foto çek yazışmaları yürüt falan hep ekstra iş. Tabi çevremizdeki bizden küçük çocuklara çok verdim ve vermeye devam ediyorum.

5-6 ay önce oyuncakları kısmen ayıklamış, gruplandırmış ve evde daha ferah bir ortam hazırlanıştım. Hatta bu işe giriştikten sonra bir uzman yazısı okumuştum. Çocuklara çok oyuncak gerekli değil belli başlı oyuncaklar yeterli diyordu -ki bu aslında hep duyduğumuz şey- bir de oyun alanının karışık olmaması önemli diyordu. Karışık oyuncaklar arasında çocuk birkaç dakka oynuyorken, toplanmış ve gruplanmış oyuncaklarla saatlerce oynayabilirmiş. Ben de bunu gözlemledim. Şimdi belli başlı vazgeçilmeyen oyuncaklarımızın her biri farklı yerde ve istediklerinde alıp oynuyorlar. Diğer öbür cıvırlar ise hep attım.

Konuyu bir türlü oyuncak kütüphanesine getiremedim ama az kaldı :) Tüm anneler iyi biliyor ki oyuncakların oynanma ömrü çok uzun değildir. Özellikle belli başlı oyuncaklar dışında (legolar, bloklar, arabalar falan) fakat bir yerlerde mağazalarda falan görüp de illa ki istiyorlar. Yine kızım puzzle yapmayı çok sever ama bir süre sonra sürekli yeni puzzle almak gerekiyor ve evde kutulardan dağ oluyor. İşte oyuncak kütüphanesi bu açıdan çok cazip.

Pencereden oyuncakları görünce bir oyun alanı zannettiğimiz, içine girince oyuncak kütüphanesi olduğunu anladığımız Speel-o-theek adlı mağazalar var Hollanda'nın çeşitli yerlerinde (speel oyun demek otheek ekini de bibliotheek benzemesi için eklemişler) . Çeşitli üyelik seçenekleri var. Bunlar belediye ve gönüllülerden oluşan kurumlar olduğun için ücretler az. Her üç haftada bir çocuk başına üç oyuncak alıp götürebiliyorsunuz. Ve oyuncak başına 30cent gibi bir depozito ödüyorsunuz. Neler yok ki çok çeşitli oyuncaklar, bisikletler, arabalar... Aşağıdaki görselde neler bulabileceğimiz yazıyor.



 

Puzzle ve yaratıcı oyuncaklar açısından kızım için tam bir cennet. Oğlum da eve almadığımız kocaman kamyonlar, üzerine binip sürebileceği arabalar, yaşına uygun puzzlelardan hoşlanıyor. Şimdiye kadar üç kez oyuncak aldık, artık her gidişimizi sabırsızlıkla bekliyorlar ve işin bir diğer artısı onları geri vereceğimizi bildikleri için zarar vermeden oynamayı, oyuncağa aşırı bağlanmamayı (geri verecek ama başka alacak), bu döngünün farkında olmayı, paylaşmayı ve belki henüz farketmediğimiz bir sürü şeyi öğreniyorlar. İnstagram'da bu olaydan bahsettiğimde birkaç girişimci anne bu fikre sıcak baktı. Belki yakında ülkemizde de görürüz kim bilir?

8 yorum:

  1. instagramda da gördüğümde bayılmıştım bu fikre.. senin her yüklediğin videoda oraya taşınasım geliyor.. sahii bizi de alırlarmı oraya..

    YanıtlaSil
  2. Türkiye'de ikinci el bebek eşyası veya oyuncak almak da pahalı maalesef. Bu işi yapan siteler var yüzde 10 veya 15 komisyon alıyorlar satıştan, öyle olunca anneler de yüksek tutuyorlar fiyatı. Üzerine kargo ücreti de eklenince sıfır fiyatının yarısından fazlasına denk geliyor.

    YanıtlaSil
  3. Bayıldımmmmm! Evropalı yapıyor arkadaş bizim ülkemizde ikinci el eşya almaya nasıl gözle bakıldığını biliyorsun zaten üstelik çokta pahalı maalesef.Bu sistem çok iyiymiş ama işte toplumsal farkta var çünkü bir daha çocuk yapmayı düşünmeyenler bile eşyalarını saklıyorlar genelde.. Bizde nasıl olur acaba, sistem nasıl işler merak ettim.Birde sizin ordaki parkları hayran hayran izliyorum videolarında..

    YanıtlaSil
  4. Ya gece bunu senin instagramda ilk gördüğümde benim de aklıma girişimcilik gelmişti :) ben de açsam böyle bir yer, güzel fikir diye düşünmedim değil ne yalan söyleyeyim :))) Ama sanırım Kar amaçlı düşünürsen pek yapılabilir bir iş değil... Yani oyuncaklar çok pahalı hepimiz biliyoruz :) cüzi rakamlara kiralayarak kâra geçilemez, ayrıca oyuncakların yıpranma payı, sık yenilemek gerekliliği, takibi bakımı vs vs... Zor gibi görünüyor :)) kısacası belediye ortaklı-kar amacı olmayan bir oluşum olarak kalabilir ancak bu kadar büyük stok ve cüzi ücretle kiralama olanağı. Benim kar amaçlı girişimcilik cort yani :D
    Keşke burada da olsa ama, bayıldım fikre!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında karlı olabilir çünkü oyuncaklar çoğu bağışlardan oluşuyor ve ikinci el çok ucuza toplanabilir (gel burdan 100 eu ya neler toplarız neler) peşin üyelikten iyi para alınıyor 10-20 eu civarı oyuncak başına da 30cent alırken oyuncağı ödeniyor. Bazı hayır kurumları da sıfır oyuncak bağışlıyor sanırım Yen'i oyuncaklar da geliyor arada bence kar getirebilir

      Sil
  5. Burada kütüphanelerde oyuncak köşesi de oluyor ve aynen kitap ve medya ürünleri gibi onları da ödünç alabiliyorsun. Ben de geçen hafta tüm kız kıyafetlerini ve bebek kıyafetlerini topladım ve güzelce bağışladım. Aslında satsam en az 200-300 euro ederdi ama içimden bağışlamak geldi.. Keşke dediğin gibi Türkiye'de sevgi dükkanı gibi dükkanlar artsa, valla üşenmem bavula koyar bir dahaki gidişimde yanımda götürür onlara veririm.. Bu sevgi dükkanının oyuncak kısmı da açılsa keşke..

    YanıtlaSil