bir suredir oglumun hala meme emiyor olmasi (yakinda 26 ayi dolacak) buna bagli oldugunu dusundugum gece uykularinin duzene girmemis olmasi beni geriyordu. bunun icin bir adim attik iyiye de gidiyor ama kendi kendime dusundugumde, bu gerginligimin tamamen kendimden kaynaklandigini farkettim. insanlardan nispeten uzak yasadigimiz icin 'aa hala emiyor mu', 'a hala gece cok mu kalkiyor' , 'ay bunu yapmiyor mu daha' gibi soylemleri fazla duymuyorum. fakat icimde beynimde bir ses virvir otuyor. iki yasinda kesintisiz uymasi lazim, memeyi kesmem lazim, sunu boyle yapmam lazim, onu soyle yapmam lazim.... diye durmadan.
bir sekilde, ordan burdan, okuduklarimizdan. onceki cocuk tecrubelerinden, duyduklarimizdan gorduklerimizden kafamizda olusmus bir liste var. su ayda bu olacak, su yasta bu olacak. inanin bu basitce dile getirdigimiz "ay sekerim ben cocugumu kimseyle kiyaslamiyorum" olgusundan daha derin ve buyuk. kiyaslamiyoruz ama beklenti icine giriyoruz. bu beklentiye uysun istiyoruz, uymayinca stres basiyor ve kimi zaman bu stresin sebebini dahi goremiyoruz.
elbette kastettigim tamamen bir bosvermislik degil. cocugun gelisimini takip edecegiz, bilecegiz ki gerekirse destek alabilelim ancak bazi konular gercekten kitaba uymak zorunda degil. ustelik aslinda bu sartlanmalar olmasa sorun olarak bile bakmayacagimiz seyler var bu listenin icinde. oyle bilincsizce olusmus ki bu liste, tamamen kontrolumuzun disinda bilincimize dolusmus ve icten ice mahalle baskisi kurmus.
iste bunu farkettigimden beri bir rahatladim ki sormayin gitsin. ustelik oglum da daha olumlu tavirlar sergilemeye basladi, evet cocuklar gerilimi hissediyor ve daha cok ariza cikartmaya bayiliyor. uyku ve meme konusunda ciddi farklar olustu ve ben simdilik boyle devam edip onun keyfini beklemeye kararliyim.
uyku ve meme en bariz iki ornek ama dusununce siz de icinizdeki mahalle karilarinin seslerini isiteceksiniz. sadece cocuk buyutmek konusunda degil, ev idaresi, is hayati, arkadaslik iliskileri, ne aldin nasil davrandin ne yaptin her konuda kafamizin icinde sesler var. yillar boyunca birikmis birikmis ve oraya girerken kapida hic sorgulanmamis fikirler. sen dogru musun, degil misin diye suzulmeden hop bilincimize buyur edilmis... elbette hepsini bir anda suzmek ve ayiklamak kolay degil ama, birsey yapacakken bir sormali kendimize. gercekten dogru musun, istedigim bu mu veya benim icin uygun musun diye?
hepimize ferah gonul, huzurlu gunler diliyorum.
Dunya emekci kadinlar gunu kutlu olsun.
Aslında herhangi bir baskı yok çevremizde ailemizden bile birileri yokken yapayalnızız içini rahat tut..onlar senin çocukların her çocuk özeldir bir çok şeyde zamana ihtiyaç duyar zamanı gelmemiştir bazı şeylerin bence sen çocukları başka çocuklarla kıyaslıyorsun farkında olmadan kendini hırpalama olan sana oluyor herşey zamanı gelince kendiliğinden olacak inşallah.Benim üç çocuğum var her biri farklı zamanlarda bezi bıraktı memeyi bıraktı biberon bıraktı..relax❤
YanıtlaSilbende de aynı iç dökmeler olduğunda bir gevşeme geliyor. bir rahatlıyorum..
YanıtlaSildemek ki arada kendimizi sıkıştırıp, iki çift laf dökmek mühim. laf lafı açtıkça kendimizi bularak, kendimize dönerek <3
Ne tuhaf değil mi insan bit şekilde etkilenmiş buluyor kendisini.
YanıtlaSilÇocuklar annenin gerilimini hemen yansıtıyorlar,hemen..
Metos emmezdi ama üç yaşına kadar doğru dürüst uyuduğunu bilmem geceleri. Bilgiç uyuyan bebek olunca ne mutlu olmuştum.
Gerilimi hissetmeleri gerçekten çok ilginç gelirdi bana.
YanıtlaSilİkinci çocukta daha rahatım kıyaslama olayını geçtim ama kuzeniyle birlikte olduğunda kızımı sürekli bir kıyaslamanın içinde buluyorum. A alışık ama E alışık olmadığı için yapamaz. A normalde tutturmaz ama E tutturduğu için ondan öğrendi. Ya sabır diyorum. Bu durum beni gerçekten geriyor.
Emmeyi bırakalı 1 yıl olan kızım hala gece uyanıp ağlıyor bu arada. 33 aylık neredeyse.
ben mahalle baskısı gördüğüm ve eleştirildiğim Zaman inadına aynı şeyi yapasım geliyor :)) yani bezi ne Zaman bırakacak dendiğinde "bırakmayacak ulan 5 yaşına kadar bezli gezecek" diyesim geliyor ehehrhe. Toplum beklentisine uymayı değil kafamın dikine gitmeyi seviyorum :P
YanıtlaSilŞaka bir yana, elbette inadımdan "herkes gider Mersin'e ben giderim tersine" yapmıyorum ama benim ve çocuğum için en doğru zamanları beklemeyi seviyorum ben de senin gibi... Tembellikten, korkaklıktan da erteliyor değilim kesinlikle, içime sinmesini bekliyorum... Anneye ve çocuğa bir zararı olmadıkça hiçbir alışkanlık için "ille de şu Zaman'da, şu aylar arasında" yapılmalı diye bir şey yok!
Uyku düzensizliği artık yormaya başladıysa adım atabilirsin evet, ama ikiniz de mutluysanız neden bir süre daha devam etmeyesin?
Bana da bu ara emzik konusunda çirkin baskılar yapılıyor mesela! Çocuğuma direkt "sana hiç yakışmıyor! Koca kız oldun, çıkar onu emme pis kaka" falan deniliyor... Nasıl sinir oluyorum anlatamam. Ama mesela bunu diyen anneannem! Onu kırmak istemiyorum (sadece çocuğun yanında deme anane, eleştirilerini o yokken yaparsın bana falan diyebiliyorum) emziği bıraktırmam gerek biliyorum. Ama insanlar ne düşünür, uzmanlar kitaplarda şu ayda bıraktırın diyor diye değil; artık diş yapısı bozulmaya başlayabileceği için bıraktırmak istiyorum...
Cok guzel bir aydinlanma olmus, bence de icimizde kendi kendimize yarattigimiz mahalle baskisi, disardaki insanlardan duydugumuzdan daha buyuk. Dogrusu icimiz ferah oldugu surece disardan biri bir laf etse bile takilmiyoruz ama iste kendi otokontrol mekanizmalarimizin farkina varabilmek ve yanlis olanlari degistirebilmek ne kadar zorluyor..
YanıtlaSilUyku meme bittikten 1-2 hf icinde duzene giriyor o nedenle hic takilma, bol sans <3