18 Şubat 2013 Pazartesi

# Helodünya # Helodünya Büyürken

Helo İle Her Gün Macera

Zaman su gibi geçiyor bu günlerde. Oysa dursun geçmesin istiyorum doyamıyorum kızıma. Zorlandığımız zamanlar oluyor elbet. Özellikle son 1 ay çok zordu. Tam 10,5 aylıkken ilk azı dişini, 2-3 gün sonra ikincisini çıkardı ve toplamda 8 dişi oldu kızımın. İlk dişleri çıkarken de çok zorlanmıştık. Üç gün üç gece ateşlenip ağzında yaralar çıkmıştı, hiç bir şey yiyememiş ve emememişti. Diğerlerinde çok zorlanmadı ama bu azılar yine zorladı. Umuyordum diğer azılar bu kadar zorlamaz. Ateş ve hiç birşey yememe, uyku düzeni bozulması... Neyse şimdi yavaş yavaş normale döndük fakat hala pek iyi yemiyor. Bazı öğünleri kaynıyor bile arada. Devam sütü ve meme ile günü bitirdiğimiz oluyor :(

Oyuncak bebeğim :)
Henüz yürümeye başlamadı. Her gün antreman yapıyor ama kızım çok temkinli. Hani bebekler birkaç adım atar popo üstü düşer ya, hiç popo üstü düşmedi henüz. Bundan çok çekiniyor ve sanırım öyle bir an gelecek ki hiç düşmeden yürüyecek. Ama sürekli ayakta durma, sıralama, koltuklara, tv ünitesine ordan masaya tırmanma, çekmecelerin içine girmeye çalışma gibi bir tırmanma faaliyetlerine verdi kendini bu aralar. Bir dakika dahi durmuyor, sürekli evin içinde koşturup duruyoruz (ben tutup yürütüyorum). Canı ne zaman isterse o zaman yürüsün hiç dert etmiyorum. Çünkü eminim o zaman bize hiç gelmeyecek ve kaçıp duracak. Kızım kucağa pek düşkün değil, hele bana hiç. Yürüdüğü zaman arkasına bile bakmadan kaçacak biliyorum :) Şimdi bana muhtaçken yürütmem için yanıma geliyor, bacaklarıma sarılıyor ya ölüyorum :)

Neredeyse 11 aylık olduğuna inanamıyorum. Her gün sen ne zaman büyüdün anneciğim deyip duruyorum. Bu günlerde daha bir büyük çocuk gibi, artık kesinlikle bebek değil. Çok bilinçli, çok dediğim dedik, her dediğimi anlayan minik bir yumurcak.

Günlerimiz pür telaş içinde, eğlenerek, yesin diye peşinden koşarak, uyutmaya çalışarak, altını almak için kovalamaca oynayarak, dağınıklarını toplayarak, kaşla göz arası açtığı kremleri yalamasına ramak kala yakalayarak... geçiyor. Öyle bir heyecan var ki hayatımızda, hiç bir filmde yoktur :) Ne zaman sabah olmuş ne zaman akşam, bu gün günlerden neydi şaşkınlığıyla yaşayıp gidiyorum.

7 yorum:

  1. Maceralarınız daim olsun Gece... Ben o fındık burnunu öperim ama

    YanıtlaSil
  2. Maşallah Dilaya..Çok tatlılar gerçekten..Bende hep, ne zaman büyüdün diye seviyorum..Daha dün hamileydim gibi, ne zamandır hep ada ile yaşıyoruz gibi..Ada'dan önce ne yapıyormuşuz eşimle hep bunu konuşuyoruz..Çok öptüm saçlarından Dila yı:)

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar, Bayıldım bloğunuza çok geç bulduğumun farkındayım :( Olsun bundan sonra daha sık ziyaret eder, güzel yazılarını okurum, fikirlerinizden yararlanırım.
    Tatlı Dilaya maşallah, minik adımlar yakında koşmalara dönüşür hiç merak etmeyin..:)
    bende beklerim sevgiler :)

    YanıtlaSil
  4. Keremim ile Hello hemen hemen aynı aydalar sanırım.
    bizimkinde de emekleme ,sıralama ve ellerinden tutunca uçma (asla yürüme değil) var..

    YanıtlaSil
  5. Bayiliyorum Dilosun bu fotosuna :) ig de acip acip seviyorum :)
    Benim kizim da 10 aylik oldu dediginiz gibi her gun ayri bir macera o kadar hizli geciyor ki. Bazen keske seni hep boyle saklayabilsem kizim diyorum. Biliyorum buyuyunce bu hallerini cok ozleyecegim..

    YanıtlaSil
  6. Ben epey ayrı kalmışım senide takipte en son hazırlık yapıyordun doğuma .İkimizin kızlarımızın ismi Dilay çok hoşuma gitti.biz 15 aylığız ah o dişler bizi perişan ediyor bir de uykularımızı ah ah sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. 11 ay ne çabuk geçti gerçekten, daha dün doğum nasıl olacak, tek başıma nasıl yaparım buralarda diyordun. Vay canına. 1. yaşgünü partisi yaklaştı demek, ne güzel :)

    YanıtlaSil