1 Aralık 2009 Salı

# Düşünce Yazıları # fotoğraf

Kişiliğim Omzumda Gezerim Burnum Havada



Merhabalar herkese, 4 günlük bayram telaşımızı bitirdik, işlerimizin başına döndük çok şükür. Siz de benim gibi oo dört günde neler neler yaparım diye kafasında bir sürü projeyle eve giden ama sonra hiçbirini yapamadan geri dönenlerden misiniz?

Bu bayramı da atlattık, zaman zaman düşündüğüm bazı şeyleri paylaşmak istiyorum. Başlığa bakılırsa ne alaka diyeceksiniz eminim.

Bayramın en güzel yanlarından biri hayatın koşuşturmacası içinde fazla görüşemediğimiz insanlanlarla görüşebilme imkanı tanıması. Ancak bu görüşmelerde, ziyaretlerde bazen çok tanımadığımız kişilerle karşılaşabilir yada ayıp olmasın diye gittiğimiz yerler olabilir. İşte bu gibi durumlarda bana göre bazı hoş olmayan durumlarla karşılaşabiliyoruz.



Bayramda giyinmek süslenmek, gelen misafiri şık bir görünümle karşılamak gerekir ve bende buna gayret ederim. Karşındakinin ciddiye alındığının, sizi umursuyorum demenin gizli yoludur bu. Genelde bayram için alışveriş yapmasam da özenli olmaya gayret ederim. Ancak bu özen benim kişiliğimin önüne geçmez.

Siz de rastlamışsınızdır bazı kişiler var, omuzundaki pahalı çantalardan, kolundaki marka saatlerden, üstündeki kuşamdan güç alıp burnu havada gezerler. Karşılaştığınız ortamda küçümseyici bakışlar atarlar, tatlı bir hoşbeş sohbetten uzak dururlar. Onlar için karşısındaki insanın değeri giyimi ve zenginliğiyle ölçülür.

Böyle insanları görünce ister istemez kızıyorum, üzülüyorum. Benim karşı olduğum o tip giyinmeleri, pahalı şeyler almaları değil zaten. Kimsenin varlığını nasıl değerlendirdiğine karışmam, seçim kişide biter. Ancak kişi farkında değilse (ki böyle insanlar azdır) maddi zenginlik insanın gururunu okşar, burnunu kaldırır ve bu doğal bir sonuçtur. İnsan yaradılış gereği buna meyillidir ve üstelik böyle davrananlar bunun sebeplerinin ve sonuçlarının dahi farkında değildir.

Ancak bunu farkedip, ne kadar zengin, süslü vs olursa olsun, diğer insanları buna göre yargılamayan, sıcakkanlı sevecen olan, karşısındakini ciddiye alan kişiler olabilir. Ki zaten bir insan sadece insan ve canlı olduğu için bile saygıyı hakeder.

98 yılında, 19 yaşımdayken, 19 yıldır benim bir parçam olan saçlarımı kısacık kestirdim. Neden biliyor musunuz? Saçlarım öyle havalı, öyle güzeldi ki, elli metre öteden farkedilirdim. Sapsarı altın renkliydi ve bana sarı saçlı kız, altın saçlı kız, barbi kız gibi seslenirlerdi. Yolda saçımı soranlar, saçlarıma vurulup peşime takılanlar... Genelde aynada vakit de harcamazdım, yıkamadan yıkamaya tarardım doğal olarak böyle bir özelliği vardı. Neyse bütün bu insanların saçlarımı değil benim yüzümü, meziyetlerimi, karakterimi hatırlamalarını istiyordum, ben sadece güzel saçlı kız değildim. Bu yüzden kestim ve onlara veda ettim.

Saçlarım kendi parçam olduğu halde, karakterimin önüne geçmesine izin vermedim. Şimdi ise insanlar kılık kıyafet ile karakter yaratıyorlar. Karakterlerini kıyafet belirliyor ne yazık.

Oysa eşya bize değil biz ona hükmetmeliyiz. Şıkır şıkır giyinince sultan olmuyoruz. Özellikle kadınlar bu hisse ihtiyaç duyuyor, süslenip püslenince kendini iyi hissediyor, bunu anlıyorum ve her kadın gibi ben de biraz öyleyim. Sadece dozajının farkında olmak, insanları yargılamadaki kriterimizin ne olduğuna önceden karar vermek ve bulutlara uçmamak lazım. Sonradan düşüp de kafamızı kırmayalım.

23 yorum:

  1. Canım benim tünaydın, bayram tatili benim için de aynıydı :) Şunu da yaparım bunu da derken bitti, hiç de bi şi yapamadım :)

    Bu bahsettiğin insanlar, özellikle kadınlar maalesef her yerde, her ortamda var. Aslında pek çoğunun maddi gücünün bu kıyafetleri almaya yeterli olmadığını düşünüyorum.

    Evet bizim kültürümüzde "bayramlık" almak gibi bir adet vardır ama dolapta giymediğim tertemiz kıyafetlerim varsa, fazlası zaten müsriflik. Bu da dinimize uygun değil zaten.

    Bu kıyafetle kendilerini ön plana çıkarmaya çalışan insanlara ben de çok üzülüyorum. Çünkü maalesef bu insanların pek çoğunun akıl ve görgüden yoksun olduğu kanaatindeyim :(

    İyi bir hafta diliyorum, öpüyorum...

    YanıtlaSil
  2. aha biri damarına basmış :)) yazının tamamına katılıyorum beğenilmek takdir edilmek toplumda bir şekilde kabul edilmek duygusu kadınlarda daha baskın. Bu mu tlaka bir şekilde gösteriliyor ben de çok seviyorum alışverişi yeni kıyafetleri ayakkabıları ama pazardan da alırım 10 liraya mağazadanda alırım 150 liraya bu tamemen beğeni ile alakası var. Hatta uygun fiyatlı bir şey bulduğumda kendimle gurur duyuyoum herkese gösteriyorum :)) İllaki vardır olacak olmaması tuhaf görgüsüzlükle samimiyet kolayca ayırd edilir zaten sende etmişsin.. :)) ben de bayramını kutlarım geçmişde olsa ...

    YanıtlaSil
  3. bayram mı geldi ne zaman? :) şaka bir yana vallahi anlamadım yine. ne kimselere gidip bayramlaştım ne de bayram sevinci coşkusu yaşayıp bayram gününün keyfine vardım. bugün yine herzaman ki gibi işe gidip ara vermediğim gibi çalışmaya devam edeceğim. sevincim benim gibi herkesin de işinin başına geçmiş olmaları. ( ay zalimce bir düşünce oldu sanırım. :) ) bu arada foto da çok güzel. :)

    YanıtlaSil
  4. Kadının en büyük düşmanı kadındır.Tecrubeyle acı yaşanmışlıklarla sabittir.Kadınlar bence hemcinsleri için giyinip süsleniyor,istisnaları bilemem.Hangi erkek karşısındaki erkeğe röntgen cihazından geçer gibi bakar allahaşkınıza.Herkes birbiriyle bir .... yarıştırma derdinde.Bizim bankada da bir dolu onlardan,sinir oluyorum ama ne çare.9.yıldır giydiğim takımım vardır benim,inanamıyor şimdi yanımdaki yeni yetmeler,bir fular bir kolyeyle pekala yeni gibi işte,temizletirim sıkça da parlamıyor da o yüzden.Allah islah etsin ne diyelim,çocuklarımızı bu tarz yetiştirmemek en büyük arzum.

    YanıtlaSil
  5. ne asil bir hareket o saçları kesebilmek,ne karakterli...o karakter senin her satırında her cümlende kendisini hissettiriyor cnm biliyor musun,inşallah senin gibi düşünen insanlar artar ve hayat daha da yaşanılası olur...çevrendekilere ne mutlu...

    YanıtlaSil
  6. '' ne insanlar gördüm üstünde kıyafeti yok...ne kıyafetler gördüm içinde insan yok'' gibi bir söz vardı hatırlar mısın? hakikatten ne kıyafetler var ki içinde insana benzer bişey var ama yakından bakınca insanla uzaktan yakın dan alakası olmadığını görürüz ..Allah onları bizden bizi onlardan uzak etsin

    YanıtlaSil
  7. Her insanda olması gereken nitelikli davranışlar üzerine kendi üzerinizden örnek vererek bir yazı yazmışsınız tebrik ederim. Ama ne yazıkki günümüz dünyasında maneviyat her zaman 2. planda kalıyor. Üzülerek söylemeliyim ki materyalist düşünceler şu anda herşeyin önünde.Umarım sizin gibi düşünenler artar ce

    YanıtlaSil
  8. sana katılıyorum.maalesef bu tiplerden pek çok var piyasada.bence de kılık kıyafet dozajında olmalı.herşeyde böyle olmalı...
    güzel bir hafta diliyorum...sevgilerimle

    YanıtlaSil
  9. :)) aklıma ne insanlar gördüm ayağında pabucu yok ne pabuçlar gördüm üzerinde adam yok vecizesi gelmişti ama eylülbahçesi benden evvel davranmış:))

    YanıtlaSil
  10. Kesinlikle katılıyorum yazdıklarına.
    İnsanlar bazen kendilerini,kişiliklerini kaybediyorlar bu pahalı,marka kıyafet alışverişi yüzünden!Tabii ki alışveriş yapmayı herkes sever,ancak aldıklarımızı üzerimize giyince karakterimizin,huyumuzun değişmesi olmaması gereken şeyler!

    YanıtlaSil
  11. hehhh işte bu konu bukadar güzel bir dille ifade edilir.anlayın artık kardeşim ya havalı değil basit duruyorsunuz işte. başkalarını küçümseyerek sadece kendi tarzlarında olanlarla samimiyet kurarak ki orda da hava var.sonunuz ne olacak acep.
    gıcıksınız gıcık

    YanıtlaSil
  12. Saç konusunda birbirimize benziyormuşuz ama ben hala uzun saçlıyım. Eskiden annem saçlarımı hep kısacık kestirdiği için özgürlüğümü ilan ettiğim günden beri saç kestirme konusunda hep çok ketum olmuşumdur. Yılda 1-2 kez ancak kestiriyorum ve çok uzun olduğu için hep toplamak zorunda kalıyorum. Çocukları küçükken çok sıkmamak bazı kararları onlara bırakmak lazım. Sonradan başka yan etkileri olabiliyor.

    YanıtlaSil
  13. al benden de o kadar...
    aynı duyguları yaşıyoruz ve çok güzel bir dille gayet anlaşılır bir şekilde ifade etmişssin...
    görgüsüzlük ve düşüncesizlik bir arada benim başım havada....
    İnsanlar başaklara benzer,içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.

    YanıtlaSil
  14. Harika bir yazıydı,noktasına virgülene kadar katılıyorum.

    YanıtlaSil
  15. gene cok guzel yazmıssın canım.ve ne kadar mezıyetlı bır ınsanmıssın sen!

    YanıtlaSil
  16. ne güzel yazmışsın GeCe'cim. İnsanın ruhu, aklı önemli olan

    YanıtlaSil
  17. gerçekten de harika bir yazı olmuş bu,
    çok sevdim ve aynen katılıyorum sana
    o güzelim saçlarını kesme hikayen çok etkileyici
    senin gibi kendini bilen insanlar ne kadar az ne yazık ki,
    tabi bakımlı olmalı insan
    ama, kibirli olmamalı
    en kötü şey kibir
    sevgiler diliyorum sana

    YanıtlaSil
  18. Ne güzel anlatmışsın .. böyle insanlar oldukça fazla.. kibirli insanlardan nefret ederim.. başkası gibi görünenler çok komik oluyorlar zaten...

    YanıtlaSil
  19. Çok güzel anlatmışsın gerçekleri.. Ben de bu tip insanları gürünce üzülenlerdenim. Bana da çevremdeki bir çok insan "yaa senin yüzün çok güzel ama sen çok mütevazisin, biraz daha havalı olsan eminim peşinden bir çok insan koşar" diyorlar. Komik :) Önemli olan dış görünüş değil insanın gönlü güzel olsun, huyu iyi olsun, riyadan dedikodudan, kompleksten, kıskançlıktan, kibirden uzak olsun. Ne oldum dememeli ne olacağım demeli insan.. Ben bunun farkındayım ve öyle yaşıyorum. Bu arada resmini çok merak ediyorum GECE :)

    YanıtlaSil
  20. çok güzel yazmışsın,ve de çok haklısın.

    YanıtlaSil
  21. Ne guzel dile getirmissin ablammm, ekleyecek birseyim yok. Cok dogru cunku. Ayrica saclarini cok merak ettim simdiii. Halen sari mi? :)

    YanıtlaSil
  22. AH SEVGİLİ GECE HAYATIN HER AŞAMASINDA BU TARZ İNSANLARLA KARŞILAŞABİLİYORUZ MALESEF.NE YAPALIM ONLARDA BİRGÜN DÜŞÜP KAFALARINI KIRDIKLARINDA ANLAYACAKLAR YAPTIKLARI HATAYI:)

    YanıtlaSil
  23. Ne kadar güzel bir konuya değinmişsin Gece. Malesef var öyle insanlar. Ders çıkartmak lazım.

    YanıtlaSil