Ritmik Jimnastik’te Durumlar
GeCe
Ocak 22, 2020
8 Comments
Hayatımızın büyük bir bölümünü işgal ettiği halde, kızımın sporundan çok fazla bahsetmemişim blogumda. Şimdi yazı arşivime bakınca ilk olarak Eylül 2016’da başladığından bahsetmiş, geçen yıl katıldığı turnuvalara da kısaca değinmişim.
Bu eylül itibariyle ritmik jimnastikte 4., profesyonel olarak yarışma grubunda ise 2. Senesine başlamış bulunuyor (toplamda 3,5 yıl oldu diyebiliriz). Geçen yıl yarışma grubunda idi ama minikler kategorisinde olduğu için haftalık antreman saatleri nispeten azdı, bu yıl ise haftada toplam 6 saat düzenli olarak, bazı özel durumlarda da ekstra 4-5 saat çalışmalar yapıyor. Hepsinde gık demeden, güle oynaya, hevesle gidip geliyor. Bundan sonra özel bir engel oluşmadığı sürece hayatında ritmik jimnastik hep yer alacak gibi görünüyor.
Bu yazıda, şu zamana kadar bu sporun kızımda yarattığı etkilerinden bahsetmek istiyorum.
- öncelikle tabi ki bedensel faydaları müthiş, oldukça zorlayıcı hareketler yapıyorlar. Vücut esnekliği büyük oranda arttı, vücut dengesi oldukça iyi. Vücut hatları bir jimnastikçi hatlarına dönüşmeye başladı.
- yarışmalarda henüz bireysel performans sergilediği için takım senkronizasyonu konusuna daha girmedi ancak, performans müziği ile hareketlerinin senkronizasyonuna dikkat etmesi gerekiyor. Tabi ki yaptığı tüm dansın hareketlerini aklında tutması gerektiğinden bahsetmiyorum bile. Geçen yıl ilk başlarda haraketleri arada unuttuğu oluyordu ama defalarca çalışa çalışa alışmıştı. Bu yıl yeni bir gösterisi var ve daha ilk anlarda çabucak öğrendi.
- en çok sevdiğim faydalarından biri, beraber çalıştığı yaşı büyük jimnastikçi ablaların rol modelliği oldu. Gerçekten çok düzgün çocuklar ve onların çalışma azimlerini görmek kızımı da motive ediyor. Düşünüyorum da başka bir takım sporunu yapsaydı bu kadar yaş farkı olan çocuklar bir arada olmayacaktı. (Tam bilmiyorum ama 18 yaşına kadar her yaştan çocuk var). Kimileri defterini kalemini alıyor, defalarca deniyor, notlar alıyor, kareografisini hazırlıyor vs.
- onca seyirci ve kalabalık bir jurinin karşısına çıkıp, hiç heyecanlanmadan performansını icra edip vakur bir şekilde sahneden ayrılabiliyor.
- bu güne kadar katıldığı her yarışmada bir madalya aldı ama ilk defa geçen hafta olan yarışmada kıl payı üçüncülüğü kaçırıp dördüncü oldu. Üzüldün mü kızım diyorum, hayır diyor çünkü hatasını biliyor. Bir yerde gereğinden fazla oyalandı ve son selam hareketini yapamadan müzik bitti. Sadece iki saniye gecikti aslında ama diyeceğim o ki hatasının farkında.
- başka çocuklarda nasıl bilemem ama potansiyeli onda bir kibire yol açmış değil. Yaşıtı bir arkadaşı var aynı grupta, daha az puan almıştı. Neden diye sordum, onun yapamadığı bazı hareketlerin olduğunu söylüyor ama kayıtsızlıkla. Yapamıyor ama ilerde yapar nasılsa tarzında. O yapamıyor, ben çok iyi yapıyorum gibi bir yaklaşımı hiç olmadı.
- kesinlikle bir zerafet kattı. Duruşu her daim dik, yürüyüşü, el kol hareketleri oldukça zarif. Hele performansı sırasındaki hareketlerine hayranım. Bu sahnede salınan kuğu gibi kız benim kızım mı diye inanamıyorum.
Her zaman söylediğim gibi, kızımın bu spora başlaması da devam etmesi de büyük şanstı. Şans eseri okuldan haberim oldu, şans eseri derslere üç yıl boyunca evimizin dibindeki bir yere gitti. Şimdi geriye bakınca, sanki bu fırsat özellikle gelip onu bulmuş gibime geliyor. Bundan sonra hayat onu nerelere götürür bilemem ama böyle sevdiği bir sporla meşgul olma şansı olduğu için çok mutluyum. Çok şükür.
Not: genelde ig hesabımda, yarışma günlerinde story’den paylaşımlar yapıyorum. Merak ederseniz oradan takip edebilirsiniz.
Bu eylül itibariyle ritmik jimnastikte 4., profesyonel olarak yarışma grubunda ise 2. Senesine başlamış bulunuyor (toplamda 3,5 yıl oldu diyebiliriz). Geçen yıl yarışma grubunda idi ama minikler kategorisinde olduğu için haftalık antreman saatleri nispeten azdı, bu yıl ise haftada toplam 6 saat düzenli olarak, bazı özel durumlarda da ekstra 4-5 saat çalışmalar yapıyor. Hepsinde gık demeden, güle oynaya, hevesle gidip geliyor. Bundan sonra özel bir engel oluşmadığı sürece hayatında ritmik jimnastik hep yer alacak gibi görünüyor.
Bu yazıda, şu zamana kadar bu sporun kızımda yarattığı etkilerinden bahsetmek istiyorum.
- öncelikle tabi ki bedensel faydaları müthiş, oldukça zorlayıcı hareketler yapıyorlar. Vücut esnekliği büyük oranda arttı, vücut dengesi oldukça iyi. Vücut hatları bir jimnastikçi hatlarına dönüşmeye başladı.
- yarışmalarda henüz bireysel performans sergilediği için takım senkronizasyonu konusuna daha girmedi ancak, performans müziği ile hareketlerinin senkronizasyonuna dikkat etmesi gerekiyor. Tabi ki yaptığı tüm dansın hareketlerini aklında tutması gerektiğinden bahsetmiyorum bile. Geçen yıl ilk başlarda haraketleri arada unuttuğu oluyordu ama defalarca çalışa çalışa alışmıştı. Bu yıl yeni bir gösterisi var ve daha ilk anlarda çabucak öğrendi.
- en çok sevdiğim faydalarından biri, beraber çalıştığı yaşı büyük jimnastikçi ablaların rol modelliği oldu. Gerçekten çok düzgün çocuklar ve onların çalışma azimlerini görmek kızımı da motive ediyor. Düşünüyorum da başka bir takım sporunu yapsaydı bu kadar yaş farkı olan çocuklar bir arada olmayacaktı. (Tam bilmiyorum ama 18 yaşına kadar her yaştan çocuk var). Kimileri defterini kalemini alıyor, defalarca deniyor, notlar alıyor, kareografisini hazırlıyor vs.
- onca seyirci ve kalabalık bir jurinin karşısına çıkıp, hiç heyecanlanmadan performansını icra edip vakur bir şekilde sahneden ayrılabiliyor.
- bu güne kadar katıldığı her yarışmada bir madalya aldı ama ilk defa geçen hafta olan yarışmada kıl payı üçüncülüğü kaçırıp dördüncü oldu. Üzüldün mü kızım diyorum, hayır diyor çünkü hatasını biliyor. Bir yerde gereğinden fazla oyalandı ve son selam hareketini yapamadan müzik bitti. Sadece iki saniye gecikti aslında ama diyeceğim o ki hatasının farkında.
- başka çocuklarda nasıl bilemem ama potansiyeli onda bir kibire yol açmış değil. Yaşıtı bir arkadaşı var aynı grupta, daha az puan almıştı. Neden diye sordum, onun yapamadığı bazı hareketlerin olduğunu söylüyor ama kayıtsızlıkla. Yapamıyor ama ilerde yapar nasılsa tarzında. O yapamıyor, ben çok iyi yapıyorum gibi bir yaklaşımı hiç olmadı.
- kesinlikle bir zerafet kattı. Duruşu her daim dik, yürüyüşü, el kol hareketleri oldukça zarif. Hele performansı sırasındaki hareketlerine hayranım. Bu sahnede salınan kuğu gibi kız benim kızım mı diye inanamıyorum.
Her zaman söylediğim gibi, kızımın bu spora başlaması da devam etmesi de büyük şanstı. Şans eseri okuldan haberim oldu, şans eseri derslere üç yıl boyunca evimizin dibindeki bir yere gitti. Şimdi geriye bakınca, sanki bu fırsat özellikle gelip onu bulmuş gibime geliyor. Bundan sonra hayat onu nerelere götürür bilemem ama böyle sevdiği bir sporla meşgul olma şansı olduğu için çok mutluyum. Çok şükür.
Not: genelde ig hesabımda, yarışma günlerinde story’den paylaşımlar yapıyorum. Merak ederseniz oradan takip edebilirsiniz.