27:5 Ramazan Ruhu
GeCe
Mayıs 27, 2019
3 Comments
Her halde hepimizin hemfikir olduğu bir konu var ki, o da insanın fiziksel olarak zor koşullarda iken psikolojik olarak kendini yüksekte tutmasının zor olmasıdır. Hasta olunca, pozitif şeyler düşünmenin zorlaşması, açken daha sinirli olmamız, ağrılarımız varken daha karamsar olmamız gibi.
Bu gerçeğe dayanarak Ramazan ayı ve oruç meselesini yeniden gözden geçirirsek, bence üzerinde düşünülmesi ve dikkat edilmesi gereken bazı detaylar ortaya çıkıyor. Şimdi elimden geldiğince düşündüklerimi yazmaya çalışacağım.
Ramazan ayı mübarek ay, bereketin ve rahmetin bol olduğu bir ay diye söylenir. Tabi buna karşılık bir o kadar da kaygan zeminli bir ay. Belki de o yüzden ödülü daha büyük. Şöyle ki normal zamanlarda ayaklarımız yere daha sağlam basıyorken (yani daha dengeliyken) ramazan ayında sanki bir bataklık üzerinde yürümek durumundayız. Bakalım kim batacak kim çıkacak? Sınav daha büyük, çünkü en başta yazdığım gibi başta açlık, sonra açlığın tetiklediği irade zayıflığı ile mücadele edip bataklığın sonuna ulaşmak gerekiyor. Normal zamanda etkilemeyen olaylara karşı daha hassas, daha sinirli veya daha alıngan olunabiliyor.
Diğer yandan sınavın soruları sadece içerden gelmiyor. Dışardan da bu aya özel ekstra çomaklar oluyor mesela. Normal zamanda kim ne yapmış umrumuzda olmazken, Ramazan ayı oruç tutanlar tutmayanlar şeklinde bir ayrımı alenihale getiriyor. Oruç tutuyorsanız ve oruç tutmayan birini görünce aklınızdan “a bak bu oruç tutmuyormuş 😒) fikri geçiyorsa işte size hiç yoktan bir nefsi sınav. Halbuki bize ne deyip geçmemiz gerekir veya ramazan dışındaki zamanlarda nasıl umursamıyorsak o kadar umursamaz olmamız. Fakat elbette kolay değil.
Sanırım bu bir ayın (oruç tutan veya tutmayanlar dahi) insanlarda bir çeşit ayrıştırma, irade zayıflığı, iyi niyeti korumada güçlük gibi etkenlerin arttığı bir ay olduğunu söylemek yanlış olmaz. İşte bu sebeple sağlam olmayan bir zeminde yürümeye benzer olduğunu ima etmiştim.
Buna karşılık, Allah tarafından verilmiş kolaylaştırıcı bazı şeyler de var Ramazan ayında. Fakat her oruç tutan kişinin bunu alıp almadığından emin değilim. Yani bataklıkta yürürken sanki bazı insanlar, daha da batsın diye böyle ayarlanmış. Bazılarını ise kollarından tutup üzerinden atlatmış. Engeli uçarcasına geçen kişiler, ne içten ne de dıştan gelen çomaklara aldırış ediyor, enerji azlığı nedeniyle belki de mecburi olarak hayatını yavaşlatıyor, yavaşlığın getirdiği anda kalma ve içe dönme eylemlerini gerçekleştiriyor, bu bir ay boyunca ise, içindeki benlikle, yaşamla, ahiretle hesaplaşıp değerlendirmeler yapıyor ve ayın sonunda erdemlerini geliştirmiş olarak bataklıktan çıkıyor.
Ve bu açıdan bakınca ne kadar önemli bir ay, ne kadar büyük bir sınav olduğu benim içimi ürpertiyor.
Bakalım bu sınavı nasıl geçeceğiz?