Bulutlar Dağılsın
GeCe
Kasım 30, 2018
7 Comments
Geçtiğimiz hafta kızımın okuluyla ilgili yaşadığımız sıkıntının üzerine, hafta sonu oğlumun hastalanması tuz biber ekti. Günler sonra ilk defa bugün biraz olsun kendime gelebildim.
Çok şükür kızım için tuttuğumuz yol işe yaramaya başladı. Tabi istediğimiz şey bir anda şıp diye olmuyor, yavaş yavaş ufak adımlarla. Fakat değişim var mı var. Biraz daha sabretmemiz gerekecek.
O meseleye belki gereğinden fazla takılınca, hemen ardından oğlumun hastalanması bana tokat gibi geldi. Sonuçta hiç birşey sağlıktan daha önemli değil. Oğlum üç gün üç gece paracetomolun etki etmediği, ateşli ve yapışık günlerin ardından, Pazartesi bir umut gittiğimiz doktor iki kulağının da enfeksiyon olduğunu söyledi ve hiç ilaç vermedi. 5 gün ateş sürmesi normalmiş ve vücudu iyileştirecekmiş. Tabi yorgunluktan ve sinirden bayılmış halde bu hiç hoşuma gitmedi. Neyse ki ertesi gece sabaha karşı ateş düştü de biraz rahatladık. Bugün de tekrar kontrole gittik kulakları iyileşmiş çok şükür. Biraz burun akıntısı ve öksürük devam ediyor ama daha iyi en azından.
Çevremde öyle çok hikaye duyuyorum ki kulak iltihabı/antibiyotik ile ilgili, antibiyotiksiz geçmez diye bir korkum oluşmadı değil. Hala emin değilim ama güvenmeyi seçiyorum. Burada çocuklara ilaç vermekten kaçınıyorlar ama sık yaşayan çocuklara da veriyorlar. Oğlumun arkadaşı Eva, neredeyse her seferinde antibiyotik alıyor. Fark şu ki bu hastalığı oğlum ilk defa geçirdi ve kronik değil onun için. Tabi umarım bir daha tekrarlamaz.
Kış döneminde çocukların burunları hep akıyor zaten, eğer iyi temizlenmezse kulaklara doluyor ve enfeksiyon oluyor. Her zaman temizlemeye gayret ediyordum ama bu sefer gözden kaçırmışım demek ki.
Dile kolay Ocak doğumlu oğlum 15 günlükten 3 aylık oluncaya kadar sürekli burun akıntılı şekilde hastaydı. İlk üç ay her gece kucakta dik şekilde uyuttuk babasıyla sırayla uyuyarak. Sonra bir kaç ay iyiydi fakat kış yine hastaydı. Öyle ki ilk yılının 9 ayı falan böyle geçmişti. Haliyle burnunu sürekli aspiratör ile temizliyordum.
Şimdi neredeyse 4 yaşına geliyor ve ilk yılları düşündükçe kendime hayret ediyorum. Nasıl yapmışım, nasıl idare etmişim diye. İçimde gururla karışık bir hüzün de doluyor. Yalnızlığımızın, desteksizliğimizin hüznü.
Neyse konuyu dağıtmayalım, bu günlerimize şükür çok şükür. Mutlu ve sağlıklı çocuklarım var, kahkahaları eksik olmuyor, neşemiz yerinde daha ne olsun.