Bahçe Hayali
GeCe
Ağustos 19, 2022
14 Comments
Anlatacak çok şeyler birikti tabi ama şimdi en baştan anlatmak zor, sondan başlayalım yavaş yavaş ilerleriz kısmetse…
Yıllar önce sanıyorum daha kızım bebekken zeytinliklerin imara açılması projeleri kalbimi yaralamış, o zamanlar gönlümden zeytinlik sahibi olmayı geçirmiştim. Gerçi o zamandan sonra tekrar benzer talan haberleri çıkmış ve toplumsal olarak duyarlılığımız azalmış gibi görünüyordu ama benim kalbimdeki heves hiç geçmedi. Eşim son 3-5 yıldır sahibinden.com üzerinden sistematik olarak arsa/zeytinlik ilanlarını tarıyordu.
İlk başta istanbula çok uzak olmayan ve bozcaada sevdamız yüzünden bozcaadaya ara sıra kaçabileceğimiz mesafelere bakmıştık. Sonra neredeyse tüm ege kıyılarını taradı. Fakat bir türlü uygun bir ilan bulamadık. Ya bizim baktığımız dönemlere denk gelmedi, ya denize çok uzaktı vs… Geçen yaz karşısına bir ilan çıkmıştı. Aslında hiç düşünmediğimiz bir bölge olmasına rağmen neden olmasın dedik ve Edirne’nin Enez ilçesinde istediğimiz standartlara uygun bir arsamız oluverdi. Gerçekten olay çok hızlı gelişti, hatta Türkiye’den Hollanda’ya dönmek üzereydik ve vekalet ile emlakçı yaptı işlemlerimizi. Enez lokasyon olarak da hoşumuza gitti çünkü Yunanistan’a çok yakın ve İstanbul’a aşırı uzak değil. Daha tam araştırmadım ama varsa Yunanistan’a uçakla gelip oradan geçmek de mümkün olabilir. Ara sıra da gezmeye gidebiliriz. Ayrıca birkaç gündür test ettiğim üzere tam sevdiğimiz gibi, geniş kumsallı, berrak ve hiç de soğuk olmayan (soğuk olmayan bir ege denizi parçasının var olması inanılmaz bişey) bir denizi varmış💙
Zaman içinde zeytinlik hayalim biraz daha evrilmişti tabi, hem zeytin hem meyve ağaçları olsun, içine bir evcik konduralım ve mümkünse havuzu da olsun (çocukların hayali)🙃 Tabi bu durumda bahçemiz biraz ufalacak fakat belki ilerleyen zamanlarda civarında başka bir arazi bulup daha çok ekip biçme imkanımız da olur, kim bilir?
Ben bahçeyi hiç görmediğim için bu yaz tatilinin bir kısmını Enez’de geçirelim, hem görelim hem birkaç ağaç ekelim istedik. Ne yazık ki bırakıp gideceğimiz için ilk etapta nispeten dayanıklı ağaçları seçtik, dualarla, niyetlerle, konuşa konuşa ekip, doğa anaya emanet ettik.
Ağaç almak için Keşan Orman Fidanlık Şefliği’ne gitmiştik. Maalesef orada sadece orman ağaçları varmış. Görünce hepsini istiyor insan ancak sınırlı alan sebebiyle birkaç tane aldık. Şu üst resimdeki minnaklar mavi servi, hayali planımızda havuzun kenarına dikildi 3 adet. Hem yaz kış yaprak dökmüyor, hem de mis gibi kokuyor. Görünüşü zaten efsane. Buna renk olarak benzeyen mavi çam ağacına göre çok daha hızlı büyüyormuş, çam çok yavaş büyürmüş.
Çınaraltı kahvelerindeki ulu çınarlara hep hayran olmuşumdur. Onların gölgesi gibi gölge yok bence. “Bahçenin bir köşesinde çınar olsa, altında minik bir kamelya ne güzel oturulur” hayali için de bir adet çınar aldım. Diğer orman ağaçlarımız ise sonbaharda kıpkırmızı yapraklarına hayran olduğum akçaağaç ve orada görünce dayanamayıp aldığım mabet ağacı oldu.
Mabet ağacına olan hayranlığımı bir kaç ay önce instagramda yazmıştım ve hatta daha sonra eşim arayıp tarayıp (her yerde bulunmuyordu) ,hollandadaki bahçemize bir tane almıştı.
Meyve ağaçları almak için ise özel başka bir fidanlığa gittik. Bahçede neredeyse tüm meyve ağaçlarının bulunmasını arzu ediyorum ancak şimdi bırakıp gideceğiz diye, dayanıklılığından ötürü zeytin ve badem, bir de nispeten büyük ve epey köklenmiş olan bir kiraz ağacı aldık. Meyve ağaçlarımıza annem ve ablam sponsor oldu, biz de onların adını verdik. Ananenin kirazı, (rahmetli babam için) dedenin bademi, teyzenin zeytinleri bol bereketli olsun inşallah.
Sıcakta ağaçları dikerken eşimle epey bi yanmışız ama çok tatlı bir yorgunluktu. Şimdi hollandaya dönünce merak edeceklerim arasına, sevdiklerimizden başka bir de ağaçlarımız eklendi.
Güzel güzel büyüyün emi 🙏🏼