23 Mart 2020 Pazartesi

KG 7

Corona günlerindeki psikolojim de hastalığın kendisine benziyor. Hastalığı geçirenlerin dediğine göre, tam iyileşmiş olduğunu düşündüğün an şikayetler tekrardan başlıyormuş. İşte ben de artık kabullenmeye geçtiğimi sanıyorken bu sabah duyarsız insanların tavırlarından tekrar öfke aşamasına  döndüm. Gün boyunca öfkem hiç bitmedi, hatta öfkenin verdiği enerjiyle bütün camları sildim, evi baştan aşağı temizledim, bir sürü şey yaptım ama şimdi hala (saat 12’ye 12 var) öfkem azalmış değil. Fakat şimdi şunu düşünüyorum, belki de bir kaybın ardından gelen yasın beş evresini buna uyarlamak söz konusu değil. Çünkü kaybın ardından geçen zamanın iyileştirici etkisi varken, bu salgın konusunda zaman tam ters etki yapıyor. Zaman geçtikçe sayılar, ölümler, hastalığa yakalanan tanıdıkların sayısı, hastalıkla ilgili her türlü medya günden güne artıyor, hiç azalmıyor. Dolayısıyla duygularımızı akışa bırakamadan körükleyen bir sürü ek faktör var. Haliyle bir ileri iki geri gidip geliyoruz.

Bu gün ilk defa corona’dan bir kaybın acısını yaşadım. Hollanda’da yaşayan bir arkadaşımızın annesi (kanser tedavisi de görüyormuş ama) corona nedeniyle 12 saat içinde can vermiş. Hastane kabul etmemiş, eve göndermiş ve evde ölmüş. Üstelik arkadaşımız olan adam, ateşi olduğu halde, 39 dereceden düşük diye test yapılmamış. Kalbim acıyor.

Öfkemi açıkça dışarı vuramıyorum ama gün boyu beynim corona marşını söyleyip durdu. Denk gelmişsinizdir sizde (korona marşı yazarsanız çıkacaktır), en sevdiğim yeri “ makarna yiyelim fasulye yiyelim ulan yarasa yenir mi”!!!

Bu gün çocuklarla çok fazla ilgilenemedim temizlik ve bitmeyen işler sebebiyle ama kızımın yarın doğum günü diye, benden istediği krem karemeli yapmak için giriştiğim iki denemede de karemeli yapmayı başaramadım. Birinde şeker ağdaya dönüştü, diğerinde yeniden kristalize oldu, pes ettim. Zaten evde çok az şekerim vardı😤 Tabi ruh halimin bu fiyaskoda etkisi olduğuna da şüphem yok.

Dün deniz kenarına gitmiştik, dikkatli davrandık ve çok kalabalık değildi. Her halde bazı yerler kalabalık olmuş olacak ki, bu gün plajlara da girişi kapatmışlar. Yine amsterdam ormanındaki japon bahçesinde sakura zamanı şimdi, oraya da barikat kurup sıra sıra içeri almışlar. Görünen o ki artık doğal alanlar bile engellenecek ne acı. Keşke insanlar daha bilinli davransalar.

Bu günün bir diğer gelişmesi de, geçen gün bahsettiğim iş hakkında. Bana online iş görüşmesi için bir davet  linki gönderip gün ve saati seçmemi istemişlerdi. Bugün girdim baktım sadece pazartesi opsiyonu var 🤬 Mecburen yarın için bir saat seçtim ama kendimi hiç mi hiç hazır hissetmiyorum.  Yazıyı bitirdikten sonra kafamda bir kaç şey düşünmem lazım.

Neden öncesinde düşünmedin derseniz, yarın doğum günü kızına sürpriz olsun diye evi süsledim, balon vs şişirdim yeni bitti. Hiç özel alışveriş yapamadım evde ne varsa onlarla süsledim, umarım sever.

Çocukların ruh hallerini biraz daha dengeledik çok şükür 🙏🏼 Artık bir gün kızımla bir gün oğlumla (diğer kişi de babayla) olacak şekilde uyutuyoruz. Şimdilik hallerinden memnunlar.

Bu gün neredeyse hiç fotoğraf çekemedim, sadece biraz önce şunu çektim bitirince.

İyi ki doğdun meleğim❤️


6 yorum:

  1. İki gün sonra da Metos'un doğumgünü. İlk defa kendi kendimize kutlayacağız.

    Ben de bir sürü densiz yüzünden sokağa çıkma yasağı gelmesinden korkuyorum.

    Doğumgünü çocuğuna nice harika yıllar dilerim. İyi ki doğmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesekkür ederim Handan Abla, ben de şimdiden Metos’u kutluyorum. Şu günler geçince daha çok kutlamalarımız olacak inşallah

      Sil
  2. Is gorusmesi iyi gecer/gecmistir umarim. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok şükür iyiydi ama uzun bir sürecin başları bu, sonra başka değerlendirmeler de olabilir

      Sil
  3. yeni yaşı kutlu olsun, sağlıkla büyüsün. hepimiz aynıyız moral
    olarak ne diyeyim

    YanıtlaSil