20 Aralık 2013 Cuma

İ.Ö ve İ.S

Biraz önce yemeğimi tıkınırken, bir yandan da kafamda yapmam gereken işleri düşünüyordum. Yarın sabahın köründe yola çıkacağız ve bi dünya işim var. Sonra Allahtan internet var diye iç geçirdim, hayatımızı ne kadar da kolaylaştırdı. Bir olay olsa mesela, fiber kablolara, uydulara zarar verse ve internet birden bire kesilse halimiz ne olur acaba diye kurmaya başladım. Herhalde şu anda bir çok dizi ve filme konusu olan uygarlığın birden bire bitmesi ile hayatta kalma mücadelesine girişen insanlara dönerdik internetsiz. O kadar içimize işlediğini düşünüyorum. 

Gerçi zamanla adapte olabiliriz, çünkü şu anki yaşayan neslin tamamı internetli dünyaya doğmuş değil. Eskiler internet yokken nasıl yaşadığımızı biliyor. Ben de onlardan biriyim. Önceden neyi nasıl yapıyorduk gayet iyi hatırlıyorum.

Kocamla birlikteliğimizin 15. Yılını bitirdik on gün önce. Onunla ilk tanıştığımızda bu kadar yaygın değildi internet, onlarda vardı ama bizde yoktu. Evde bilgisayarım bile yoktu değil internet olsun. Cep telefonu olayına da daha sonra geçmiştik. O zamanlar her akşam soğuk sıcak demeden beni aramak için telefon kulubesine giderdi, evden arayıp faturaları kabartmasın diye. Zira her gün en az bir saat konuşurduk. O zamanlar ankesörlü telefonlar için plastik magnetik telefon kartları vardı. 30, 60, 90 dakikalık falan. Konuştuktan sonra o kartları atmaz biriktirirdik. Öyle kalın desteler biriktirdik ki, hala İstanbul'daki evin bir yerlerinde duruyor olmalı. 

Okuldan çıkınca beni illa ki eve bırakırdı. Sonra da evine giderdi. Farklı yakalarda oturduğumuz için eve gitmesi iki saat sürer, gittiğinde 9 olurdu, bir de bir saat konuşurduk bunun üstüne oldu mu 10. Ondan sonra da doğru uykuya zaten. Yıllarca abartısız her gün sürdü bu. Deli miydik yok hayır, aşıktık :)

Düşünüyorum da şimdi flört etmek daha kolay. Görüşemediğinde skype den konuş, resimlerini gönder, anlık mesajlaşma programları ile mesajlaş, her şey minimum çaba gerektiriyor. Buna karşın eski büyük aşklar yok diye edebiyat yapabilirim ama hala var olduğuna inanıyorum, mesela bizimki :)

Eşimle bu yılki yıldönümümüz gümbürtüye gitti. Hatta bir haftaya yaymıştık kutlamayı, o gün yapamazsak diye. Sonuç; yine kutlayamadık. Bir gün çiğbörek yapmak, iki akşam yemeğinde alel acele şarap içmemiz dışında hiç bişey yapamadık. Akşamları da hep geç yatan Helo yüzünden sızıp kaldık. Yarından itibaren 4 gün Paris'te olacağız, orada kutlayabiliriz umarım. 


Şu anda içimden geldi yazmak, blogumu okuduğunu bildiğim için ona yazıyorum;

"Ben seni internetten önce sevdim aşkım, sevgimize o zor zamanlarda çok emek verdim, asla vazgeçmeyeceğim."

6 yorum:

  1. Feedly sayesinde unutmadan takip ettigim nadir bloglardansiniz. Istanbul'dan sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel bir yazı olmuş ama..Tebrik ederim sizi..Nice yıllarınız olsun..Paris de kutlamak için süper bir yer..İyi gezmeler..

    YanıtlaSil
  3. Daha nice senelereeee masallah size (: eskiden flortler neguzekmis ne masummus :)
    Parisin tadini cikariiiin :)

    YanıtlaSil
  4. Bizde de vardı koca bir tomar telefon kartı, Metehan anasınıfındayken birşeyler yapsınlar diye vermiştim :-)

    Birlikte nice güzel yıllara:-)

    YanıtlaSil
  5. Hamileliğimden beri takip ettiğim harika bir bloğunuz var... Paris'te iyi eğlenceler...

    YanıtlaSil
  6. Ahhh ne güzel maşallah size canım, biz hep internetle konuşurduk sabahlara kadr :)

    YanıtlaSil