24 Aralık 2013 Salı

# Aylık Mektuplar

21.Ay Mektubu; Hepimiz, Beraber, Bitane, Birsürü...

Ömrüm;

Bir ay daha geçip gitti bile, zaman ne kadar da hızlı akıyor. Hele son aylarda günler sanki daha da aceleci davranıyorlar. Bu ay genel olarak yine bol bol oynadık, konuştuk, gezdik ve öğrendik. Sana öğretirken biz de senden çok şey öğreniyoruz ve seninle yeniden hayatı keşfediyoruz. Fakat bu sefer daha sıkı sarılıyorum ona, bunca yıl okul, iş ve gündelik telaşlardan tadını çıkarmayı öğrenememişim. Seninle beraber her anın keyfini çıkarmaya çalışıyorum şimdi. Beynim adeta iki işleve sahipmiş gibi çalışıyor, bir yandan seninle "an"a dahil olurken, bir yandan uzaktan seyrediyorum.

Bu ay konuşmaların artık hiç kesilmez şekilde arttı. Uykunda bile konuşuyorsun. Söyleyecek şeylerin bitince durmadan abıka, bıdıka, gibi kelimeleri aralıksız motor gibi dakikalarca sayıyorsun. Bu akşam mesela, konuşmaktan bir türlü uykuya geçemedin. Ağzını kapıyorum yok, fermuarları kapadık uyu diyoruz yok, başım şişti vallahi.

Bir hafta önce, daha beklemediğim halde iki (bazen üç) kelimelik cümleler kurmaya başladın. Öncesinde anne gel, anne bat (bak) gibi basit cümleleri kuruyordun ama şimdi her nesne ve eylem için, bir özne ve bir yüklemli cümlelere geçtin. Öyle şaşırdım ki bir akşam baban işten gelince ona da söyledim o da inanamadı :)

Bundan başka, başlıkta yazdığım kelimeleri geçen aydan beri öğrenmeye çalışıyordun. Özellikle oyun sırasında, lego adamlarını konuştururken kullanıyorduk. Bu ay bunları kavradın, doğru yerde, doğru şekilde kullanıyorsun artık. Hepiye(hepimiz) birden diş fırçalıyoruz, beyabe(beraber) elele yürüyoruz, bitaye (bitane) adam kağbouldu (kayboluyor), kitabında ikiye (iki tane)  zürafa var, bissüyü (birsürü) ouncak var.

Bunlardan başka diğer söylediklerini kaydetmeye yetişemiyorum zaten çoktan vazgeçtim.

Aramızdaki ilişkiye gelince hala uyumluyuz diyebilirim. Elbette ki inat zamanların oluyor, genelde fazla zıtlaşmıyorum ama mecbur kaldığım zamanlarda mantıklı açıklamaları dinliyorsun en azından ve çoğunlukla anlıyorsun bizi, çok şükür.

Seni çok seviyorum meleğim.

Annen, Paris


5 yorum:

  1. canım benim yerim o tatlı dilleri maşallah:)o yarım yarm konuşmaları yok mu zaten bütün yaramazlıkları,sinir krizlerini unutturuyor:))

    YanıtlaSil
  2. çok şanslısınız keyfini çıkarın böyle, gerçekten de iş hayatı insanı bir karmaşanın ve hızın içine sürüklüyor, kaliteli kaliteli zaman dedikleri şey de o kadar kısacık ki, aktivite mi yapalım, oturup konuşalım mı yemek mi yiyelim bilemiyorsunuz...

    YanıtlaSil
  3. yarım konuşmalarını sevsinler :)

    YanıtlaSil