Cuma günü gittiğimiz kontrolde Nova'nın cinsiyetini öğrendik ve o akşam yukarıdaki pinterestten bulduğum fotoğrafı instagramda paylaştım. Bu yazıyı yazarken de aynı pozu çekip koymak amacındaydım fakat henüz fırsat bulamadım. Yazıyı da kafamdakiler kaybolmadan yazmalıyım zira ikinci tecrübem olmasına rağmen bazı yeni bilgiler öğrendim.
Evet bebeğimiz bir erkekmiş, benim ve ablamın rüyası, babannesinin içine doğması, karnıma bakıp erkek diyen tüm tanıdık tanımadık insanların tahmini doğru çıktı. Ve beni görüp de kız diyen hiç olmamıştı. Çok sevindik elbette ama kız olsaydı yine aynı derecede sevinecektik biliyorum. Sanırım netleşmesinin getirdiği bir rahatlık geliyor insana ve tabiki de sağlıklı olduğunu bilmek mutlu ediyor. Daha önce beslenme-cinsiyet ilişkisi yazımda erkek olabilme ihtimalinden bahsetmiştim (
http://ge-ce.blogspot.nl/2014/08/bebegin-cinsiyetini-belirlemek-icin.html ) şimdi bu teori de tutmuş oldu bizim için.
19. Hafta yazısında arkadaşımla ani bir kararla bir hastaneye gidip cinsiyetini öğrenmeye çalıştığımızı ama öğrenemediğimizi söylemiştim. Gittiğim doktoru tanımıyordum, karşıma ne çıkarsa farketmezdi nasılsa sadece ultrasonla baktıracaktım. Fakat her olayın belli bir nedeni varmış demek ki, şimdi o doktora gittiğime memnunum. O zaman ileri düzey test için nereye gitmem gerektiğine dair kafamda bir soru vardı. Doktordan tavsiye istedim iki yeri söyledi ama birisinin özellikle alanında çok iyi olduğunu en çok onu önerdiğini söyledi: Prof.Dr.Murat Yayla.
Tatile gitmeden önce, daha önce annemin evine yakın olan ve telefonla fiyat aldığım hastaneyi aradım. Aradan çok zaman geçmemişti ama meğer benim sorduğum dr hastaneden ayrılmış, sadece cts günleri çapadan gelen başka bir dr bakıyormuş ileri düzeye. Onu da ben eledim çünkü sadece tek bir günümüz boştu o da cuma günü, biz cts yolda olacaktık. Diğer önerilen iki yerden Murat beyin zamanı bize uyuyordu, ikşnci yer ise yine cts günleri o hizmeti veriyormuş sadece, dolayısıyla otomatik olarak Murat Bey oldu fakat nedense ilk andan itibaren içimden geçen de oydu.
İstanbul'da olsaydım sürekli doktorum olmasını çok isterdim çünkü hem ilgisi hem bilgisi açısından eşim de ben de tatmin olduk. Bir ön bilgi vermenin ardından, detaylı taramayı yaptı ve her ayrıntıyı bilmeyenlerin kolayca anlayabileceği şekilde açıkladı.
Çok şey anlattı ve konuştuk elbette, ancak bu yazıda bazı öğrendiğim birkaç konudan bahsetmek istiyorum.
Birincisi karnımın büyüklüğünün sebebi hakkında, meğer benim suyum çokmuş. Bebeğin içinde yüzdüğü suyu ölçtü, olması önerilen üst sınırdan biraz daha fazlaymış suyun miktarı. Tabi bu fazlalık göreceli bir durumdur, bazı doktorlar bunu makul bulabilir, ben tecrübelerime dayanarak fazla buluyorum ve nedenlerine bakılmalı dedi. Birkaç nedeni olabilirmiş.
1- bebeğin suyu yutma ve boşaltma döngüsündeki bir aksaklık olabilir hemen bakalım dedi ve bebeğin sindirim organlarını inceledi. Çok şükür bir sorun çıkmadı yani sebebi bebek değil.
2- gebelik şekerinin işareti olabilir. Şekeri dengelemek için vücut fazla su tutuyor olabilirmiş. Gebelik şekeri testi 24-28. haftalarda yapılmasına rağmen, benden vakit kaybetmeden test yaptırmamı istedi. Çıkarsa diyet yaparak suyu normal seviyeye düşürebilirmişiz.
3- hiç bir sebep olmayabilir, son zamanlarda aşırı su tüketmişimdir veya benim vücudumun yapısı böyle olabilirmiş.
Bakalım hangisi yakında göreceğiz.
Bir diğer konuşmamız da kordon dolanması hakkındaydı. Kızım 38+4 de suyunu patlatıp gelmeye kalkana kadar hiç sancı çekmemiştim. Son kontrolde pozisyon almadığı belli olunca (makat gelişi) hemen sezeryana alındım ve ameliyat sonrasında 4 kez dolanmış olduğunu öğrendim. Murat Bey, bebeğin en iyi yolu bildiğini, belki de daha fazla sarılı şekilde kalamadığı için doğumu başlattığını söyledi. Ve benim hep düşündüğümün aksine kordon dolanmasının bebek değil de anne yüzünden olabileceğini anlattı :(
Ben hep kızımın yaramazlığına dem vuruyordum ta ki bana hamileyken dans edip etmediğimi sorana kadar. Evet dedim ederdim. Peki şu hareketi yapar mıydın diye sordu: yürürken aniden bir yöne dönerek. Evet dedim, genelde acele acele iş yapmaktan olabilir. Yapma dedi. Biz aniden döndüğümüzde bebek suyun içinde ters yönde döner ve kendini durduramaz, bir kaç kere ardarda bu hareket olursa kordona birkaç kez dolanabilir dedi. Yani büyüklerimizin hep söylediği aman hamileyken yavaş hareket etmeli lafını açıkladı.
Bunları duyduktan sonra, o ana kadar Helo ile oyun oynamaktan, kutu kutu penselerle dönmekten ve kontrolden hemen önceki tatilde özellikle çok fazla onu kollarından tutup döndürdüğümden dolayı beni bir panik aldı. O da hemen baktı ve neyse ki kordon incelemesinde bir dolanıklık yoktu. Şimdi daha çok dikkat ediyorum.
Bundan başka Hollanda'da doğum ile ilgili konuştuk. Meğer kendisi stajını Rotterdam'da yapmış ve sağlık sistemlerini çok iyi incelemiş. Sistemi bizden çok bildiği için tavsiyelerde bulundu, doğrusu beni çok rahatlattı. Ayrıca ve tabi en önemlisi çok şükür Nova'nın gelişiminde herşey normal seyirdeymiş, bir sorunumuz çıkmadı. Rabbime şükürler olsun.