27 Ocak 2021 Çarşamba

Kısa Not 3

 Uzun zamandır yazmadım ne yaptım ne ettim diye anlatmak isterdim ama pat diye konuya gireceğim. Kablosuz dikey süpürge aldım!


E ne var bunda diyeceksiniz? Demeyin çünkü evde şimdi biri kablolu biri kablosuz iki dikey süpürge, biri ekstra sessiz kocaman bir süpürge biri de kağıt torbası olan (en eskisi) tam dört adet süpürgemiz var! 4! Bir evde dört süpürge :( Bu bana huzursuzluk veriyor. 


Belki buna bir de robot süpürge eklenecek, daha düşünüyorum. 


Normalde alacağım her şeyi ince eleyip sık dokurum ama bu “hangi özellikler daha iyi” araştırmasından daha çok buna ne kadar ihtiyacım var, değer mi, yoksa atıl mı kalır, boşuna masraf gereksiz tüketim mi olur şeklinde. Elbette her kararımız doğru olmayabiliyor, özellikle çocukların ısrarlarına (!) dayanamayıp aldığımız şeylerde. Onlar da öyle böyle öğrenecekler n’apalım. Fakat gerçekten siz de farketmiş olmalısınız, pandemide ev gözümüze batmaya başladı, acaba eve ne alsak, ne yapsak, nerden bir sihirli değnek edinsek de bu işleri azaltsak arayışlarına girdik. Her grupta karşıma çıkan robot mu/ dikey süpürge mi sorusuna cevap ararken buldum ben de kendimi. Asıl soru gerçekten ihtiyacım var mı (yokmuş) olması gerekirken. Oysa bu soruyu da sordum kendime fakat bu sefer yav herkes alıyor benim neyim eksik cevabını verdim :))


Her neyse. Benim sessiz ve güçlü makineyle iki üç günde bir salon süpürülsün ve her gün mutfak, masa altı, kapı girişi gibi yerler basit bir uzun sopalı fırça süpürge ve kürekle temizlensin şeklinde bir rutinim vardı. Şimdi ay masanın altındaki kırıntıları alayım, ay şurayı da alayım, halıyı da süpüreyim diye diye evin tamamını bir kere, bazı bölgeleri birden fazla süpürdüğüm bir rutine evrildim. Ev daha temiz mi? Hayır. Peki daha çok süre harcıyor muyum? Evet.


Geçenlerde blogcu anne’de twitterda yazmıştı. Onun #yardımdeğilişbölümü etiketli yayınlarını çok seviyorum. Çamaşır makinesi çıktıktan sonra insanların iş yükü daha da azalmamış aksine artmış. Çünkü daha çok çsmaşır yıkanır olmuş ve haliyle katla/ ütüle/as//ser işleri artmış. Benim süpürge işi de o hesap. 


Teknolojiyi seviyorum ama bu kadar hızlı değişmesini sevmiyorum. Sürekli yeni çıkan şeylerin başka insanlar tarafından paylaşılıp almazsanız çok şey kaybedersiniz algısını sevmiyprum. Bu gün bir arkadaşımla, bu günlerde pek çok yemek hesabında tavsiye edilen lahmacun makinasını konuştuk, ben değil ama arkadaşım almayı düşünüyormuş sıktükettikleri için. Biz ise ayda bir veya iki tortilla ekmeği lahmacunu. Fırın hayli hayli yetiyor.


Bu tip şeyleri düşününce aklıma yıllar önce sürüş dersi hocamın söylediği bir söz gelir. Hollandalılar evlerine lüks yatırım yapmaya bayılırlar. Adamın biri mutfağını yenilemiş 50bin euro tutmuş ki o mutfakta yapacağı en iyi yemek sandviçtir ( çok zayıf bi mutfak kültürleri var), hocam demişti ki ölene kadar dışardan yemek söylese daha ucuza gelirdi :))





2 yorum:

  1. Ben de kablosuzlara karşı boş değilim:) Ama sopalı fırçanın yettiğini de maalesef biliyorum. Aynı düşünceyle, yani arada harcanan zaman açısından bir fark yok diye kendimi tutuyorum.

    Evde bir kaç yıldır robot var. Bendeki silmiyor, çocukluğumun gırgırının elektriklisi:) Şimdi yenileri de çıkmış. Telefon gibi oldular, her sene bir model. Robot için şunu söyleyebilirim: Evden çıkıp bir iki (ya da 10) saat sonra gelince süpürülmüş bir ev bulmak çok ama çok güzel. Mutfaktaki kırıntıları toplamak için de almaya değer. Ama herkes evdeyken, bütün evi dolaşacaksa takılmasın diye yerdeki ıvır zıvırı toplayana kadar makineyi açar süpürürüm diyorum, öyle de yapıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Robotun yavaşlığına tahammül etmem bana zor gelecek gibime geliyor ama pandemi öncesi hep dışarda geçen hayatımızı, ucu ucuna yetiştiğimiz ev işlerini düşününce biz evde yokken temizlese iyi olur diye düşünüyorum şimdi. Bu yüzden o eski tempomuza dönünce alacağım sanırım.

      Sil