4 Kasım 2016 Cuma

# Aylık Mektuplar # Helodünya

55. Ay Mektubu


Güzel kızım,

Artık geç yazmalarıma alıştınız değil mi? Yine geç kaldım. Üstelik Ekim ayı için kardeşinin mektubunu yazamadım, seninkini yetiştireyim. Günlerimiz gerçekten çok yoğun geçiyor öyle ki bu ayın çoğunda akşamları sizinle birlikte uyuya kaldım.

Çok önceden diyeyim, artık çok uzakta kalmış gibi geliyor ama aslında yazdan önce, baban seni ben kardeşini uyuturdum. Yazın ananende beraber uyumaya alıştık bu yüzden hala böyle. Bir tarafımda sen bir tarafımda kardeşin hepberaber uyuyoruz. Önce biraz kudurma, masal ya da sohbet sonra uyku. Kimi zaman bir tarafıma dönük kardeşini emzirirken diğer kolum senin sırtını kaşıyor zorlanarak. Ama illa ki ayak masajı istiyorsun uyumadan önce ki çom iyi geldiğini söylüyorsun. Zaten o kadar atlayıp zıplamaya bir masaj iyi gider :) Yani artık ikinizi tek başıma uyutuyorum ve bundan gurur duyuyorum elbette ama haydi uykuya dediğimde kardeşinin de senin de heyecanla ve sevinçle yukarı koşmanızı sağladıysam ne mutlu diyorum. Tabi uykuya geçme süresi her zaman çok kolay olmayabiliyor fakat eninde sonunda uyuyacağınızı bildiğim için dert etmiyorum. Yine de sen kardeşinden hep daha önce uyuyakalıyorsun.

Bu ay yine bol oyunlu bol gezmeli geçti. Okulunu çok seviyor, arkadaşlarınla günden güne daha çok şey paylaşıyorsun. Sınıfında sevilen bir çocuksun. Okulumun ilk zamanlarındaki çekingenliğimi düşününce, senin rahat oluşunu ve popülerliğini görmek beni şaşırtıyor doğrusu. Okul dışında çok farklı yerlerde karşılaştığımız arkadaşların, yolun karşısından mesela Dilaaa diye bağırıp el sallıyorlar sana :) 

Sadece okulundan bahseden bir yazı yazacaktım ama biraz burada da değineyim. 1. sınıftasın ama 2. sınıflarla bir arada olduğunuz için onların sorumluluğunda olan harfleri öğrenme konusunda sen de gelişme kaydediyorsun. Zaten son bir yıldır harflere ve yazmaya karşı ilgin vardı. Bir çok ismi baka baka yazdıktan sonra bakmadan yazmayı öğrenmiştin. Şimdi okulda harfler ve sesleri öğrettiklerinde bana da hemen anlatıyorsun. L harfinin küçük yazılışının sadece çizgi olduğunu söyledin geçen gün, iki a harfini yanyana içeren sesin yer aldığı nesnelere örnek at (paard) götürmek istedin okula. Böyle iki sınıf bir arada olunca, ilgisi olan çocuklar da kapıyor bilgileri, ancak zorlama olmadığı için bir sıkıntı olmuyor. İkinci sınıf da okuma yazma konusunda nispeten rahat geçecek ama üçüncü sınıfta ciddi çalışmalara başlayacakmışsınız. Gerçi bunu duyduğum kişiler başka okullarda okuyor, senin gittiğin Dalton okulu olduğu için bir farklılık olacak mı yaşayınca göreceğiz.

Hala hiç giymediğin bir sürü kıyafetin olsa da kıyafet krizlerini azalttık sayılır. Üç tane yumuşak kışlık tayt (biraz daha kalın dokulu), üç tane yumuşak kilotlu çorap ve birkaç etek, 4-5 yeni uzun kollu penyeyi döndürüp döndürüp giyiyorsun. Aslında hava epey soğudu, üzerine ince penye değil de sweat kalınlığında veya triko kazak giymenin zamanı çoktan geldi ama hala inat ediyorsun. Bakalım ne zaman olacak.

Nice aylara kuzucum.

Annen
Amsterdam




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder