24 Aralık 2014 Çarşamba

# 2. gebelik günlüğüm

2. Gebelik Günlüğüm 35. Hafta

Ruh halimin gelgitlerle dolu olduğu bu haftayı bitirdiğime çok seviniyorum ama sanırım ki bundan sonraki haftalarda bu gelgitler devam edecek. Zaman az kalınca özellikle doğumun nasıl olacağı, Helo ile ilişkimiz, yapılacak şeylerin yetişip yetişmeyeceği gibi birçok şeyi yaşayana kadar kafamda kurup duracağımı, kah kendimi durdurmaya çalışıp kah dualar ederek karman çorman olacağımı adım gibi biliyorum. Bana huzur dileyin olur mu?

Bu haftaya dair anlatılacak çok şey oldu. Önce yemek mevzusundan bahsedeyim. Buraya yazdığım bir yazıyla derin dondurucu yemekleri konusunda tavsiye istemiştim. Öyle çok bilmediğim fikir edindim ki hepsini not aldım, cuma günü ve hafta sonu market alışverişleri ile malzemeleri tedarik ettik ve haftasonundan beri harıl harıl çalışıyorum. Hepsini yapabilmem mümkün olmayacak, malum ayrı bir derin dondurucum olmadığından yerim kısıtlı. Ben de en elzem olanlara öncelik vereceğim. Şu ana kadar kabak ve biber dolmaları, kuru köfte ve ekşili köfte için top köfteler, içiyle birlikte karnıyarıklar, haşlanmış fasulye ve nohut koydum. Daha yapacaklarım var listemde.

Onun dışında tüm ütüler yıkamalar bitti. Zaten bitmişti diyeceksiniz ama sürekli birşeyler aldık ve ben onları da yıkadım :) bir de oto koltuğu, puset anakucağı gibi şeylerin kılıfları da yıkandı. Ördüğüm battaniye bu arada biraz sekteye uğramıştı ona da hız verdim son parçanın dörtte biri bitti, bir haftaya bitiririm herhalde.

Gelelim asıl mühim mevzulara. Cuma ve cumartesi günü randevular vardı. Cuma günü doktor randevusunda doğum şekli konusunu netleştirecektik ama netleştirmek bir yana daha karışık bir kafa ile döndüm. Doktor tercihimi sordu sezeryan dedim, nedenini sorunca da çünkü dönmedi dedim ve iyi halt ettim :) 

İstanbuldaki doktorum sezeryan sonrası vajinal doğum (ssvd) konusunda, sakın maceraya gireyim deme sezeryanı seç demesine rağmen ben en başından beri ssvd ve sezeryana eşit mesafedeyim. Araştırdım ve korkmuyorum, daha ağrılı olan vajinal doğum da olsa, sezeryan da olsa, benim için ( acı anlamında düşünürsek) hiç farketmiyor. Canım tatlı değildir, acısa da ağrısa da elbet bitecek ve geçecek, üstelik her iki seçenekte de bir miktar acı illa ki var.

Beni asıl düşündüren ve kararımı vermemde etkin olan kızım. Kayınvalidemin doğum zamanı bir süreliğine (15 gün için) gelme durumu var ama ancak sadece doğum planlı gelişirse kızım için endişelenmeden durabilirim. Misal doğum tarihi bellidir, ondan iki gün önce biletini alırız, gözüm arkada kalmaz amaa... Aksi olursa işler fena. Vajinal doğumda hastanede olma süresi daha uzun olabilir (ilk vajinal doğum olacağına göre 24 saate kadar yolu var). Bu durumda kızım asla o kadar uzun süre hastanede duramaz, babasıyla evde kalsın desem ben tek başıma doğuramam. Belki doğum sonrası hastanede kalma süresi daha kısa olacak ama öncesi beni düşündürüyor. Burada herşey yolunda ise vajinal doğumdan sonra birkaç saat durup çıkıyormuşsun hastaneden. Her iki durumda da eve özel hemşire geliyor çünkü bir hafta boyunca.

Sezeryanda ise ameliyat süresi 2-3 saat diyelim. O sırada kızım babasıyla durur hastanede, sonra eve gidebilirler arada gelebilirler. Ameliyattan sonra uzun süre kalmam gerekse bile (ortalama iki günmüş) ben yalnız kalabilirim, sonuçta slovakyada iken de beş gün tek başımaydım hastanede. Gerçi onlardan ayrı durmak yine zor aklım hep kızımda olur ama sık sık telefon edebilirim.

Tabi bunların içinde en şahane olasılık da, mesela doğum evde başlamış ama ben anlamamışımdır, bi gidiyoruz açıklık 7-8cm olmuş hemen doğuruyormuşum ve hemen çıkıyormuşum hastaneden. O zaman tadından yenmez :) Ancak tabi ki bunun için bebeğin önceden pozisyon almış olması gerekiyor ki işte zurnanın dırt dediği yere geldik.

Bizim Nova oğlan dönmedi, dönmüyor. Doktor da dedi ki biz onu elle dışardan müdahale ile döndürebiliriz. External cephalic diye bir yöntem var, hollandada çok yaygın uygulanır, yüzde elli başarı şansı var, deneyebiliriz. Ama ama hiç ummadığım yerden geldi bu soru, ne diyeceğimi bilemedim. Riskleri var mı diye sordum, bebek tüm işlem boyunca gözetimde oluyormuş (kalp atışları vs) dolayısıyla birşey olmuyormuş, olma durumu varsa zaten yapılmıyormuş vs. Sonra eve gelince videolar izledim ve araştırdım, çok zor bir iş gibi görünmüyor, fakat hala karar verebilmiş değilim. Yine de 31 aralık gününe bu işlem için (yaptırmama seçeneğim de var) randevu aldık, o gün, önce nst ardından bu işlem ardından yine dr ile görüşüp doğum konusunda son kararımı bildireceğim. O zaman 36. hafta bitmiş olacak ve bu işlemin yapılması için son şansmış, daha sonraki haftalarda yapılmıyormuş.

Dr ile konuşurken biraz fazla alıngan davranmışım sonradan eşimin söylediğine göre. Eşim diyor ki, o sana, her ihtimal ve yöntem konusunda bilgi vermek zorundaydı, sen hemen etkileniyorsun ve kararlarının ardında durmuyorsun, yanlış anlaşılmasın diye ben de müdahale edemedim dedi. Evet öyle etkilendim ki ilk tansiyon ölçümüm yüksek çıktı, ateş bastı , kendimi suçlu hissettim falan. Halbuki çocuğum dönmemişse benim suçum ne, ah bu hormonlar. Normalde kendinden emin biriyim böyle pısırık yaptı beni. Tabi bunda hep gidişatı bebeğin seçmesini arzu etmemin de etkisi var, o durum belirsiz olunca haliyle ben de kararsız kalıyorum.

Benim için en büyük korku bebeğin kordona dolanmış olması, ki Helo'nun dönmemesinin sebebinin bu olduğu anlaşılmıştı doğumda. Tam 4 kez dolanmıştı ve belki de doğum normal olsaydı çok zorlanacaktık. Bunda da öyle ise diye korkuyordum ancak ertesi günkü usg kontrolünde (doktorla değil bu sefer uzman ile görüştük) buna özellikle bakmasını istedim. Çok şükür bebeğim dolanık değilmiş ve o da bu işlemden bahsetti. O gece araştırmalarım sonucunda öğrendiğim bilgileri de sordum. Bu işlem için ayrıca suyun miktarı ve rahmin yapısı da uygun olmalıymış. Uzman benim için bu değerlerde de sorun olmadığını, uygulamaya müsait bir yapım olduğunu söyledi.

Aynı kontrolde ayrıca diğer ölçümleri de (boy kilo baş vs) yapıldı Nova'nın ve hepsi haftasına uyan normal ölçülerde imiş. Hatta 38+4 de normale göre az kiloda doğan (2680gr) kızıma göre daha iyi bir kiloda. Elbette ki ultrasonda hatalar olabiliyor ama özellikle bu hamileliğimde, ilk hamileliğimdeki gibi özenli bir beslenme programına uyamadığım için yeteri kadar besleyemedim mi acaba diye korkuyordum zaman zaman. Neyse ki herşey yolundaymış çok şükür.

Şimdi aradan birkaç gün geçtikten sonra, external cephalic için kararım netleşmiş değil hala. Biraz daha oluruna bırakmak ve iç sesimi dinlemek istiyorum. Eşim sezeryanı seç desede aklımdan diğer seçeneği de tam atamıyorum, acaba böyle olmasında ilahi bir yönlendirme mi var yoksa şeytanın dürtmesi mi bilemiyorum tabi :))

Bir de bebek dönsün diye bazı hareketler alternatif yöntemler falan da varmış. Kızımda denemiştim biraz olmamıştı tabi. Şimdi ise external cephalicte yüzde elli ihtimal var ya, acaba denesem de olup olmayacağına göre karar versem, yoksa hiç denemesem de onun tercihini beklesem (olursa olur olmazsa olmaz) diye düşünüyorum. 

Bu yazıyı dün yazmıştım, gün geçtikçe ve insan sıkıntılar üzerine birkaç uyku ekleyince olaya biraz daha dışardan ve sakin bakabiliyor. Bu yüzden bugün moralim iyi, sıkıntılı değilim, hala kararsızım ama sadece bekliyor ve hayırlısını diliyorum. Üstelik bugün öğleden sonra başlamak üzere pazartesiye kadar eşim evde olacak. Oh çok mesudum biraz keyif ve eğlenceli birşeyler yapabiliriz 4 gün boyunca :))

Sevgiler



11 yorum:

  1. Sen anlatırken kendi hamilelik günlerimi hatırlıyorum. Derin nefes bol bol, bir de dua, benim sakinleşme yöntemlerim buydu. Herşey çok güzel olsun..

    YanıtlaSil
  2. Çok heyecanlandım resmen okurken.. Detaylar konusunda maalesef bilgim yok ama dualarımız seninle.. Sağlıkla kavuşun Nova'ya :)

    YanıtlaSil
  3. benimde ilk hamileligimde , esim 1 Saat uzak mesafede calisiyordu ...evde yapayalnizdi naparim diye cok korkuyordum ama Allah yardim ediyor ...Sabah kalktigimda hissettim dr u aradik hemen gelin vs vs dedi ve ben ogün dogum yaptim ve esim yanimdaydi ...alllah yardim eder herseyi oluruna birakin ve bence fazlada riske girmeden ic sesinizi dinleyin ....ve su eve gelen hemsire banada 15 gün gelicekti ...ara sira geliyor 5 dk duruyor kilosunu falan ölcüyordu , kahvesini icip gidiyordu ...yani fazla güvenmeyin hicbir faydasi olmuyor....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hersey olacagına varacak ben de biliyorum ve fazla düşünmemeye çalışıyorum. Hemşire konusunu tecrübe etmedim ama çevremdeki diğer annelerden duyduğum kadArıyla onlar memnun kalmışlardı bakalım bizimki nasıl olcak. Gerçi bana herhangi bir katkıda bulunmasa da olur bir beklentim yok doğrusu

      Sil
  4. Merhaba,

    Ben eylülde normal dogum yaptim ve gercekten cok zordu. Sancilar iki güne yakin sürdü ama sonunda anaestezi vs gibi herhangi bir müdahale olmadan dogurdum ve dogurunca bütün acilar bitti. Size tavsiyem internetteki ordaki burdaki veya baskalarinin anlattigi korkunc normal dogum hikayelerini (yok cocuk kaka yapti sezaryen oldu bilmemne virt zirt da dahil) hikayeleri unutun. Normal dogum zor (ki bu bile kisiden kisiye degisiyor, bazilarinin cok kolay üstelik), hatta benimki cok zordu, ama buna ragmen doguracak gücünüz ve kuvvetiniz var tanri bunu bütün kadinlara bahsetmis. Zorlu bir dogumdan gecmis biri olarak yine de normal dogum diyorum. Ve kendinizi en zora hazirlarsaniz ates üstünde ciplak ayak bile yürüyebilirsiniz :) Kendinize inanin. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesekkürler kendime inanıyorum ama bilmiyorum ilk gebeliğiniz miydi ikinci mi. Önde bir çocuk olunca bazı riskleri almaktan kaçınıyor insan kendi için değil evladı için düşünüyor herseyi bu yüzden kararsızlığım

      Sil
  5. Benim ilk dogumumdu. Ikinci bir cocugum yok ama olursa yine normal dogum yapmak istiyorum. Dogumda zorlama oldugu icin dikislerim vardi (kesi dikisi degil. fakat yirtilma) ama bir haftaya kalmadan tamamen ayaga kalktim. Sezeryanin iyilesme süreci daha uzun ve daha riskli. Kalici hasarlara sebep olabilir.Öte yandan normal dogumda ilk uc bes gunde veya en gec bir haftada toparlaniyorsunuz ve normal hayatiniza devam ediyorsunuz. Dogum esnasinda epidural alma sansiniz var- Cocugunuzla ilgilenmek acisindan daha rahat. Ama bu konu hakkinda en iyisi tekrar doktorunuza danismaniz. Ve internette arastirma yapmayin. Benim yazdiklarim kendi deneyimlerim ve doktorlarimin anlattiklari. Ayrica sunu unutmayin: elbetteki ters giden birsey oldugunda sezeryane alirlar sizi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazıda belirttiğim gibi doğum şeklinden korkmuyorum ilk doğumum mecburi sezeryandı çok şükür iyileşme sürecim kolay oldu iki günde hiç birşey olmamış gibi yaşama döndüm bir daha da ağrım hiç olmadı. İlk çocuğu düşünüyorum derken yazıda belirttiğim gibi süreler beni düşündürüyor. Kızımı bırakacak kimse yok

      Sil
  6. İçinden nasıl geçiyorsa öyle yap bence. İnsanın aklı hep ilk çocukta oluyor, ne olursa olsun. Ama annesi, ikinci çocuğunun da doğma şeklinde söz hakkı var, birinciyi düşünürken onu unutma derim, naçizane.

    YanıtlaSil