28 Mart 2018 Çarşamba

Günün Özeti 28 mart 2018 çarşamba

Yazmaya uzun bir ara verince ne yazacağımı şaşırıyorum. Aranın nedeni konu sıkıntısı değildi bilakis baş döndürücü hızda geçti günlerimiz. Ne ara nisana eriştik hiç fikrim yok. Bu gün de delicesine günlerden biri şeklinde seyredince, bari günün özetini yazayım da buzları kırayım istedim.

 Geçtiğimiz hafta sonu yaz saati uygulamasına geçip saatleri ileriye aldık. Nihayet Türkiye ile saat farkımız yine 1’e düştü ama çocukların yatma/ uyanma saatleri yeni düzene adapte olamadığından pazartesiden beri her sabahımız pek şenlikli. Üstüne küçük bey yine ateşli, hasta, geceleri az uykulu olunca okullara yetişme telaşı feci bir hal aldı. Bu sabah da 8.15 de evden çıkmamız gereken okula 15 dakka önce uyanınca epey bir koşturma oldu.

 Helo’yu bir koşu okula bırakıp geldim, gelince kahvaltıma oturdum. Normalde hep beraber yapıyoruz ama geç kalkınca olmadı. Geldiğimde oğlum ile babası hazırlanıyordu. Onlar evden çıktılar, kahvaltıyı topladım, hemen çatı katına koştum bir makine çamaşır attım. Gece oğlum kusmuştu, yorgan çarşaf hepsi battı. İlk makinada yorgan ve yastıkları yıkadım, günün ilerleyen saatlerinde diğer parçalar olmak üzere toplam üçer kez çamaşır ve kurutma makinası çalıştırdım. Makinadan sonra yatakların toplanması, fazlalıkların kaldırılması derken bir duş almam gerekiyordu, hızlıca girip çıktım.

 Saat 10’da kızımın okulunda yardımcı veli olarak bir göreve gidecektim. Grote rekenendag imiş bugün. Dün veli aranıyor listesinin önünde adımı yazsam mı yazmasam mı diye düşünürken internetten baktım. Tüm Hollanda genelinde kutlanan sayılar/matematik ile ilgili bir gün. Hah dedim tam bana göre, matematiksel fizikçiyim ya! fakat bir sorun var dili zor anlıyor ve konuşamıyorum. Olsun dedim, belki de fazla konuşmam gerekmez. Saat 10 da gittiğimde meğer yanlış saati kaydettiğimi farkettim, 10.30 da başlıyormuş. Tüh yarım saat daha evdeki işleri yapardım diye hayıflandım ama eve gidip gelmek 15 dakika hiç değmez diyip hemen okulun karşısındaki Nova’nın okuluna yürüdüm. Bugün onların sınıfında Paskalya kahvaltısı olacaktı ve kahvaltıdan sonra bahçede yumurta şeklindeki çikolatalardan arama oyunu oynuyorlardı. Biraz onları seyrettim gizlice, sonra içerisindeki kafede beklemeye karar verdim. Baktım iki arkadaşım da orda onlarla oturduk. Arkadaşlarımdan biri oğlumu alıp evine götürecekti çünkü bugün kahvaltı var diye okulu 11.45 yerine 10.30 da bitecekti. Tam diğer görev zamanı 😥

 Oğlumun çıkışını görmeden, okuldaki kahvaltı nasıl geçmiş soramadan kızımın okuluna gittim. Sınıfta benimle birlikte 4 veli vardı. Her birini bir grup masasına yönlendirdi öğretmen. Meğer her masada farklı bir aktivite olacakmış ve ben çocuklara onu yaptıracakmışım. Kızım benim masamda yardım eder sandım ama meğer gruplar sırayla dolaşacakmış masaları ve kızım da tabi hep yanımda olamayacakmış sonradan anladım. 😖

 Fakat süper geçti. Valla kendimle gurur duyuyorum şu an çünkü sıfır Hollandaca ile 25 çocuğa ikişer kez aynı oyunu oynattım ya kim tutsun beni :)) Neyse oyun çok zor değildi biraz tek tük bildiğim kelimeleri salladım, biraz da aklımı ve vücut dilimi kullandım. Benim oyunum şöyleydi. Yaklaşık 10 tane kadar farklı nesne var, çocuklar sırayla göz bandı takacaklar, bu sırada birini kutuya saklayacağız sonra soracağız kutunun içinde ne var. Nesnelerin hepsinin adlarını da bilmiyorum aslında. Önce hepsini tek tek kaldırıp wat is dit diye sordum, biraz İngilizce gibi telaffuz etmiş de olabilirim. Neyse tek tek söylediler (ben bu arada kafama yazmaya çalışıyorum neydi) sonra el işaretleriyle çocuklara gözünü kapamasını ve diğerinin kutuya saklamasını falan anlattım. Sonra klaar, open dedim gözlerini açtı çocuk ve wat is in de bak (what is in the box) dedim onlar da söylediler. Yalnız çok hoşlarına gitti her çocuk iki tur yaptı, sanırım arada abartılı hareketler yapıp komik göründüğüm için olabilir 😜 

Neyse iş bitince eve gittim saat 11.45 idi, önce oğlumu arkadaşımdan sonra kızımı okuldan almalıydım saat 12.30 da. Bir çamaşır makinası boşalt doldur işi, öğle yemeği için köfte malzemelerini hazırlanması derken bırakıp çıktım. Bu arada akşama kadar hiç dinmeyecek olan yağmur başlamıştı, yağmurda bisikletle gittim. Öncesinde yanıma havlu (bisiklet ıslanınca silmek için) ve arkadaşımın bende kalan kaplarını aldım. Eren beyimiz gelmeyecekmiş ok deyip bir hışımla okula pedalladım, yağmur altında 10 dakika bekleyip kızı alıp kaçtım. Eve geldikten kısa bir süre sonra eşim de geldi, öğleden sonra gitmemiz gereken bir yer var. Onlar çorbalarını içerken köfteleri pişirdim. Bir kaç tane de ben yedim. Bu arada sabah çalıştırdığım bulaşık makinasını boşalttım, masayı topladım, çamaşırların diğer postasını ayarladım, sonra hazırlanıp evden çıktık.

Önce oğlumu arkadaşımdan aldık sonra gideceğimiz yere vardık. Oturum kartlarımız için yenilenme zamanı gelmişti, hepimizin biyometrik fotoğrafları çekilip parmak izi alınacaktı. Artık gündüzleri hiç uyumayan oğlum arabada uyuyakaldı. Binaya geldik, bekledik, üçümüzün işlemleri bitti uyumaya devam etti. Onun da fotoğrafı çekilsin diye uyandırdım, kızdı ağlamaya başladı. Kucağıma aldım sarıldım birden bir ıslaklık, oğlum üstümüze işedi. Artık çiş sorunu olmadığından yanımda yedek kıyafet yok ve bluzum berbat durumda. Maalesef onun fotoğrafını çektiremedik (durmadı) ve oradan çıkıp yakındaki bir süpermarketten pijama takımı aldım. Altını değiştirip pakladık ve eve dönüş yoluna koyulduk.

 Amacımız oradan kızımın saat 5.30 daki piyano dersine gitmekti fakat iş çıkışı trafik feci. Eşim bizi otobüs durağına bıraktı, biz kızımla otobüsle gittik (çok şükür yetiştik ve hatta haftasonu arkadaşının doğumgünü için hızlıca bir hediye ayarladık), oğlumla babası eve gittiler çünkü oğlanım sabahtan beri doğru düzgün birşey yememiş, açlıktan huysuz. Eve gidip karnını doyursa iyi olacaktı.

Piyano dersinin bitmesini beklerken bu yazıya başladım, yarım saat boyunca yazdım. Ders bitince bitmemişti şimdi çocuklar uyuduktan sonra devam ediyorum. Piyanodan çıkıp hızlıca markete uğradık, otobüse binip geldik. Eşim bizi duraktan aldı arabayla çünkü feci soğuk ve yağmurlu hava çok üşüdük. Buralara hala bahar uğramadı :(( Öğleden kalma yemeklere ilave bir salata yapıp sofraya oturduk. Yedir içir kaldır pakla derken uyku saatleri çoktan gelmişti. Biraz kudurmacanın ardından uyuttuk çok şükür. Ardından biraz hesaplarıma baktım, mesajlarımı cevapladım ve bu yazının son cümlelerini bir çay ve kurabiye (normalde yemem ama malum dönem yaklaşıyor canım tatlı istedi) eşliğinde tamamlıyorum. Bu arada eşim günlerdir izleyemediğimiz diziyi açtı ve nihayet keyif saati başladı. (21.55)

9 yorum:

  1. Çocukların trafiği çok yoğunmuş.Sizi okurken yoruldum. Kolay gelsin. Torunlarla beraberken bazen yoruluyorum. O zaman bir arada olmanın keyfini çıkar diyorum.Çünkü bir daha o yaşlarda olmayacaklar.Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keyfini çıkarıyorum ben de doya doya, gün gelecek yanlarında bile istemeyecekler bizi. Çok teşekkürler

      Sil
  2. Bu "günün ozeti" yazilarina bayiliyorum. Sonra da içimden Allah dagina gore kar veriyor, ben yurt disinda tek başıma falan yasayamazmisim asla bu tempoya yetisemezmisim deyip gülüyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkes böyle değil diyeceğim geliyor ama arkadaşlarıma bakıyorum hepsi böyle. Gerçi hepimizin küçük ikişer çocuğu var ondan da olabilir. O kadar yoğun bir sosyal hayat var ki burda ajandalarımız üç hafta önceden ful dolu oluyor

      Sil
  3. Merhaba çocuklar hızlı büyüyor benim iki oğlum 26 ve 22 yaşındalar bir bakmışsınız zaman geçmiş... büyük oğlum bilgisayar mühendisi 15 aydır Amsterdam'da çalışıyor. Biz de nisan sonlarında ziyarete geleceğiz inşallah size bir sorum var yanıtlarsanız çok sevinirim. Hollanda'ya hangi yiyecekleri getirebilirim kontrolde sorun çıkarmayanlar nelerdir oğluma özlediği şeyleri getirmek istiyorum.Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Peynir ve et ürünleri getirdiğinizde eğer yakalanırsanız çok büyük cezası varmış, genelde Türk bakkallarında herşey bulunuyor. Bence en güvenlisi hiç birşey getirmemek ama burada kaldığınız sürece hazırlayıp dolabına falan stoklayabilirsiniz. İlla getirmek isterseniz, sulu olmayan meyve sebze getirebilirsiniz

      Sil
  4. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  5. Ehliyet aldinizmi harlem bolgesinimi oneroyorsunuz tskler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet orayı veya amsterdam dışı daha ufak şehirleri artık nereye yakınsanız. Gruptan bir arkadaşım bir ay önce amsterdamdan aldı malesef 6. Girişinde alabildi

      Sil